Sungur Ağabey’i dualarla andık

Geçen ay vefat eden, Bediüzzaman’ın yakın talebe ve hizmetkârlarından Mustafa Sungur ağabey, önceki gün Bahçelievler Hafız Ali Camii’nde düzenlenen mevlid programıyla yâd edildi.

Sungur Ağabeye duâlar gönderdik

Geçtiğimiz ay başında vefat eden, Bediüzzaman’ın yakın talebe ve hizmetkârlarından Mustafa Sungur Ağabey, önceki gün İstanbul Bahçelievler Hafız Ali Camii’nde okunan Kur’ân, mevlid ve duâlarla anıldı. Çok sayıda seveninin ve yakınlarının katıldığı programda, Bediüzzaman’ın yakın talebelerinden Abdullah Yeğin, Hüsnü Bayram, Salih Özcan ve Mehmed Fırıncı gibi isimler de vardı.

İkindi namazını müteakiben, merhum Mustafa Sungur’un oğlu Muhammed Nur Sungur’un açış ve hoşamedî konuşmasıyla başlayan merasim, Kur’ân-ı Kerîm tilaveti, mevlid-i şerif, ilâhi ve duâlarla devam etti. Beyazıt Camii imam-hatibi Suat Gözütok’un ve çok sayıda hoca ve hafızın okuduğu Aşr-ı Şerif ve ilâhîler dinleyenleri mest etti.

Okunan Kur’ân, mevlid ve ilâhilerin arasında ise, başta Bediüzzaman’ın talebeleri olmak üzere, Mustafa Sungur’u tanıyan ve onunla ilgili hatırası olanlar fikir ve duygularını paylaştılar.

Mustafa Sungur’la hac ibadetlerinde birlikte olduklarını ifade eden Salih Özcan “Orada kendisiyle beraber bütün Müslümanlara duâlar ettik. Yurt dışında da çok defa Risale-i Nur hizmetlerinde beraber bulunduk. Allah ondan razı olsun, mekânı Cennet olsun” dedi.

SUNGUR AĞABEY DAİMA R.NUR’U NAZARA VERİRDİ

Tiflis ve Azerbaycan gibi ülkeler başta olmak üzere Rusya ve Türkî cumhuriyetlerdeki Risale-i Nur hizmetlerini uzun yıllar Sungur Ağabeyle birlikte deruhte eden Dr. Ali İhsan Özdemir ise duygularını şöyle dile getirdi: “Sungur Ağabey hastalandıktan sonraki son zamanlarında, tekerlekli sandalyedeki hâliyle, dünyanın hiçbir yerine gitmedi ama Tiflis’e geldi. Yani son yurt dışı seyahati kaderin bir cilvesidir ki, Üstadın müjdelediği medreseyi de açtığı Tiflis’e oldu.

“Sungur Ağabey, daima Risale-i Nur’u nazara verirdi. Bir şekilde Üstad’la görüşmediğine üzülen veya ona hasret duyanlara daima Emirdağ Lâhikası’ndaki mektuptan, Üstadın şu sözlerini hatırlatırdı:

‘Kat’iyen size haber veriyorum ki, Risale-i Nur’un herbir kitabı bir Said’dir. Siz hangi kitaba baksanız, benimle karşı karşıya görüşmekten on defa ziyade hem faydalanır, hem hakikî bir surette benimle görüşmüş olursunuz.’

“Böyle diyerek, Üstadla görüşmeye hasret duyanlara Risale-i Nur’u çok ve ihlâsla okumalarının kâfi olduğunu dile getirirdi. Ve yine ‘Birimiz şarkta, birimiz garpta, birimiz şimalde, birimiz cenupta, birimiz dünyada, birimiz ahirette olsak biz yine beraberiz’ sırrına da dikkat çekerek, sûrî sohbet ve görüşmeye bedel Risale-i Nur okumakla ve şahs-ı manevi dairesine girmekle hakiki sohbet ve görüşmenin tahakkuk edeceğine dikkat çekerdi.”

altGAZETEMİZİN BROŞÜRÜ DAĞITILDI

Mevlid ve anma merasimi, Bediüzzaman’ın talebesi Abdullah Yeğin ağabeyin Risale-i Nur’dan “Konuşan yalnız hakikattir” başlıklı bölümü okuması ve Kayser hocanın dinleyenleri gözyaşına boğan duâsıyla sona erdi. Mevlidin ardından, gazetemiz Yeni Asya’nın hediyesi olan “Nur’un Kahramanı Mustafa Sungur” broşürü cemaate dağıtılarak, ikram faslına geçildi.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*