Tahirî istihdam istemişti

Üstadımızın varisleri arasında ismi geçen ve takvada en önde gelen bir Nur Talebesi olarak Tahirî Mutlu Ağabey, Isparta Atabeylidir.
Bir başka ifadeyle ‘Araslı Tahirî’ diye bilinir. Belediyede kâtip olarak çalışır ve Atabey’de Kaputlular diye bilinen bir sülâleye mensuptur.

Babası Hüsnü Efendi muhterem ve itibarlı birisi ve eniştesi Zühtü Efendi de (Büyük Hafız Zühtü) hafızdır. Akrabaları arasında kendinden önce Risale-i Nur’u tanıyan ve yazan birçok Nur Talebesi vardır. Bunlardan birçoğu da âlim, fazıl ve hafızdır. Arasın (Atabey) en önde gelen eşrafındandır.

Tahirî Ağabey Risale-i Nur’u tanıdıktan sonra dünyası değişir ve Nurcuların dünyasını da değiştirir. Çünkü o, Risale-i Nur’u okuyup anlatan biri değil, okuduğunu yaşayan ve neşreden birisidir. Üstadına çok sadık ve Risale-i Nur hizmetinde de çok sebatlıdır.

Tahirî Ağabey Risale-i Nur ile meşhur olmayı değil, Risale-i Nur ile meşgul olmayı hedeflemiştir. Hayatında Risale-i Nur’dan başka bir şey yoktur ve o, Üstadımız Bedîüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin; “Hem itiraf ediyorum ki, samimî ihlâsınızla, şan ve şeref perdesi altında nefsimi okşayan riyadan beni bir derece kurtardınız. İnşâallah tam ihlâsa muvaffak olursunuz, beni de tam ihlâsa sokarsınız” dediği talebeleri arasındadır.

Üstad onun için; “Tahirî yetmiş evliya kuvvetindedir, ama o kendini bilmiyor” dediğini diğer abiler hatıralarında naklederlerdi. Çünkü bir gün Üstadı ona; “Tahirî, Risale-i Nur hizmetinde istihdam edilmek mi, yoksa kendini bilmek mi istersin?” diye sorduğunda o, “İstihdam isterim Üstadım” demiştir. Üstad da; “Kazandın keçeli” diye karşılık vermişti.

Üstad Tahirî için bazen; “Bu Tahirî var ya ahmaktır. Evliyalığı değil hizmeti tercih etti” diye iltifat ederdi. Üstadla beraber kaldıklarında namazda, eğer Üstad geçmezse Tahirî’yi imamlığa geçirirmiş. O da “Ben kim, asrın imamına imamlık yapmak kim?” diye aklından geçirirmiş.

Tahirî Ağabey Risale-i Nur hizmeti için yaşayan ve her şeyini hizmete feda eden bir kahramandır. Çünkü Üstad da ona; “Kahraman Tahirî” diye hitap ederdi. Allah ruhunu şad etsin ve bizleri de şefaatine ve himmetine mazhar eylesin. Âmin inşallah.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*