Telkinle hastanın moral gücünü yükseltmek

Pozitif telkinin psişik hastalıkları iyileştirdiği ilmî bir gerçektir. Uzman, mütedeyyin hekimlerin tavsiyelerini tutmak, ehemmiyetli bir ilâçtır. Çünkü ekser hastalıklar sûistimâlden, perhizsizlikten (çok ve aşırı yeme, içme, uyuma vs.), israftan, hatalardan, sefahetten ve dikkatsizlikten geliyor.

Mütedeyyin hekim, elbette meşrû bir dairede nasihat eder ve tavsiyelerde bulunur.1 İşte imân şuûru, ibâdet; duâ, zikir, tevekkül ve Sünnet-i Seniyyeye ittiba etmek, aşırılıklardan kurtararak rûh ve beden dengesini sağlar ve şifâ sebebi olurlar.

Ellerdeki siğil, stres ve sıkıntıdan oluşur. Pek çok insan, siğillerin duâ, okumayla yok edildiğini söyler. Müsbet mesajlar veren duâ, sıkıntı ve stresi azaltır, dahilî elektrik akımını hareketlendirir. Sevgi ile moral bulunulduğu gibi; duâ ve telkiniyle de şifâ bulunur. Aşırı ifrazatları, güzel söz ve telkinlerle dengelemek mümkün. Zaten, vehmî hastalıkların en etkili ilâçlarından biri ‘önem vermemektir’. Önem verdikçe büyür, şişer. Önem verilmezse küçülür, dağılır. Vehmî hastalık çok devam ederse, (psiko-fizyolojik yapımızı etkileyerek) hakikî hastalığa döner. Vehham ve asabî insanlarda fena bir hastalıktır; habbeyi kubbe yapar, mânevi gücü kırar.2

Ümitsiz hastaya mânevî bir teselli, bin ilâçtan faydalıdır. Bu aynı zamanda biyo-manyetik ve telkin tedâvisidir. Nice kanser gibi ağır hastalar; ümit, moral, inanç-imân, pozitif/müsbet düşünceyle öldürücü hastalığı yenmişlerdir. Hepimize aynı rûh ve aynı duygular verilmiştir. Önemli olan; iç mekanizmamızı, yâni moral gücü ve imânımızı sağlam tutabilmektir. Çünkü, lüzumsuz merak hastalığı (her ikisini de) ağırlaştırır, ikileştirir, katlar. Maddî hastalığın altında, merak ile mânevî bir hastalığı kalbine verir; maddî hastalık ona dayanır, devam eder. Eğer teslimiyetle, rıza ile, hastalığın hikmetini düşünmekle o merak gitse, o maddî hastalığın mühim bir kökü kesilir, hafifleşir, kısmen gider. Özellikle evhamla bir dirhem, bir gram maddî hastalık, bazen merak vasıtasıyla on dirhem, on gram kadar büyür. Merak kesilmesiyle, o hastalığın onda dokuzu gider.3 Zaten, biyo-manyetik enerji, psiko-fizyolojik ve psikiyatrik telkin tıpta kullanılan önemli tedâvi metodlarındandır. Biyo/manyetik şifâya vesîle olmanın tıbbî bir realite olduğu, sahanın uzmanlarının “Birçok hastalıklarda el ve özel cihazlarla masaj ve egzersiz, sık sık tavsiye edilir. Uygulandığı dokular uyarılır, kaslar gevşer ve güçlenir”4 şeklindeki ifadelerinden de anlaşılmaktadır. Nefes bir mânâda masaj ve elektrikle romatizmal hastalıkları tedavi etmeye benzer.

Dipnotlar:
1- Lem’alar, s. 219.
2- Age, s. 219.
3- Age, s. 211.
4- Romatizmal Ağrılar ve Tedâvi Yılları, s. Timaş Yay., 2. Bask. s. 90.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*