Tesettüre karşı NLP teknikleri

Image
Tarihimiz ilginç hadiselerle doludur. Genç Türkiye´nin Kurtuluş Savaşını müteakiben Lozan´da yaşadığı günler fevkalâde önemlidir. Kurtlar sofrasındaki paylaşımı tedaî ettirecek manzaralar az değildir. Türkiye´nin durumu görüşülürken, meşhur Mısır Hahambaşı Haim Naum´un çıkışı hâlâ kulaklardadır. Emperyalist Şefler, Genç Türkiye´ye bırakılacak toprakları görüşüyorlar. Tartışmalar yapılıyor ve seslerin yükseldiği anda birisi araya giriyor. Diplomat değil… İlim adamı hiç değil… Gazeteci de değil…

Bildiğimiz kadarıyla yalnızca bir din adamı… Fakat söyledikleri mesleğinin çerçevesini fazlaca aşıyor: “Siz Türkiye´nin toprak bütünlüğünü kabul ediniz. Anlaşmanın diğer maddelerini ben onlara yaptırırım.” Lozan´da İsmet´le ahbap olan Hahambaşının neler yaptığını ve hangi istasyonda indiğini okuyucularımız iyi bilirler.

Kanaatimiz o ki, şu son on sene zarfında, İslâm âlemiyle alâkalı anlaşmaların arka cihetinde yüzlerce Haim Naumlar çabalıyor ve Müslümanları, bir asra yakındır savundukları siperlerde kısmen de olsa mağlûp ediyorlar. Samuel Huntington’un 11 Eylül´le birlikte tatbikata konulan “yeşil kuşak çatışması” projesinin askerî, siyasî ve ekonomik ayaklarının dışındaki diğer ayaklarını araştırdığımızda; bilhassa sosyal hayatımızı hedefleyen ifsad projelerini incelediğimizde dehşetli şeyler görüyoruz.

Tekelleşen medya, Batılı vakıfların finanse ettikleri üniversiteye bağlı bazı enstitüler, reklâm ajansları, bazı sivil toplum kuruluşlarıyla global medyanın Kur´ân ve Sünnete karşı birlikte yürüttükleri ifsad projeleri üzerinde durmayacağız. Araştırma gruplarının, kitapların ve belgesellerin teşrih edeceği bu çerçeve bizi aşar. Burada yalnızca, kişisel gelişim ve kişisel gelişimin bir üst gurubu olan NLP tekniklerinin tesettüre karşı nasıl kullanıldığını arz etmeye çalışacağım.

İslâmiyetin getirdiği kadın-erkek mahremiyeti, gelenek olarak toplumun düzen, ahlâk ve iç barışına katkıda bulunurken, son birkaç senedir Müslüman kadınların sosyal hayatta erkeklerle yan yana gelmeleri noktasında yoğun bir çaba yaşandı Türkiye´de. Erkeklerin bulunduğu ortamda çalışmak istemeyen kadınlara diretilen şartlar, onların sıkılganlıklarını gidermeye yönelik bilhassa belediye ve STK’ların verdikleri kurslar, kişisel gelişimi önceleyen sürü sürü cazip kitaplar, Müslüman kadının bu sahadaki direncini kırdı. Siyasal İslâmcıların da bu ifsad projesine dolaylı katkılarını belirtmek zorundayız.

İdareci oldukları kamu sektörlerinde tesettürlü başlayan genç kızların aynı ortamı paylaşma hareketi, bilâhare tesettürsüzlüğe doğru uzandı gitti. Geçim sıkıntısı bahanesiyle de mazur görülen bu manzaralar zamanla evlere ve dost sohbetlerine de sirayet etti. Siyasal İslâmcıları takiyyecilikle suçlayan kemalistler bilirler ki, Türkiye´ye takiyyeciliği onların komita diktatörlüğü getirmişti. Vatandaşa bir gün içinde iki Türkiye yaşatmışlardı: Kendi arzu ettikleri Türkiye ile milletin yaşamak istediği Türkiye…

Reyhan GürtunaTesettür meselesinde, son zamanlarda iyice alışılan takiyye, ikilem veya çifte standart da bir kısım insanlarımızı tam takiyyeci yapmış. İşyerine, okula veya bazı resmî kurumlara girerken başörtülerini çantalarına koyan kadınların ve genç kızların görüntüleri Türkiye´nin ayıbı. Kur´ân´dan tahkikî îman dersini alamayan kadınlarımız, tesettüre gizliden gizliye savaş açmışların desiselerine aldanıyor, örtünme stilinde başlayan değişimler, tesettürü tamamen dışlayan bir dönüşümle sona eriyor.

Müslüman kadınların izzetiyle oynayan ve onları zillete düşürdükten sonra istihza eden bazı kadın yazarların çalışmaları bu hususun daha iyi anlaşılmasına vesile oluyor. Bir dönem İstanbul Belediye Başkanlığı yapmış bir beyefendinin hanımefendisinin tesettür serüvenini anlatan renkli bir hanım yazar, ilginç tesbitlerde bulunurken, otuz senelik bir tesettürün nasıl son bulduğunu yazıyor. Tesettürü bırakarak hürriyeti seçen Reyhan Hanım, bu zorlu mücadelesinde en büyük desteği kişisel gelişim ve NLP teknikçilerinden almış . Ailesini, annesini, eşini ve dostlarını şok eden açılmasında, “kendisini arayıp bulma yolculuğu”nda ve çevreden kabul görme mücadelesinde hakikaten hanımefendiye NLP´nin büyük desteği olmuş.

ImageGeorge Soros´un elliyi aşkın ülkedeki vakıfları bünyelerinde eğitim veren uzmanların “kişisel gelişim” üzerinde yoğunlaşmalarının elbette ki bir hikmeti olsa gerek. Türkiye´mizde başta TESEV olmak üzere bazı kanallardan Soros´un yardımlarına ulaşan STK’ların Haim Naum´ca seslendirdikleri bir fikir var: “Siz Türkiye´de yalnızca üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakınız, Türk kadınına tesettürü attırmayı biz biliriz” diyorlar. Almanya´da bir zamanlar büyük bir cemaatin başkanlığını yapmış Merhum Zeynelabidin´in kızı Algan gibi çeyrek asır sonra tesettürü terk edecek kadınlarımızın sayısında artış bekleniyor. Fakat asıl mesele, tezgâhın arkasındaki kişi ve çalışmaların farkına varmaktır.

Doğulu ve Güneydoğulu kadınları mahrem mekânlardan çıkararak maskaralaştıran global organizatörlere dayanarak dînî hak ve hürriyetleri iddia eden siyasetçilerin hali de perişan. Bu global şebekelerin yardımıyla “başörtüsü” problemini çözmeye kalkışmanın, düşman kılıcıyla kurtuluş ve hürriyet aramaktan farklı olmadığını düşünüyoruz. Arap ülkelerinde, Kuzey Irak ve Afganistan´da Kur´ân ve Sünneti hayattan silmeye kalkışanların, Kemalistlerle ve Yeni Liberallerle beraber çalışmadığını hiç kimse iddia edemez. Zira hepsinin maksadı başta İslâmiyet olmak üzere semavî inançları, ahlâkı ve insanî temel değerleri tahrip etmek olunca, netice değişmiyor.

Image

Benzer konuda makaleler:

18 Yorum

  1. şükrü bey selamun aleyküm, evvela allah razı olsun bu yaznızdan dolayı.
    bu konuda sürekli insanları hayal aleminde yürtmeye yönelik gizli planı ortaya çıkarır inşaallah. ben görmeyen bir olarak bu şekilde çok olaylara rasladım. mesela bir nevi insanı enesini ön plana çıkararak hiçbirşey olmasa dünyayı ben yarattım durumuna getiriyor. hatta moralfm radyosunda şöyle bir kitap tanıtımına rasladım. sabah kalktınız başarısız bile olsanız şöyle deyin diyordu. sizden başka başarılı bir yok sizden üstün bir yok sizden başka bu işi başaracak kimse yok. sonuçta üstün kimse anlamına gelen kelimelerle söylüyordu. o tanıtımı dinledim çok uzun zaman oldu ve sizin yazınızı ve hürriyetteki malum röportajı da okuyan biri olarakta bu iş inşaallah insanları aklı başına getirirde güzel ve hayıra ulaşır inşaallah.
    ben yazılanızı da ilkdefa okuyan biri olarakta allah razı olsun elinize kolunuza allah güç versin.
    selam ve dua ile.

  2. Bende abiler içindeki bu akımlardan birkaç yıldır rahatsızdım. Yazınızı okuyunca tekrar kafamdaki soru işaretleri canlandı ve vicdanımı dinlemeye karar verdim. Bende bu kişisel gelişimin bazı kısımlarının iyi incelenip sonra alınması gerektiğini düşünüyorum. Allah razı olsun

  3. Kapanmış saliha bir bayanın tesettürsüz resminin yayınlanması hata olmuş!!!

  4. Yazi muhtevasi tam yerinde, tebrikler, böyle yazilara daha cok ihityac var. Ayrica resimlerde ki bayanlar tesettüre giren degil cikanlardir.Dikkate sunulur…

  5. Cihan Koç kardeşim, eğer o kadın tam saliha olsaydı başını açmak gibi gerizekalılık yapmazdı … Evet gerizekalılık bu…
    Fevri düşünceden başka bişey değil seninkisi…Hata değil bilakis isabet olmuş o foto ! Bazan tam vurgulanabilmesi için metinin yanında fotoğraf da şart ! Bu yazı da bu bu foto da bu hakikatlerden bir tanesi !

    Şükrü abi yüreğine, ellerine, klavyene sağlık…

  6. Hmmm. Doğru bu talihsiz kadınlar tesettürü bırakanlardan olsalar da bize haram değil mi bu resimler birer erkek olarak?

  7. Tekrar başını açma düşüncesinde olanlar için ibretnüma karelerdir bu fotoğraflar, olmasında fayda var !
    Vesselam…

  8. Sevgili kardeslerim, yazinin muhtevasi veya yaziyi destekleyen unsurlar hakkindaki elestirilerimiz ve degerlendirmelerimiz hakikati bulmak adina, güzel bir üslupla ve mümkünse delilleriyle olsun. zaman zaman tenkit hastaligina hepimiz yakalanabiliyoruz fakat neticede ilaci bellidir, Risale-i Nur… bol bol okuyalim ve birbirimizi incitmeyelim. selam, dua ve muhabbetle…

  9. Şahsen yani kendi adıma konuşuyorum. Bir Risale-i Nur sitesinde de harama girmeden gezemeyeceksek o zaman biz nerede kendimize yer bulacağız? Bizim (bu anlamda) farkımız olsa ne olur?

  10. Cihan kardeşim, her ne kadar şahsen söylesende o sözlerini, ben sana şu cevabı vermeyi deruhte ettim… “Ameller niyete göredir.” sözü, bu polemik haline getirdiğimiz mevzuyu güzellikle kapatır diye ümid ediyorum… R.e.o kardeşim.

  11. Ali kardeşim yani : “Bu resim meşru niyetle buraya konulduğuna göre buradaki namahrem hanımefendinin saçları bana sana haram olmaz” mı diyorsun?

    Kaldı ki Üstad Hazretlerinin adını taşıyan bu sitede gayr-ı meşru unsurların bulunmasını gerçekten hoş mu karşılıyorsunuz?

  12. [quote name=”Cihan KOÇ”]Sanırım okur yorumlarını dikkate almıyorsunuz sayın editör?[/quote]

    Dikkate alıyor bence abicim!…

  13. cihan kardeşim konu güzel bir konu fakat yorumlar yorumların ile dağılmış vaziyette. Fikrini anlayışla karşılamakla birlikte müsadenle bir soru sormak istiyorum çarşıda pazarda gözü bağlı mı geziyorsun. Sağlıcakla Kalın.

  14. Çarşıda pazarda Üstad Hazretleri’nin adını kullanarak gezmiyorum selimfirat kardeşim. Aradaki farka dikkat et, bu site Üstad’ın adını kullanıyor ve gayr-ı meşru resim içeriyor. Benim tepkim bunadır. Yani bu site ya Üstad’ın adını kullanmasın, ya da gayr-ı meşru içerik barındırmasın!!!

  15. Bunu buraya atrık taşımamanın farkındayım. Sizin gibi !
    Eminim ki; biribirinizde iletişim bağlantılarnız var. Bunu o mecralarda halledelim…
    Selam ve muhabbetle…

  16. Yazarı tebrik ediyorum! NLP´nin mahiyetini ortaya çıkaran bu tür yazılara çok ihtiyaç vardır. Rabbim sizlerden razı olsun…

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*