Tezgâhtar yazarlar

CNR Kitap Fuarı açıldı.

Onur konuğu yazar Alev Alatlı fuarların okumaya teşvik açısından önemini vurguladıktan sonra şöyle diyor:

“İnsan hem yazıp hem yazdığı eserin tezgâhtarlığını yapamıyor. Bunun bir örneği benim.”

Katılıyorum.

Birçok fuara katılan kalem erbabı olarak bu “nüansa” dikkat çekmek istiyorum.

KİTAP YAZMAK SANATTIR

Kitap yazmak bir iş değildir; sanattır.

Zanaat olarak gören bazı yayınevleri ne yazık ki, kendi yazarlarını çok kitap yazmaya teşvik (!) ederek, piyasayı parselleme gayretine girdi.

Diyelim “aşk” konusunu işleyen bir kitap çok sattı.

Hemen diğer yayıncılar, emrinde bulunan yazarlarına bu konuda kitap yazdırmak için baskı uygular.

Yetmez, o kitabı bir de yazarına tezgâhta sattırmaya çalışır.

Kâr amaçlı kurulan bu ağ, ne yazık ki, yazarlığın ciddiyetine ciddî anlamda gölge düşürdü.

Nitekim de bu verdiğimiz örnek hem gerçek hem de bir emsal teşkil ediyor.

FUAR YAZARLIĞI

İş öylesine çığırından çıktı ki, artık normal yazar yerine “fuar yazarlığı” kavramı ortaya çıktı.

Hayatında toplasan iki makalesi bulunmamış, derin araştırma yapmamış ve sadece yayıncının bir yakını veya tanıdığı olma özelliği taşıyanlar, bu gün stantlarda kendi ismini taşıyan kitaplar imzalıyor.

Kâr amacı güden bu yayınevleri ne yazık ki, ciddî anlamda yayın yapan kuruluşların da canına okuyor.

EN ETKİLİ ARAÇ: DİL

Ne dedik;

Kitap yazmak bir sanattır. Yazar düşüncelerini okurla paylaşır. Acı çekmişse, acılarını kendisiyle hemhal olan okuyucusu ile dertleşerek kendine ortak eder.

Yaşadıklarının bileşkesini okurla paylaşır ve bir sonuç çıkarır. O gerçeklerin farkına varmasını ister.

Bunu da “edep” dilini kullanarak yapar.

Bu yüzden adına “edebiyat” demişler.

Fikirlerini, duygularını, hayallerini ve maksadını ifade edebilmesi için söylenmesi gereken en etkili aracı kullanır.

“Dil”ini.

FİKİRLER DÜŞÜNCELERİN İKİZİDİR

Edebiyatçı Osman Akkuş; “Fikir, hayal ve dil arasında fizikî bir ayrılık yoktur” der.

Devamında, “Biz kelimeler, kavramlar ve cümle klişeleri vasıtasıyla ancak düşünebiliriz. Düşüncelerle kelimeler ve cümleler birbirine yapışıktır… Bir bakıma aynı şeydir” der.

Ancak bu söylediklerimizi “tezgâhtar yazarlar” anlayamaz. Onlar, “bu gün ne kadar kitap sattık?” derdinde oldukları için, işin “fikir, sanat ve edebiyat” noktasında değillerdir.

AMAÇ ÇOK SATMAK MI, OKUNMAK MI?

Kitap elbette ki satılmalı. Ama kâr amacı gütmeden… Okuyucuyu ters köşeye yatırmadan.

Kitap elbette ki, satılmalı. Ancak okuyucu, kitabı okuduğunda asla aldatıldığı hissine kapılmamalı.

Satın aldığı kitabı sahiplenmeli, bağrında saklamalı. Kitaplığında bir yer açmalı onun için.

Bu vesileyle sizleri CNR’deki fuara bekliyoruz.

Nerede mi? Tabiî ki, Yeni Asya Neşriyat standında… Can Kardeş Yayınları ile sizleri bekliyor olacağız. Perşembe, Cuma ve Pazar günü…

Gelin tanış olalım!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*