Trabzon’da Bediüzzaman programı

17 Mayıs’ta Nurullah ağabey beni Trabzon’a programa davet etti.Trabzon’da yapılan, “Bediüzzaman’a Göre Müsbet Hareket” panelinden önce Şemsettin Ağabey, Adem Ağabey, İntizam Ağabey, gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kazım Güleçyüz, vakıf elemanları Mehmet ve Münir Ağabeyler ve; Rize, Gümüşhane, Bayburt, Ordu ve Ünye’den gelen üniversiteli nur kardeşleriyle kısa bir program yaptılar. Zamanımız kısıtlı olmasına rağmen çok güzel konular işlendi ve çok istifadeli oldu.

Kazım Ağabey;  Meslek ve meşrep konusunu Bediüzzaman’ın hayatından örnekler vererek anlattı. Son yaşanan olaylarla ilgili Yeni Asya’nın duruşunun çok takdir topladığını belirtti.  Soru-cevap kısmında ise her hayır’da bir şer her şer’de bir hayır olduğunu hatırlatarak bu şer’in bizim için hayırlı olduğunu, gazetemizin trajının biraz daha arttığını söyledi.

Mehmet ve Münir Ağabeyler; dershane hayatının önemine, vakıflara ihtiyaç olduğuna,  dershanede kalanların birbirlerine karşı iletişimlerine ve birbirlerine karşı sabırlı olmaları gerektiğine değindiler. Dershanelerde yaşadıkları hatıraları, karşılaştıkları zorluk ve sıkıntılara sabır gösterip, kendilerine düşen vazifeleri ihlaslı bir şekilde yapmaya çalıştıklarını, gösterdikleri sabır ve ihlasın da sonuçlarını  gördüklerini söylediler. Ve bu sene İstanbul Şekerci Han’da yapılacak olan Risale-i Nur programına davet ettiler.

Şemsettin Ağabey; Bediüzzaman’ın mehdîliğiyle ilgili çok ciddi ve önemli bir meseleye değindi. Son zamanlarda (daha öncede varsa bilmiyorum) Nur Talebelerine “Siz Bediüzzaman’ı  (haşa) peygamberimizden önde tutuyorsunuz’’ şeklinde gelen bir saldırıya nasıl karşılık verilebileceğini anlattı. Barla Lahikasının 117. sayfasında Şamlı Hafız Tevfik Ağabey’in yazdığı, Üstad Hazretleri ile Mevlana Halid Hazretleri’nin  tevafuk ettikleri dört mühim noktayı izah etti.  ‘’Birincisi: Hazret-i Mevlânâ 1193’te dünyaya gelmiştir. Üstadım ise, 1293’te. Tam Mevlânâ Hâlid ‘in yüz senesi hitam bulduktan sonra dünyaya gelmiş’’ sözünü hatırlattı. Bediüzzaman’a açıkça değinen hadisler olduğunu, Hz. Ali’nin de (r.a)  Bediüzzaman’a  işaret eden sözlerinin olduğunu  söyledi. Sahabelerden birinin Peygamberimize kavimler bozuldukça Allah’ın  peygamber gönderdiğini, Peygamberimizin ise son peygamber olduğunu, kendisinden sonra (a.s.m) ne olacağını sorduklarını ve cevap olarak Peygamberimizin kendisinden sonra her yüz senede  bir müceddid-i din gönderileceği şeklinde cevap verdiğini hatırlattı.

İntizam Ağabey; mesleği  olan kişisel gelişim ile ilgili 45 dakikalık bir sunum yaptı. Sunumda dikkatimi çeken şeylerden birisi de , tipik kişisel gelişimlerde “sen yaparsın, sen başarırsın, aslansın kaplansın” tarzı yaklaşımlar olurdu. Ama İntizam Ağabey’in sunumu öyle değildi. Sunumda iş başvuruları, iş görüşmesine giderken vaktinde, hatta erken, düzenli, temiz gidilmesi gerektiğini, karşılıklı iletişimlerde heyecanlanmamak gerektiğini ve tüm bunlardan önce CV mizi zengin tutmamız gerektiği gibi konulara değindi.

Âdem Ağabeyin programı daha çok soru-cevap şeklinde geçti. Eski Said dönemi eserlerinden parçalar okudu.

Böyle değerli insanların düzenlediği değerli programa  Ordu’dan, Ünye’den Bayburt’tan Gümüşhane’den ve Rize’den  gelen ağabey ve kardeşlerime, programda emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Nice programlarda buluşmak dileğiyle..

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*