Tunus’un da Said Nursî’ye ihtiyacı var

Tunus’un en saygı duyulan din adamlarından Abdüllâtif Mourou, Türkiye’yi gençliğinde birçok kez ziyaret ettiğini, Bediüzzaman Said Nursî ile son Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendinin eserlerini incelemek için İstanbul’da bulunduğunu söyledi.

 

Said Nursî’nin felsefesinin Türkiye’deki Müslümanların sosyal, eğitim ve ekonomik alanda gelişme kat etmesinde önemli rol oynadığını belirten Abdüllâtif Mourou, “Tunus’un da çağını iyi okuyabilen bir İslâmî anlayışa ihtiyacı var” dedi.

Bedİüzzaman’ın İslâm anlayışına İhtiyacımız var

Tunus’ta Ennahda haraketinden bağımsız hareket eden din adam Abdüllatif  Mourou, Tunus’taki yeni dönemi, demokrasi ve Ennahda hakkındaki görüşlerini dile getirdi. Zaman’ın haberine göre İslâmî hassasiyeti olan partilerin modern bir söylem benimsemesi gerektiğini belirten Mourou, “Eski rejim İslâm karşıtıydı. Ancak Tunusluların İslâm’la ilgili bir sorunu yok. Bizim önce ihtiyacımız olan demokrasi. Bugün 21. yüzyılda İslâm’ı nasıl yaşayabileceğimiz sorusuna cevap vermemiz gerekiyor. Önemli olan yüzyıllar önce yaşanmış İslâmî pratikleri bugüne taşımak değil, İslâmî prensipleri bu çağın koşullarında yorumlamak” ifadelerini kullandı.Tunus’ta Müslüman kesimin 23 yıllık Bin Ali rejiminde çok büyük sıkıntılar çektiğini belirten Mourou, “Önce Burgiba, sonra Bin Ali. Bu ülkeyi bir çöle çevirmek istediler. O yüzden dindar insanlar dersini aldı. Hepimizin talebi özgür ve demokratik bir siyasî sistem.” ifadelerini kullandı. Türkiye’yi gençliğinde birçok kez ziyaret ettiğini söyleyen Mourou, Bediüzzaman Said Nursî’nin ve son Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi eserlerini incelemek için İstanbul’da bulunduğunu kaydetti.

23 YIL PASAPORTUNA EL KONULDU

Saİd Nursî’nin felsefesinin Türkiye’deki Müslümanların sosyal, eğitim ve ekonomik alanda gelişme kat etmesinde rol oynadığını belirten Mourou, “Tunus’un da çağını iyi okuyabilen bir İslâmî anlayışa ihtiyacı var. Bugün çok eşlilik gibi eskiye ait uygulamaların İslâm adına geri getirilmesi kabul edilemez.” şeklinde konuştu. Halk arasında “Şeyh Latif” olarak anılan Mourou, Bin Ali döneminde en büyük mağduriyetleri yaşayan din adamlarından birisi. 23 yıl boyunca ülkeyi terk etmemesi için pasaportuna el konulan Mourou, 10 yıl hapiste ve 10 yıl da ev hapsinde kalmış. 10 yıl boyunca bir polis memuruyla birlikte yaşamak zorunda bırakılan Mourou, ailesi de dahil olmak üzere kimseyle görüştürülmemiş. Mourou, o dönemi şu sözlerle anlatıyor: “Bütün sevdiklerime penceremden sadece bir burun hareketiyle selâm verebiliyordum. 14 Ocak günü tam 20 yıl sonra sokağa çıktım ve sevdiklerimle buluştum. İlk cami vaazımda ise demokrasiye ve yeni bir anayasaya ihtiyacımız olduğunu anlattım.”

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*