Üç aylarda neler yapmalı?

13 Şubat Cumartesi günü itibariyle manevi sevap mevsimi olan üç aylara girmiş olacağız.

Rahmeti celp eden bu günleri lâyıkıyla değerlendirmek için şimdiden planlama yapmak gerekiyor. Hissemizi en ziyade bir şekilde alabilmeyi temenni ediyoruz.

Koronavirüs hayatımıza gireli neredeyse bir yıl olacak. Değişik süreçlerden geçiyoruz. Hastalığı yaşayanlardan birçok şey öğrendik. Rahatça nefes almak, yaşamak ne kıymetli değerlermiş. İnsan, hayatın akışına kapılıp gitse de; hayatı ve ölümü yaratan hatırlatıyor işte. Hayatımızda belki de hiç bu kadar ölüm haberi duymamıştık. Zamanla ona bile alışıyoruz. Ölüm sayıları yüzlere indi diye sevinebiliyoruz. Çevremizden, sevdiklerimizden gidenler oldu. Ama bizler biliyoruz ki, hastalıklar ölüme birer perde.  Meşhur bir söz var, ‘Ecel geldi cihane, baş ağrısı bahane.’ Bu hakikatler o kadar tesirli bir ilâç oluyor ki muhtaç gönüllere, ölüm iyi ki var diyebiliyoruz. Ölümden korkanlar, bu hakikatlere göz yumsalar da nihayetinde bu gerçekle yüzleşmek zorunda kaldılar. Sahi neden korkulur ölümden? Ölüm değil mi bizi sonsuz âleme götüren, sevdiklerimize kavuşturan, yükümüzü hafifleten. Hem nice büyüklerimiz ölümü düğün günü saymış. Ölümden korkmak; ölümü tanımamak, ona hazır olmamaktan olsa gerek. Ne de olsa ölüm bir başlangıç.

Peki biz, sonsuz hayata başlamaya hazır mıyız? Hastalık, ölüm gibi musîbetler gelmeden uyanmak gerekiyor. Üç aylar, bu uyanış için büyük fırsat aslında. Bu günlerin bereketiyle, dünyanın fani olduğunu ve muhakkak gelecek olan ölümü düşünerek ahiret için daha çok hazırlık yapabiliriz. Ömrümüzü bereketlendiren bu mübarek aylarda, içinde bulunduğumuz bu sıkıntılı günleri ferahlandırabiliriz. Böylesine ma- nevî kazancı yüksek olan günlerin mahiyetini çok iyi bilmek ve ona göre değerlendirmek gerekiyor. Nihayetinde bu ay içerisinde, on bir ayın sultanı Ramazan, Peygamberimizin (asm) anne rahmine düştüğü Regaib, Peygamberimizin (asm) Allah’ın mülk ve melekutunu gezdiği Mi’rac, Allah’ın af ve rahmetinin coştuğu Berat ve bin geceden hayırlı olan Kadir Gecesi’nin içinde bulunduğu mübarek gün ve geceler var. Peygamber Efendimiz (asm) bu mübarek gecelerin ehemmiyetine dikkat çekerek, bu günlerde duâların geri çevrilmediğini söylemiştir. Paygamber Efendimiz (asm), Recep ve Şaban ayının Ramazan ayına hazırlık olduğunu bildiği için, bu aylarda daha çok ibadet yaparmış.

Bediüzzaman da, üç aylardaki mübarek geceleri “Pek çok uhrevî faideleri kazandıran ticaret-i uhreviyenin bir pazarı ve ehl-i hakikat ve ibadet için mümtaz bir meşheri” olarak vasıflandırmıştır. Ve üç ayların seksen küsûr sene ma- nevi ömür kazandırdığını müjdelemiştir.

Evet, üç aylar içe dönüş ve manevî tekâmül için büyük bir fırsat. Madem pandemi süreciyle birlikte özlerimize çekilmek için bir fırsat bulduk, bu fırsatı üç aylar ile daha da pekiştirebiliriz. Bu zorlu günleri kazançlı bir şekilde uğurlayarak, üç aylara hoş geldin diyebiliriz. Pandemi ile birlikte evlerimizde geçirdiğimiz vakitleri böylece daha doldurabilir, Ramazan’a hazırlık yapabiliriz.

Kâinatın hürmet ettiği bu aylarda yapılacak çok şey var. En başta ibadetlerimizin sıhhatini arttıracak olan tövbe ve istiğfara çalışmalıyız. Namazları cemaat ile kılmaya özen göstermeli ve günlük okumalarımızı aksatmamalıyız. Nafile yapılan ibadetlerin de ayrıca rızayı celp ettiğini unutmamalıyız. Gözümüzü, kalbimizi, kulaklarımızı, bütün duyularımızı haramdan uzak tutarak, ihlâsı kazanmaya, iman hakikatlerini tatbike çalışmalıyız. Ahirette imdadımıza yetişecek olan imanımızı en kavi hale getirmeliyiz.

Velhasıl, hastalıklarla birlikte ölümü daha çok hatırladığımız bu sıkıntılı dönemde, ölümden sonraki asıl hayata hazırlık için üç ayları çok iyi değerlendirmeliyiz. Manevî sevap mevsimi olan bu günlerimizi lâyıkıyla geçirebilmek duâsıyla, üç aylarınızı ve gelmekte olan Regaib Gecenizi şimdiden tebrik ediyoruz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*