Ümide, şevke, coşkuya sarılmak

Dünkü yazımızda değindiğimiz gibi maddî rahatsızlıkları da doğuran yeis/ümitsizlik, hayatımızı anlamsız yapar ve çekilmez hâle getirir. Yeis terakkî ve ilerlemenin de en büyük ayakbağı olduğu gibi, huzuru baltalar, tahrip eder. Yeis, ümidin ölümüdür, heyecan, şevk ve enerjinin yok olmasıdır.

Toplum hayatını alt üst eden yeis, ferdi, toplumu düşünmekten koparıp, şahsî menfaatlerine yöneltir.
Bediüzzaman, yeis hastalığının teşhisini ve ondan kurtulmanın yollarını, yüksek üslûbu ve veciz ifadeleriyle gösterir:

* Ferd ve milletlerin en dehşetli bir hastalığı olan yeis, yâni ümitsizlik, âcizlik ve korkudan kaynaklanır.
* Çalışmaya muvaffak olamayanlar yeise düşer.
* Yeis, terakkî ve kemâle en büyük engellerdendir.
* Yeis insana “nemelâzım” dedirtir.
* Yeis, Müslümanların geri kalmalarının sebebidir.
* Yeis, saadetin tahripçisi ve hayatın katilidir.
* Yeis tembelliği netice verir.
* Avrupa’yı canlandıran emeldir, bizi öldüren yeistir.
* Çabuk yeise dönüşen hamiyet, hamiyet değildir.
* Kadere imân yeis ve hüznün ilâcıdır.
* Merak duygusunun yerinde kullanılmaması, insanı tehlikeli bir yeise düşürür.
* “Tamamı elde edilmeyen şeyin, tamamı kaybedilmez” hadîsi, yeisin belini kırar.
* Ümit, yeisle öldürülen mânevî ve moral gücümüzü hayatlandırır.
* İ’lây-ı Kelimetullah, Allah’ın dini yayma, yeisin ölmesiyle mümkündür.
* Yeis, İslâmiyetin inkişâfına set çeker, perde olur.
* Yeise karşı, “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz!” 1 kılıncı kullanılmalı. Şu halde ümit, imanın bir özelliğidir ve tevekkül ile yakından ilişkilidir.
* Gebersin yeis, yaşasın sıdk!

***

İşte Bediüzzaman, herkesin ümitsizlik, dolayısıyla bir takım ruhî hastalıklara yakalandığı; kıyameti beklediği bir devrede ümide, şevke, coşkuya, gayrete, “el-emel”e sarılır ve bunun yollarını gösterir. Kesin deliller ortaya koyarak istikbalde Kur’ân hakikatlerinin hakim olacağını haykırarak ümit aşılar.
Doğru söyleyen tarihi şahit göstererek; Müslümanların İslâmiyete sarıldıkları zaman ilerlediklerine, ilimde, teknikte, hukukta, sanatta, mimaride şaheser harikalar ortaya koyduklarına, mutlu ve huzurlu toplumlar oluşturduklarına dikkat çeker.
Yeisi yok edecek, ümidin yanında, yardımcı kuvvet olarak tevekkül, sabır, sebat, kadere, âhirete imân gibi dağlar kuvvetinde hasletleri de nazara verir Bediüzzaman.

Dipnot:

1- Zümer Sûresi: 53.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*