Vahiy ve ilhâm arasındaki fark

Vahiy ile ilhâm arasındaki en belirgin fark; İslâmî literatürde kastedilen genel mânâsıyla “vahye” peygamberler, “ilhama” evliyalar mazhar olur. Çalışma ve gayretle “vahye” liyakat kazanılamaz. Allah dilediği kullarını peygamber seçer; vasıtalı veya vasıtasız konuşur ve mesajlarını onların vasıtasıyla insanlığa ulaştırır.

Özel bir çalışma ve gayretle tekâmül ettirilen rûh; ilhama liyakat kazanabilir. Daha önce de belirtmiştik: İlhama, sadece müttakî mü’minler, evliyalar değil; bir kısım özelliklere haiz ilim ve fikir erbabı da mazhar olabilir. Bediüzzaman, vahiy ile ilham arasındaki nüansı şu misâlle vurgular:

Bir padişahın raiyetiyle iki tarzda muhaveresi, konuşması olduğu düşünülebilir. Birincisi; halk tabakasından birisiyle, küçük, basit bir iş için, hususî bir özel bir isteğe dâir, özel bir telefonla konuşmasıdır. Diğeri; saltanat ve makam ünvanıyla ve padişahlık ismiyle, ve genel hâkimiyet ve yetkileri çerçevesinde, emirlerini etrafa neşir ve teşhir maksadıyla, bir elçisiyle veya büyük bir memuruyla konuşmaktır ve haşmetini izhâr eden ulvî bir fermanla konuşmasıdır.1

Cenâb-ı Hakk’ın, peygamberleriyle konuşması, “Âlemlerin Rabbi” ünvanıyla, bütün insanlığı ilgilendiren mevzûlardır. Veli bir kuluyla görüşmesi ise, genellikle husûsiyet arz eder. İşte, şu sırdandır ki, kalb telefonuyla vâsıtasız münâcât eden bir velî, “Kalbim benim Rabbimden haber veriyor” der. “Rabbü’l-Âlemîn’den haber veriyor” demiyor. Hem der: “Kalbim, Rabbimin aynasıdır, arşıdır.” Yoksa, “Rabbü’l-âlemînin arşıdır.” demiyor. Çünkü, kabiliyeti miktarınca ve yetmiş bine yakın perdelerin kaldırılma nisbeti derecesinde, hitaba mazhar olabilir.2

Vahiy ile ilham arasında diğer önemli iki fark da şudur:

1- İlhamdan çok yüksek olan vahyin ekseri melâike vasıtasıyla; ve ilhamın ekseri vasıtasız olmasıdır.

2- Vahiy gölgesiz, sâfi ve seçkinlere özeldir. İlham ise gölgelidir, renkler karışır, umumîdir. Melâike, insan ilhamları ve hayvanat ilhamları gibi, çeşit çeşit, hem pek çok envâlarıyla, denizlerin katreleri kadar Rabbânî kelimelerin çoğaltılmasına sebep bir zemin teşkil ediyor.3

Dipnotlar:
1- Sözler, s. 123.
2- Age, s. 124.
3- Şuâlar s. 117.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*