Vatikan’ın suçları

alt

Vatikan Kilisesi bu günlerde önemli bir konuyu konuşuyordu. Bir karar verilecekti. Ama ne olduysa; iki haftadır kilit meseleleri görüşen kilise meclisi, “sapkınlığa” onay veren kararı erteledi.

Kardinaller uzlaşamayınca, ara rapordaki ılımlı maddeler çıkarılmış.

Bir süredir Kilise’nin “eşcinsellere” onay verip vermemesi konusunda ciddi bir beklenti vardı Avrupa kamuoyunda.

Şimdilik bu beklenti “fos” çıktı.

Zaten gerek Avrupa televizyonlarında, gerekse Amerikan televizyonlarında “sapkın” dizilerin alabildiğine ekranlara geldiğini gözlemliyorduk. Bir komite tarafından son beş yılda hızla artan ve üçüncü dünya ülkelerine pazarlanan bu “sapkın” dizilerin önüne geçilemiyor ne yazık ki.

Ülkemizde aynı isimle ekran alan diziler “çağdaş” ve “sanatsal” bir değer taşıyormuşcasına boy gösteriyor.

Evet aile kavramı, Batı dünyasında hızla çöküyor. Katolik kilisesinin evlilik, boşanma, kürtaj ve “sapkın” birliktelikler gibi ailevî konulardaki öğretileri gözden geçirdiği kilise meclisi, toplantısında beklenen(!) “açılım” gerçekleşmediği için feryat ediyorlar.

Ne demek bu “beklenen açılım?”

Kilise “sapkınları” kabullenmeli ve onlar artık kendilerini evinde hissetmeliymiş…

Kim diyor bunu? “Malum örgüt”ler!

Dünya kamuoyu “malum örgütler” tarafından yönetilmiyor. Ama medyada öyle bir algı oluşturuyorlar ki, sanki “sapkınlar”ın hakları ellerinden zorla alınıyor ve toplumlar tarafından dışlanıyormuş gibi gösteriyorlar.

Evet Vatikan bu konuda eleştirileri göğüsleyecek dirayete sahip.

Ancak kendi içinde bile, ne yazık ki, bu sapkınlığı önlemede çok, ama çok yetersiz kaldı.

Kilisenin sabıka dosyası kabarık:

Rakamlar ürkütücü:

-4 bin 450 papaz, 1950-2002 yılları arasında dinen “Delicta Graviora’ diye adlandırılan “erkek çocuklarına cinsel taciz” suçu işlemiş.

Dahası; 2001 yılında Amerika’da bu konuda büyük bir skandal yaşanmış… 6 papaz bu suçlamalar karşısında kilisenin onurunu kurtarmak için intihar etmiş.

Avrupa’nın göbeği, Avusturya’da da kiliselerde ortaya çıkan cinsel taciz skandallarının patlak verdiği merkezlerden biri. Sonrasında kilise aleyhinde suçlamalar ve davalar.

Son üç ay içinde:

-Aşağı Avusturya Eyaletindeki kiliselerden 1000…

-Voralberg Kilisesi’nden 850,

-Tirol Kilisesi’nden 650,

-Salzburg şehir merkezindeki kiliselerden ise 120 kişi kiliseden ayrıldığı kayıtlara geçmiş.

-Viyana Kilisesi ise rakam vermek istememiş. Ama geçen yılın resmî rakamlarına göre 52 bin 216 kişi kiliseyi terk etmiş.

Çocuklara yönelik cinsel taciz vakaları medyada geniş yer bulunca utancından kiliselere kayıtlı bulunan 5.6 çalışan, işi bırakmış. (BBC, uk)

Yani kaçan kurtulmuş.

Batı, ailevî meselelere çözüm bulmak için çareler üretirken, bir yandan da dini temsil eden ve kutsal bildiği yerlerde yaşanan bu skandallar karşısında, tam bir çaresizlik örneği yaşıyor.

Asırlardan beri “din” unsurunu bir sömürge aracı olarak kullanan Vatikan, manen iflas etmiştir. Şatafatlı saraylarda, muazzam bir hazinenin zangoçluğunu yapan papazların anlatacak hiçbir şeyi kalmamıştır. Ahlaken çökmüş bir dinden kim ne medet umabilir?

Tek kurtuluş çaresi:

Vatikan’ın günahlarından arınıp, İslam inancına dahil olmalarıdır. Tevhid esasını benimseyip “Eşhed-ü en La ilahe İllallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhü ve resulü” demeleridir.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*