Ve ADAM kazandı…

Cumhur ittifakının kurulmasıyla; iktidarın devlet gücünü devşirmesine karşı Millet İttifakı’nı kurarak dağılmışlık siyasetini toparlayan muhalefet, kısa zamanda yüzlerce mitingle milletin umudu oldu.

Meydanları dolduran milyonlar, 46 ruhunu geri getirmiş; zulme, keyfiliğe, tek adam rejimine dur demek için “yeter söz milletindir” mesajlarıyla bu sefer “TAMAM” demişlerdi.

Kalabalıklara hitap eden liderler; eski parti alışkanlıklarını bir kenara bırakarak, sağ-sol politikalar yerine milleti kucaklayan, istibdada karşı demokrasi müjdesinde milletin tercümanı oldular.

Memleket sathını demokrasi meydanı hâline getirip iktidarı sallayan muhalefet; “bu defa iktidar seçim hileleri yapamayacak, sandıklara sahip çıkacağız” deselerde, bir yandan da “16 Nisan hileleri gibi yine bir şeyler yapıp kazanırlar” fısıltıları dolaşıyordu kulaktan kulağa.

Orantısız güç ve muhalefetin kısıtlı imkânlarıyla yürütülen seçim kampanyaları sonunda, yüzde 88’le 24 Haziran günü sandığa gidildi.

Daha seçim başlar başlamaz mühürsüz zarfların dışardan gelişini gösteren çekimler dolaştı sosyal medyada. Oyların çalındığı, mafya gibi sandıkların basılıp korku salındığı, silâhların konuştuğu, ölüm ve darp olayları gibi daha ilk saatlerde korku filmine dönüştü sandıklar. Gün boyu böyle binlerce haberle geçen seçim, nihayet sandıkların açılmasıyla başka bir mecraya doğru yol aldı.

16 Nisan’daki manipülasyon tekrar vizyona girmişti. Seçim yasaklarının kalktığı 18.45 itibariyle yapılan ilk açıklamalarda, Cumhur İttifakı’nın 60, Millet ittifakının yüzde 30’ları göstermesi hiç kimsenin anlayacağı bir şey değildi.

YSK’da daha sandıkların yüzde 10’nun açılmadığı bilgilerine karşılık, AA’nın yüzde 50’lere vardığını beyan etmesiyle parti merkezlerine gelen bilgilerin tersi yönde, Cumhur İttifakı’nın yüzde 40’larda seyrettiği ve ikinci tur beklentilerinin yüksek bir kararlılıkla seslendirilmesi kafaları karıştırdığı gibi istifhamları da beraberinde getirdi. Neler oluyordu?

Yandaş medya dışında kalan Fox tv ve Adil Seçim Platformu’nun beyanlarıyla sayım güvenliği tehdit altında mıydı?

59, 57, 55, 53 ve nihayet 52.5.

Korku filmi gibi. Bombayı gösteren sayaç gibi başladığı yerden hiç yükselmeyen bir grafik..

OY’LUYOR, ANCAK SAYAMIYORUZ

Eskiden teknolojinin bu kadar gelişmediği o iptidaî şartlarda, seçim yasakları kalkar kalkmaz ilk neticeler Türkiye geneli hakkında bir kanaat verirdi. Bir puan değişir ya da değişmezdi. Bir kaç milletvekili yer değiştirse de, resmî neticeye yakın bilinirdi. Kısmî itirazlarla oylar yeniden sayılır, hak ihlâli varsa sahibine iade edilirdi.

Ancak son senelerde tuhaf haller yaşanmaya başlandı. Seçim sonuçları ilk sandıklarda yüksek seviyelerden, ilerleyen saatlerde yüzde elliye vardıkça sabitlenip gram düşmez oldu. (Kırsal geç geliyor ondandır deniyordu ya, bu sefer milyonlar oyu bulan metropollerden!)

Pompalanan havalarla AA’nın ve YSK’nın usûlsüz bir seçim süreci yürüttüğünü, sandıklara sahip çıkılması gerektiğini, ıslak imzalar alınmadan kimsenin bir yere gitmemesi talimatlarıyla muhalefetin bir oyun döndüğü havası estirdiği kâbus dolu bir gece yaşandı.

“Avukatları göreve dâvet ediyorum, ben de YSK’ya gidiyorum sandıkları bırakmayın, AA’nın yaptığı manipülasyonlara inanmayın biz kazandık” dedikten bir müddet sonra ortalıkta görünmeyen muhalefetin, sırra kadem basmasıyla geçen karanlık bekleyişin ardından “adam kazandı” mesajıyla aldatıldığını düşünen milyonlarca seçmen..

Bu süreçte magandalar silâhlarıyla sokakları ele geçirmişlerdi bile. Uzun namlulu silâhlarla 696 sayılı KHK gereği verilen 1000 mermi adresini bulmuştu artık. YSK’da olsanız ne yazar. Adam kazandı…

ZORDUR ALMAK BİZDEN KIZI

Aradan geçen onca sessizlikten sonra Sayın Akşener ve İnce’nin basın toplantılarında buz kesmiş ifadeleri, 7 hâkimin istifa söylentileri, magandaların sokakları basmaları, Fox tv ve Adil Seçim Platformu’nun birden yandaş medyaya dönmeleri bu seçimin unutulmayacak ve tarihe not düşecek levhalarıdır.

İtiraf etmeliyiz ki yanılmışız; OHAL ortamında seçime giderken bunların olabileceğini hesap etmeliydik.

Bizleri umutlandırdıkları, demokrasiye inandırdıkları için muhalefet liderlerine de kızmayalım, yapacak bir şeyleri yoktu; neticede bir seçimdi ve…

“Adam kazandı!”

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. Kardeşim! Nurculuk kisvesi giymiş nuru kafasına geçirdiğini düşünen; siyasetle iştigal ede ede cerbezevari fikir sahibi olmaktan kurtulama yan KARDEŞiM ! Nerde kaldı hasenatın seyyiat a racih gelmesi ..ehven ü ş ş er ..üstadın düsturları..ağabeylerin beyanatı noktası. Gel sen bir bak nerde durduğunuza.Hangi safta kimlerle saf tuttukunuza… Fazla söze gerek yok şunu demek istiyorum : Siz yeniasya gurubu olarak hakkı aramıyorsunuz; FIKIRLERIniZ DE HAK arıyorsunuz .Zorlama tevillerle, Risaleleri siyasete alet ederek .Mahşer günü üstada zulmeden lerin safında göründügünuz de eyvah! demeyecek misiniz .Nasıl bakacaksınız üstadin yüzüne .Allahtan korkmuyor musunuz meşru hükümete savaş açarak … Yok yok siz bu yaptığınızdan asla vazgeçecek değilsiniz.Çünkü inadın gözü kördür meleği şeytan görür.Ama şunu bilin ki milletin tercihine sövüp tahkir edecek kadar demokratüik fikirden yoksun olan sizler demokrasi demokrasi demekle kimseyi aldatamayacak siniz inşaallah. Hem sönüp gitmeye mahkûmettiniz kendi kendinizi.cinayetiniz azımdır dikkat ediniz çabuk uyanınız ! inşaallah niyazım budur.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*