Vefatının yıl dönümünde… Bediüzzaman Dedeyi anlamak

alt

Mart ayı soğuklarının bütün şiddetini gösterdiği bir zamanda dünyaya geldi.

Abisi Molla Abdullah henüz gözlerini açan sevimli bebeği kollarına aldı, uzun uzun baktı. Nurs Köyü daha önce böylesi ay yüzlü bebek belki de hiç görmedi.

Adına Said Nursî dedikleri küçük kardeş, Abdullah’ın ve ailesinin göz bebeği oldu.

Zaman geçtikçe Said  büyüyor, etrafındaki herkesi kendine hayran bırakıyordu. Abisi Abdullah kardeşindeki bu değişik halleri görüyordu.

Onu koruyor çoğu zaman da okutuyordu. Said’in ilk hocası abisi Molla Abdullah oluverdi. Said okuduğu kitapları ezberler her sorulan soruyu cevaplardı. Bu hali onun Üstad diye çağrılmasına vesile olacaktı… Üstad ancak bilgide üstün olanlara verilen güzel bir sıfattı. Elbet çok sonraları Said’in diğer hocaları onun bu keskin zekâsı sayesinde “Bediüzzaman” diyeceklerdi…

Abisi Molla Abdullah kardeşini yanına aldı her zaman yaptıkları gibi ders halkasına Said’i yerleştirdi. Said arkadaşlarının dikkatini hep çekerdi. Yine öyle bir gün idi. Abisi Molla Abdullah ‘ben Şerh-i Şemsi kitabını bitirdim. Sen ne okuyorsun?’ diye sordu.

Bediüzzaman: ‘Ben seksen kitap okudum’ dedi.

Molla Abdullah: ‘Ne demek?’ diyerek sorusunu tazeledi…

Bediüzzaman: “İkmal-i Nüsah ettim, bütün sahifeleri okuyup bitirdim ve sıranıza dahil olmayan bir çok kitapları da okudum.”

Abisi Molla Abdullah, “Öyleyse seni imtihan edeyim” dedi.

Bediüzzaman: “Hazırım, ne sorarsanız sorun.”

Molla Abdullah kardeşini imtihan eder. Bir çok soru sorar. Aldığı cevaplar kifayet-i ilmiyesi yani büyük ilmi karşısında, Molla Said’i kendisine Üstad kabul etti ve talebelerinden gizli olarak kollarına aldığı küçük kardeşinin öğrencisi oldu.

Artık Üstad Said Nursî abisi Molla Abdullah’ı okutuyordu.

Bediüzzaman okudu. Genç yaşta okudukça âlim oldu. Eserler yazdı.

Bediüzzaman medrese eğitimiyle dini ilimlerde kazandığı ihtisası, çeşitli fenlerde yaptığı araştırmalarla tamamlamış, hatta dönemin gazetelerini takip ederek ülkedeki ve dünyadaki gelişmelerle ilgilenmiştir.

Her âlim gibi ona da sıkıntı yaşattılar. Eziyetlerden kurtulamadı Bediüzzaman… Buna rağmen, iman hizmetini büyük bir kararlılıkla devam ettirmiş, o zor şartlar altında Risale-i Nur eserlerini tamamlamaya ve yaymaya devam etmiştir.

Allah ondan razı olsun.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*