Rahman ve Rahîm olan Yaradan’ın adıyla
Arştan arza inen nur Habîbullah adında
Süzülür gözyaşlarım onu her anışımda
Adı zikredilir beşer dudaklarında
Ardından yürüdüğüm yollar yorgun ardımda
Zaman sürüklenir peşimden gece karanlığında
Mehtaba sırt dönmüş kimsesiz bir diyarda
Gözler yalan söylermiş, gölgem benzermiş sana
Yalancıdır aynalar görünen benzer bana
Ben bende değilim ki gönül ermiş vuslata
Sana olan aşkım sütun olmuş semaya
Haykırıyor beş vakit diller seni cihana
Çıldırmış bir şairim ben senin aşkınla
Fezanın sonsuzunda sen erdin vuslata
Bize yüz sürmek düşer bastığın topraklara
Ey Sevgili Peygamber, görün beni ukbada
Muttasıl ağlaşırlar sen gittiğinden beri
Medine’nin gülleri ve Mekke bülbülleri
Hilâl sönmüş diyorlar on dört asırdan beri
Sen gitmedin ey Nebî, terk etmedin bizleri
Toprak kucak açmış can çırpınır bedende
Ne varlığımda varım, ne yokluğunun içinde
Yanar durur yüreğim sonsuzluk denizinde
Başka bilmem ey Resûl, kölen senin izinde
Benzer konuda makaleler:
- Seyahat… Rıhlet ve vuslat…
- Biz baharı vuslat mevsimi bilirdik
- Çamdağı’nda vuslat zamanı
- Efendim, Sen Yüceler Yücesisin
- Yönel Dergaha
- Sevgili’nin (asm) ardından yürümek
- Ey Sevgili! (asm)
- Bir Sevgili geldi…
- Kokunu gülden mi aldın?
- Sevgiliye
İlk yorum yapan olun