Yâ Resûlallah!

Bu şiirim bir uzun hasretin aksidir,

Ruhumun çağlayışı, yüreğimin sesidir.

Seni yazsın diye kalemim Yâ Rasûlallah,

Rabbime niyazımın kabul vaktidir.

İstedim ki dağlasın yüreğimi sevgin,

Bir köz gibi ruhumu yaksın hasretin.

Ve pişsin bütün ham duygularım,

Nurunla aydınlanıp, arınıp, erisin.

Nur-u Muhammedî ruhuma doğsun,

Gül-i Muhammedî rayiham olsun.

Açsın bütün çiçekler rengârenk,

Gitsin gayri grilikler, karanlık solsun.

Baharı herkes gibi ben de severdim,

Fakat, sırr-ı hakikisi nedir bilmezdim.

Meğer baharla gelen sendin ey Rasûl,

Diriliş seninleydi, mâ-i nisan sendin.

Yeniden doğmaktasın her bahar.

Seninle gönlümüze düşen damlalar,

İşte filiz veriyor, çiçek açıyor.

Sendendir efendim bu rayihalar.

Bir uzun asır geçti üzerimizden,

Şaşırdık, durakladık gafletimizden.

Yetişti nur-u hidayetin ya Rasulallah,

Yürüyoruz yeniden nurlu izinden.

Şimdi gelen baharlar başka,

Sarmakta yeryüzünü baştan başa.

Şimdi bütün insanlık koşuyor,

Yanıp susamış bu nurlu aşka.

İşte bu Nisan yine doğmaktasın.

Zulmetleri perde perde yırtmaktasın.

Rabbim ayırmasın nurundan ey Habib,

Nur-u İlahi sende, Sen Nurlardasın.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*