Yağmur

Yağmur yağdığı zaman dışarıdaki kirleri de temizler. Kara bulutlar gelir ve içlerinden şeffaf su damlacıklarını bırakır.
Her su damlacığı umut taşır. Umutları yerdeki kirleri temizlemektir. Her yağmur tanesini bir melek indirir. Melekler dünyayı yıkarken toprak da bu yıkanma ile güzel koku bırakır. Herkesin içine işleyen toprak kokusu.

Yağmur, rahmettir. Allah’ın her yarattığı gibi o da göklerden gelen bir rahmettir. İlk önce rüzgârla gelen belirtisi şimşek ve gök gürültüleri ile kapımızı çalar ve yağmur başlar.

Yağmur yağdığında aklıma hep ölüm gelir. Ölüm, doğduğumuz zaman bir rüzgâr ile geliriz ve ağlayarak kendimizi şimşek çakar gibi belli ederiz. Hayatımız ise, bir bulut kümesi gibidir. Ömrümüz, bu buluttaki damlaların sayısı kadardır. Yağmur bittiği zaman ömür de biter.

Bu yağmurda şemsiyemi açmadım. Islandım. Ama üzülmedim. Çünkü melekler beni de yıkasın istedim. Öyle ki ıslanmaktan korkmayınca ıslandığınızı da hissetmiyorsunuz. Allah’ın gönderdiği bu suyu hissedince o anda Allah’ın varlığını da hissediyormuşsunuz.

Yağmurda camdan bakan bir kadın gördüm sonra. O kadın, öyle dışarıya bakıyordu. Kendisini gördüğümü bile fark etmeden uzaklara dalmıştı. Kim bilir ne derdi vardı? Kim bilir her düşen su damlacığının kulağına neler fısıldıyordu?

Kediler vardı balkonların altından yağmuru seyreden. Kuşlar çam ağaçlarının arasında saklanmıştı. Bazıları da saçakların altında yağmuru seyrediyordu. Ama hepsi de bu rahmetten hissesini alıyordu. Bitkiler sevinçle karşılıyordu su damlacıklarını. Yağmur ile ilgili şu dizeler geldi aklıma, Peygamber Efendimizi (asm) anlatan dizeler;

“Yağmur, bir gün elini ellerimde bulsaydım,
Güzellik şahikası gülümserdi yüzüme
Senin visalinle bir gülmüş te ben olsaydım” (Nurullah Genç)

Merve İriyarı

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*