Yamanaka’dan selâm var

alt

O bir Bediüzzaman hayranı. Bu hayranlığını da şu sözlerle ifade etmişti: “Said Nursî’nin ilginç ve sıradışı hayat hikâyesi bende derin bir hayranlık etkisi bıraktı. Türkiye’nin doğu ucunda, taşra sayılabilecek, kırsal bir kesim olan Bitlis gibi bir yerde dünyaya gelmesine rağmen, böylesi geniş bir ufka ve entelektüel birikime sahip bir âlimin yetişmiş olması beni şaşırtan şeylerin başında gelmektedir.”

Bu sözleri söyleyen Japonya’nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Keisuke Yamanaka, Türkiye’deki görev süresini tamamlayıp Lübnan’a yeni görevine başlamaya hazırlanıyor.

“2010 Türkiye’de Japonya Yılı” münasebetiyle gazetemizin Ankara Temsilciliği’nde düzenlenen “Japonya” konulu seminer programımıza dâvet ettiğimizde büyük memnuniyetle katılacağını söyleyen Yamanaka ile bu programdan sonra değişik vesilelerle de beraber olduk. Gazetemizin Yönetim Kurulu üyeleri ile Türkiye-Japonya Dostluk Grubu İkinci Başkanlığı görevinde bir dönem bulunan Nurettin Tokdemir’le birlikte kendisini makamında da ziyaret etmiştik.

Yamanaka geçen hafta içinde bir otelde “veda kokteyli” için Yeni Asya olarak bizi de dâvet etti. Günler öncesinden Tokdemir Ağabey ile sözleşip beraber gitmeyi kararlaştırmıştık. Ancak programın olduğu gün, Tokdemir Ağabeyin muhtereme kızını ebediyete uğurladığımız için kendisi katılamadı. Cenaze namazında eski ve yeni bakanlar, milletvekilleri ve büyük kalabalık hem cenaze namazında, hem de defin sırasında Tokdemir ailesinin yanında bulunmuştu. Nurettin Ağabey bu acılı gününde “Yamanaka’nın dâvetine ben gelemeyeceğim, sen selâmlarımızı ilet” demişti. Biz de aynı günün akşam saatinde yağmurlu bir havada Yamanaka’nın programına katıldık.

Kapıda bütün gelenleri sıcak bir şekilde karşılayan Yamanaka’ya biz de bütün okuyucularımızın selâmını ilettik. Yamanaka Yeni Asya camiasını tanımaktan çok mutlu olduğunu, dostluklarını unutamayacağını söyledi. “Bütün okuyucularınıza ve dostlarıma selâm söyleyin” demeyi de ihmal etmedi. Yamanaka, Tokdemir Ağabeye de başsağlığı mesajlarımızı iletmemiz ricasında bulundu.
* *  *
Peki Yamanaka ile dostluğumuz nerede başlamıştı?

1984 yılından bu yana fasılalı olarak Türkiye’de görev yapan Yamanaka, bu süre zarfında Yeni Asya camiasının Türkiye’nin en çok kitap okuyan insanları olduğunu öğrendiğini söyledi. Kitap okuma sıralamasında dünyada birinci sırada yer alan Japonya’nın bir diplomatının Yeni Asya camiasından “entelektüel düzeyi yüksek bir topluluk” olarak söz etmesi elbette önemliydi.

Ancak asıl önemli olan bir diplomatın Bediüzzaman hakkında araştırma yapıp, onun hayatı ve eserleri hakkında bu kadar bilgisi olmasıydı.

Yamanaka, Bediüzzaman Said Nursî’yi Prof. Dr. Şerif Mardin’in bilimsel çalışmaları vasıtasıyla tanıma fırsatı yakaladığını söylerken yazının girişinde not düştüğümüz sözlerin dışında şunları da söylemişti: “Genellikle bir din adamı olarak tanınan Said Nursî, bana göre din adamlığının yanı sıra çok geniş bir ufka sahip ve diğer ilimlere vakıf olan ve ciddî önem veren, uluslar arası tecrübe sahibi bir bilim adamıdır. Böylesi bir âlimin hayatı boyunca eziyet çekmiş olması da beni hep şaşırtmıştır.”

Daha sonra gazetemizin bazı yönetim kurulu üyeleri ve bazı okuyucularımızla bir yemekte buluşmuştuk. Burada da Bediüzzaman’ın ve onun bazı konulardaki görüşlerini sormuş, kendisine cevaplar verilmişti. Yamanaka’ya bu programda da, Bediüzzaman’ın eserlerinden ve bazı Yeni Asya Neşriyat kitaplarından takdim etmiştik.

Daha sonra Japonya’da meydana gelen ve yaklaşık 30 bin kişinin hayatını kaybettiği ve milyarlarca dolar ekonomik zarara yol açan felâketten sonra Japonya’nın Ankara Büyükelçiliğine geçmiş olsun ve taziye ziyaretinde bulunduk.

Yamanaka burada da şunları söylemişti. “Ben henüz Risale-i Nur Külliyatı’nın tamamını okumadım. Ama en kısa zamanda okumak istiyorum. Bence Said Nursî, zamanının ötesinde bir ilim adamıdır. O geleceği görmekteydi. Bunun yanı sıra Said Nursî, uluslar arası ufku olan bir âlimdir. İlme son derece önem vermektedir. İslâm’ın ne yazık ki menfî bazı imajları var. Uluslar arası camia İslâm’ı yanlış tanıyor. Avrupa ve Amerika’da İslâmofobi hastalığı mevcut. Ama bu durumda Müslümanlara da büyük rol düşüyor. Müslümanlar, barışı bir mesaj olarak sunmalıdır. Bence bu bağlamda, İslâm’ın doğru mesajına çok önem veren Said Nursî’nin mesajları ve öğretisi bir anlam taşıyacaktır. Dünyaya bunların anlatılması gerekiyor. Dar görüşlülük ve daha önemlisi cehaleti derhal yenmeliyiz. Entelektüel düşünce ve aydın din anlayışı hepimiz için çok önemlidir.”

Bütün bu ziyaretlerle ilgili haberler gazetemizde çıkmıştı. Ancak Türkiye’deki görevi sona eren bir Japon diplomata biz de dostluk örneğini göstermek adına bunları tekrar paylaşmak gereği duyduk.

Bu yazıyı da bu dostluğu unutmamak ve Yamanaka’nın camiamız ve Bediüzzaman hakkında sözlerini bir kez daha hatırlamaya vesile olduğu için yazmayı bir borç bildik.

Buradan da Bediüzzaman hayranı bir Japon dostumuzun selâmını bütün okuyucularımıza iletmiş olalım. “Dostumuz” Yamanaka’ya yeni görevinde başarılar dilerken, hediye ettiğimiz kitapları en kısa zamanda okuyup değerlendireceğini bir vesile ile de etrafındakilere aktaracağını ümit ediyoruz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*