Yasağı kaldır, kızlar okula gelir!

Türkiye’yi ‘idare edenler’ güya yeni kampanyalar açıp ve okuma yazma bilmeyenlerin sayısını ‘sıfır’a yaklaştırmak istiyorlar. ‘Kolay gelsin’ demekle birlikte bir yerlerde yanlış yaptıklarını da söylemek durumundayız. Bu ve benzeri kampanyalar çocukluğumuzdan bu yana hemen her yıl yapılıyor ve buna rağmen yine de okuma yazma bilmeyen milyonlarca insan var.

Son rakamlara göre 4 milyon 800 bin kişi okuma yazma bilmiyormuş ve bunların 4 milyondan fazlasını kadın ve kızlar oluşturuyormuş. (Balıkesir Vali Yardımcısının açıklaması, Yeni Asya, 8 Aralık 2010)

Tek başına okuma yazma bilmeyenlerin sayısını sıfıra indirmek, kaliteli eğitim için yetmez, ama bu bile başarılamıyor… Bu noktada hastalığa yanlış teşhis konulduğu için tedavisi de yanlış oluyor. Türkiye’yi idare edenlere sorulsa, kızların parasızlık sebebiyle okutulmadığını söylerler. Peki gerçek öyle mi? Tabiî ki değil. Türkiye’de bilhassa ilköğretim yaşındaki kızların okutulmamasının ilk ve son sebebi, karma eğitimdir! “Bu çağda bu kafa olur mu? Karma eğitime nasıl karşı çıkılır?” demeyi bırakın ve milletin ne düşündüğünü bir sorun… Evet, korkmayın ve küçük yaştaki kız çocuklarını okula göndermeyen anne babaya sorun: “Annesi, babası; kızını niçin okula göndermiyorsun?” Bu soruyu, iyi niyetle ve cevabını öğrenmek maksadıyla soranların, alması muhtemel olan cevap şudur: “Hem başörtüsü yasağı var, hem de kızlarımız için ayrı okullar, ayrı sınıflar yok. Karma eğitim istemiyoruz. Hiç değilse, kız ve erkeklerin sınıfları ayrı olsun. O zaman kız çocuklarımızı okula göndeririz!”

“Eskiden böyle bir talep yoktu. Bu da nereden çıktı?” demeyin. Dünya kurulalı beri bu talep var, ama sizin bu talepleri dinlemeye ve gereğini yapmaya niyetiniz yok. Benim köyümde, isterseniz siz ‘gerici köy’ deyin; okul olduğu yıllarda bilhassa kız çocukları 3. sınıftan sonra okula gönderilmezdi! Çünkü o sınıfı geride bırakanlar nisbeten büyümüş olurdu ve aileler ‘karma eğitim’ ve başörtüsü yasağı sebebiyle çocuklarını okula göndermek istemezdi. Elbette gönderenler de olurdu, ama göndermeyenlerin gerekçesi “başörtüsü yasağı ve karma eğitim” uygulaması idi!

Geçen günlerde medyada yer alan bir habere göre, “Bir günde 17 kız çocuğu okula devam etmesi için ikna olmuş.” Bitlis’in Hizan kazasında “İkna gezileri” düzenleyen yetkililer, ailelerle görüşmüş. (HaberTurk g., 2 Aralık 2010)

Ekipte, ilçe kaymakamı ve ilçe müftüsü de yer almış. Peki, başka bir gezide müftüyü yanına almayanlar bu gezide niçin almış olabilir? Elbette “Müslüman millet” ancak müftünün sözüyle ikna olabilir de ondan. Keşke herkesi ikna etseler, ama bu işler sadece lafla olmaz. Gerçekten milleti ikna etmek istiyorlarsa ve niyetleri kız çocuklarının okula gelmesi ise en başta başörtüsü yasağını kaldırsınlar. Yetmez, karma eğitime de son versinler. Hiç değilse, çocuğunu karma eğitim sisteminde okutmak istemeyenlere ‘seçme’ şansı verilsin. Karma eğitim veren okullar, sınıflar da olsun; kızlara ayrı erkeklere ayrı eğitim veren okul ve sınıflar da olsun. Demokrasi değil mi? İsteyen istediği sınıfı ya da okulu seçsin.

“Yok, biz bu şekilde hem yasakları devam ettireceğiz, hem de kız çocuklarını ikna edip okula davet edeceğiz” diyorsanız; ‘boşa kürek çekmeye devam edin’ deriz…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*