Yemyeşil güzel bir yaz

Avrupalılar bu yazı, geçen yazlarla mukayese ediyorlar. Güneşli ve de kavurucu günler… Aylarca yağmayan yağmur ve büzülen sararan tabiat. Sıcağa alışmamış Avrupa’da onbinlerce ölüm vukubulmuştu. İnsaniyete başkaldırı mahiyetindeki açılıp saçılmalar ve bu hâli takip eden sefâhatla yaz mevsimini geçirmeye kalkışan Avrupalıları, Mevsimlerin Sahibi adeta pişman ettirmişti…

 

Üst-başını sağa-sola fırlatan kadınların şerri çınar ağaçlarına dayanmıştı… Kuraklık çınar ağaçlarının kabuklarını indirmişti yere… Süklüm-büklüm çıplakların caddelerdeki çirozca hâli insanlık adına yalnızca hüzün vericiydi… Semavî ahlâka baş kaldıran moderniteye kapılanmış kadınlara hakîkaten okkalı bir tokattı geçen yaz…

Yaz mevsimini şimdiye kadar çok lâtif yaşadık Almanya’da. Yeşil mi yeşil… Temmuz ortasında bahçelerde, parklarda baharın çoşkusunu soluyorsunuz. Ormanlarla kucak kucağa yürüyen otoyollarındaki taze manzaralar, seyahatler ayrı bir lezzet katıyor. Kuşlar da işin farkında… Avrupa yazını bahar telakkî ederek başka diyarlara gitmekten vazgeçmişe benziyorlar. Kapıdan, pencereden ta şehrin merkezine kadar şen şakrak sesleriyle ister istemez dikkatlerimizi üzerlerine topluyorlar.

Güzel ve yeşil Avrupa’ya güneşin fazlası iyi gelmiyor. Hele vücunu teşhir için güneşli günleri bekleyenlerin çoğaldığı yaz mevsimlerine yağmur o kadar yakışıyor ki… Bazan dönüşümlü olarak yirmi defa size gülümseyen güneşleri yağmurlar takip ediyor. İnsanlığa uygun olmayan ve tenlerini teşhire yardım edecek giysileri giymeye fırsat bulamayan bir kısım Avrupalılar, her gün semaya bakarak hava ile kavga ediyorlar. İnançsızları ileri giderek güneşin Aziz Petrus’ça tutsak edildiğini istihza ile bulvar gazetelerinin başsayfasına yazıyorlar. TV’deki hava tahmin raporları ve gazetelerin önsezileri de tutmuyor. Şemsiyesiz ve yarı çıplak sokağa dolmuş madam, çocukluğumdaki yağmur yemiş oğlak yavrusunu hatırlatıyor, bana…

Yaratıcıyı kabul edenler hallerinden memnun. Teslim olmuşlar. Ellerinde şemsiyeleri ve havaya uygun giysileriyle sıkıntısız dolaşıyorlar. Yakalandıkları sağanağın çabucak geçeceğine olan inançları, onları gelen güneşe bağlıyor. Rahmet halinde parklara, bahçelere inen ve caddeleri temizleyen yağmurdan o kadar memnunlar ki… Yeşillere; üryanca sere serpe uzanmış mide bulandırıcı manzaralara artık rastlanmıyor… İstediğimiz parkta ailece çocuklar, yaşlılar ve hastalarla istediğiniz kadar paylaşabiliyor ve gönlünüzce gezip tozabiliyorsunuz.

Dedim ya, yemyeşil bir yaz. Sakın güneşsizlikten çürüyeceğimizi ve benzimizin solacağını vehmetmeyin. Mevsimlerin sahibi, o kadar ölçülü ve ihtiyaca uygun bir şekilde güneşin önündeki bulutları süpürüyor ki… Bahçelerdeki kırmızı kırmızı çilek ve kirazlarımız, siyahlaşmaya yüz tutmuş eriklerimiz ve cemalle sararan dolgun başaklarımız, meyvelerimizi pişiren güneşin ne kadar ölçülü idare edildiğini zaten gösteriyor. Biz Avrupa’nın yaz yağmurlarına alışığız. Güneşin bulutlarla anlaşmalı selâmına, sırıl sıklam yerleri kurutarak tatlı bir letâfete bürünmesine de alışığız. Doğrusu şu yaz mevsiminde kıtanın güzellik sırlarını biraz daha keşfediyoruz. Günde onlarca defa yağmur ve o yağmuru güzelleştiren tatlı harareti… Topraktan yeşil fışkırıyor. Filizler, sürgünler hep Anadolu’nun “Mayıs”ını hatırlatıyorlar. Bu yaz yağmurlarında yeni sürgünler Ağustos boyu devam eder gider, bu topraklarda.

Avrupa’daki dinsizlerin mevsimlerden şikâyeti de garip… Neye, niçin kızdıklarını bilmeyerek isyan ediyorlar. Gökyüzüne fırlattığı taşı takip eden ahmak çocuklar gibi… Zîra taş dönüp atanların gözünü çıkarıyor veya başlarını kırıyor… Mevsimlerin sahibinden habersiz, yağan yağmura ve esen rüzgâra nahoşça söylenen dinsiz ahmakların hali, ahmak çocukları da güldürecek halde…

Tahripkâr ve sefih Avrupa medeniyeti insaniyete meydan okumaya böyle devam ederse, biz de yaz yağmurları için duaya devam edeceğiz. Zîra ahlâksızların yaşanmaz hâle getirmeye çalıştığı çevreyi, yaz yağmurları kurtarıyor. Yaz yağmurları vazifeli gibi… Ormanların, bahçelerin ve Avrupa’nın bir başından diğer başına kıvrım kıvrım dolaşan nehirlerin memnun kaldıkları kadar, biz de yemyeşil ve yağmurlu Avrupa yazlarından memnûnuz. Yemyeşil ve güzel bir yaz…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*