Onu sokakta buldum.
Yani Minnoş’u. Yağmurlu bir günde. Yağmurdan tüyleri ıpıslak olmuştu. Titremesine bakılırsa çok üşümüş olmalıydı.
Başının çaresine bakacak halde değildi. Ona yardım etmeliydim. Acı acı miyavlaması içime dokunmuştu zaten.
Alıp eve götürdüm. Üstü başı çamur içindeydi. Ablam da yardım etti, bir güzel yıkadık. Yıkanınca o kadar güzel olmuştu ki, pamuk gibi tüyleri meydana çıkmıştı.
Onunla biraz oynamak istedim. Ama neşesi pek yerinde değildi. Oynamak istemiyordu. İstemezdi tabiî. Kolay mı? Onca yağmur üstüne boşanmıştı. Birazcık olsun kendini toparlaması lâzımdı. Benimle o zaman oynardı belki…
İşte Minnoş’la olan dostluğumuz böyle başladı. Minnoş, benim ona yaptığım iyiliği hiçbir zaman unutmadı. İnanın bana. Hayvanlar, kendilerine yapılan iyilikleri hiç unutmazlar. Minnoş her okul dönüşümde koşa koşa yanıma gelir, ayaklarıma dolanarak bana olan sevgisini gösterir.
Hayvanları sevmek, onlarla dost olmak ne kadar güzel bir duygu değil mi? Hem hayvanları seveni Allah da severmiş.
Siz de hayvanları seveni ve Allah sevgisini kazanın. Olur mu sevgili arkadaşlarım?
Asuman Kocaman
Benzer konuda makaleler:
- Nush ile uslanmak
- İlk Tatlı
- Müsrif mü’min, muktesit İsveçli ve Japon!
- Zulüm, kalpte sönmeyen bir ateştir
- Yardım et Allah’ım
- Değişen Hayatlarımız
- Canlı bir duâ örneği
- Halkın, devlet başkanlarını sorgulayabildiği devir
- O halde biraz muhabbet, biraz hoşgörü!
- Hayvanların da kanun-u fıtrîsi var
“Asrın müellifi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin telif ettiği Risale-i Nur’ların medyadaki katıksız dili olmaya özen gösteren Yeni Asya, sağduyulu çizgisinden ödün vermeden ‘doğrunun yanında haklının sesi’ olarak milletimizin gönlünde taht kurmuş bir misyon gazetesidir.”
İlk yorum yapan olun