Antalya’daki dostlarımızla başlayan il meşvereti, sonrasında Denizli’de yapılan Ege Bölge Meşvereti… Hemen akabinde de bir ay önce planladığımız güney ve Güney Doğu illerimize hizmet ve seyahat turumuz başladı. Bu uzun ve yorucu güzergâhta Gazipaşa, Anamur, Silifke, Mersin, Adana, Osmaniye, Kahramanmaraş, Gaziantep, Birecik, Şanlıurfa, Viranşehir, Mardin, Cizre, Midyat, Batman, Siirt, Diyarbakır vardı.
Allah rızası için çıkılan bu seyahatte Adana’dan itibaren beş kişilik tam uyumlu bir grupla seyahatimiz devam ediyor.
Ülkemiz, milletimiz, İslâm âlemi ve cemaatimiz içerisindeki, dış ve iç kaynaklı menfîlikler, münafıkane zındıka oyunları, dedikodular ve oluşumların tek panzehiri birlik ve beraberlik, kardeşlik ve irtibat, sadakat, meşveret ve karşılıklı bilgilenmeden geçiyor.
“Ahirzamanın fitnesine” âyet ve hadislerle kesin işaretler var. Her türlü menfiliğe karşı tek ümidimiz müsbet ve meşrû harekettir. Her türlü hizmet, faaliyet, yorum, düşünce ve değerlendirmelerimizin “şeriat dairesinde”, medeni, insanca ve meşru zeminde kalması çok önemlidir. Duâ ve sabırdır. Bu konuda da problemleri aşmanın tek meşru zemininin “meşveret” olduğunu unutmamalıyız.
Garipliklerin kol gezdiği bu ülkede Yeni Asya isim, bayrak, sancak, patent ve arması nedense birilerini hep rahatsız etti ve ediyor. Ama bu camianın da asla kimseye rahatsızlık vermek diye bir niyeti yok. Bundan Allah’a sığınırız.
Bu bizim kaderimiz galiba. Olumlu katkılara, tenkitlere, paylaşmalara, ikazlara eyvallah. Fakat haksız, mesnetsiz, tahripkâr ve maksadını aşan hücum ve ithamlara kesinlikle hayır. Menfiliklerin mizaçlardan kaynaklananı var. Bilgi noksanlığından kaynaklananı var. Yanlış bilgilerden kaynaklananı var. Olayları kavrayamamaktan kaynaklananı var. Sofimeşrep ve safdillikten kaynaklananı var. Akıl almaz yoğun ve menfî yönlendirici, itham ve şartlandırıcı propagandadan kaynaklananı var. Bunları değerlendirirken insaf ve vicdanla hareket edip art niyetli olanları yokluğa mahkûm etmek durumundayız.
Bu gezimizde de gördük ki, bire bir, yüz yüze gelindiği zaman birçok konunun samimiyet ve hasbîlik içersinde giderilmesi mümkün. Bize aşk ve şevk veren bu gezide çok güzel ve orijinal beyan ve ifadelerle karşılaştık.
“Ben bu gazeteyi dâvâmın savunucusu ve tebliğcisi olarak görüyorum!” diyen Anamur’un kahraman terzisi…
“Dâvâma, şahs-ı manevime, meşveret kararlarına katkısız bağlıyım!” diyen Anamur’daki eğitimci kardeşim…
“Ben cemaatimin bütün değerlerine tabi olmayı şerefim bilirim!” diyen Silifke’nin dağlarındaki esnaf dostum.
“Biz şahs-ı manevinin yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz!” diyen Mersindeki irade…
“Yeni Asya ile ilgili yazıları az yazıyorsun. Buna son zamanlarda ağırlık verdin, devam etmelisin!” diyen genç kardeşim…
“Biz sadakatla gazetemize, şahs-ı manevimize, dâvâmıza, cemaatimize ve meşveretimizin kararlarına hep uymakla gereğini yaptık, bu yolda devam ettik ve edeceğiz!” diyen Adanalı dostlar…
“Ölürsem geride kalan maaşımı alacak varisçimin, bu maaşı aldığı müddetçe Yeni Asya’yı almazsa hakkımı helâl etmem!” diyen Osmaniyeli eğitimci dostum…
“Gazetemin tenkit edecek yönleri var, fakat bunlar insan olmanın gereği ve müsbet manadır. Gazetemin her kesime hitap edecek konuma gelmesi için elimden gelen her fedakârlığı yapmaya hazırım ve sadakatle gazetemin ve şahs-ı manevinin yanındayım!” diyen yazarımız ve eğitimci dostum…
Bu ve buna benzer daha birçok sadakat ve samimiyet ifadesidir ki, Anadolu’da yerleşen kudsî bir dâvânın anlamlı ve derin kökünü ve misyonunu istikbale de taşıyacak sembol isim Yeni Asya’dır! Camiamız zaman zaman zorluklar yaşasa da, “safileşerek ve cilâlanarak” hizmetlerine devam ediyor. Bunu her yerde görmenin mutluluğunu Yaşıyoruz.
Bu hizmetin her tarafında bulunanları tebrik ediyor ve Allah’ın rızasına uygun bir hayat yaşamaları için duâ ediyoruz.
Benzer konuda makaleler:
- Yeni Asya, meşveret ve şura
- İznik’e yeni hizmet binası yapıyoruz
- Telâş yok!
- Hassasiyetle koruduğu tavizsiz çizgide yola devam edeceğiz
- Güneydoğu’da Nurlu hizmetler ve yoğun Bediüzzaman mesaisi
- Mâlâyaniyâttan kurtulup muhabbete odaklanmak
- Meşveretin ana prensipleri üzerine
- İstişareye inanmak ve amel etmek
- Doğu Karadeniz’de planlı, maksatlı ve meyveli bir program
- Yeni Asya imtihanda
İlk yorum yapan olun