Yolculuk

‘‘Geçecek seferi nihayet bitiririz ama
Sonunda bitip tükenmeyecek bir sefer gelecektir.’’
Gideriz nur yolu izde gideriz….

Revan olmak önemli ve yola koyulmak… Her adımın öncesine sığdırdığımız ne kadar hayal varsa sonrasında da o kadar gerçek. Başlamak, karar vermek ve adım atmak… Sınamaya ve sınanmaya doğru bir hamle… İnsan sınanmaktadır, yol; sınamadır, yoldaşımız da… Ağlayarak başlar imtihanımız… Ağlayarak başlarız yolculuğa…

Ne yolun ne kadar uzun olduğunu biliriz, ne de ne kadar zaman yürümemiz gerektiğini. Varacağımız yer ise niçin yola çıktığımıza ve şu anda nasıl yürüdüğümüze göre değişir. Zira ‘herkesin hicreti niyet ettiğinedir.’ Ve yürüyüşümüzün şekli de niyetimize göre değişir. Gerçekler, bazen set olurken önümüzde bazen hayallerin tutar ellerinden tasarlayamadıklarımız oluverir. Bazen yola düşmek umut olurken bazen yolda kalmak korkusuyla umutsuzluğumuz olur. Umutsuzluk tümsek işlevi görüp, ayağımıza takılırken, düşürmek ve hayallerimizi kesmek için atacağımız tek bir adım yolumuz olur.

Peki nereye gider bu sınav? Bazen göre göre ışığa,bazen ise köre(le) köre(le) karanlığa!… Kimileri küçücük bir ışık süzmesinin ellerine tutunarak aydınlığı adımlar. Zekası, ilmi, sarsılmaz hakikatleri imkanlarından kat kat ilerde olan nice insan, kendilerine sunulan fırsatları kullanmayı görev addederek ışık huzmesinin menbaına ulaşırken, kimileri de kendini bu imkandan mahrum bırakıp sıkıştırıldıkları daracık alanlarda münzevi bir hayat yaşamaktadırlar. Halbuki yola gönüllü olmak demek katedeceğin mesafenin omzuna yükleyeceği yükün altında ezilmemeyi, o yükü kenara bırakabilmeyi bilmekte gizlidir. Zira bulanlar arayanlardır ümidini fısıldayan bir ses vardır. ‘Ara ve bul’ diye dileyen, ‘oku’ diye emreden, Seni yola koyan Bir’i diler, işini yoluna koyup yola koyulmanı.

Ezelle ebed arasında öyle geniş ve uzun bir deveranda açarız ki kanatlarımızı büyüdükçe büyür sınırlarımız… Rahmı maderden dünya segahına düştüğümüz an arar birini gözlerimiz. Bir ‘eve’ doğuştan başka bir şey midir ki dünyaya gelişimiz. Evimiz, hol, salon, oturma odası dar gelir kabımıza büyüdükçe ufkumuz. Pencerelere koşarız. Pencerelerden kapılara uzanan bakışlar uzar gider ara sokaklara… Evimizin kalbimizi saran kolları bırakır bizi yavaş yavaş. Evimizin kalbimizi saran kolları bırakır bizi yavaş yavaş… Eve dönüşler gecikirken dışarıda kaldırımlarda arşınlanan taşlar oyalayan doyuran şeyler haline bürünür. Ne yol tükenmek bilir, ne bir insan görünür… Beden sürüklendikçe, yavaşça akar zaman, koynunda sızıyla can, gölge gibi sürünür… Ve zamanla yollarda birer ‘ben’ toplarız. Başkalarını parçalar ‘ben’ kavramının içini o­nlarla doyururuz. Her yola çıkışta bize yani ‘ben’e biraz başkası kalır.

Yolculuk; zamanla aranan şeyden çok ‘arama’nın kendisi olur. Ne ‘burada’ ne ‘orada’ olmak ve kalmaktır. Sadece ikisinin arasında kalmaktır. Ömrümüzün hangi yaşını yürüyorsak yürüyelim, hayat; sonu, asla yürüyenleri tarafından bilinmeyen, hep uzaklardaymış gibi görünen bir yol gibi uzar gider ufka doğru. “Bunca kalabalığa, gürültüye rağmen bazen kendi adımlarımızın sesinden başka sesi duymaz, kendimizden başka bir canlının nefesini işitmeyiz yeryüzünde!”

Velhasıl yolculuğa; ‘insan’ doğmakla başlarız ‘insan ‘ olmak ve ‘kalmak’ üzere… Yürümek hareket etmenin üzerinde insana kalmaya ulaştıran bir şeydir. ‘Yola düşer insan düşer içinden içine doğru. “Anlar insan ‘derin bir nefestir’ encamı hayatın. Anlar kemali olmaz zevali olanın. ”Gün gelir vurur kapıyı ayrılık Hayat çeker kalbine doğru toprağın. Yol bitmez ve yolculukta. Ölüm, son (lan)mayan durak, şaka yapar insana… Biter (miş) gibi yapar yolcuya…

Ve yaşlı bir adamın dökülür dudaklarından netametli bir fısıltı yolcuya;

“Evlat! Bırak, deniz aksın, dalgaları kıracağım diye uğraşma, bırak essin rüzgar, rüzgarı durduramazsın, yolu yaşa. Hemen varmak isteme menziline, beklemek erdirri insanı yerin sırlarına…

Delikanlı sakallarıma, gözlerimin altındaki morluklara, bükülen belime, daralan nefesime, kesilen sesime bir daha bak!

Ve sakın bu yoldan ilk geçenin sen olduğunu düşünme!…”

Hakikate tutunmak suretiyle hakiki insanlar olma çabamız adına yolda olmak niyetiyle…

Hayırlı yolculuklar!

 

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*