Zemherirde bahar…

Cehennem içinde cennet, kış içinde yaz veya Celâl içinde Cemâle mazhar bir tablodan bahsetmek istiyorum.

Asya’da oturanlar Avrupa’yı ve bilhassa şimalini bu mevsimde fevkalâde kasvetli bilirler. Uzun, soğuk ve karanlık geceler ülkesinde şu zamanda günlerin çoğunun güneşli geçtiğini söylesem de, ancak müşahede edenler inanırlar.

Eski kuzey hurafelerine sarılı noel ve yılbaşını kutlayan Almanların; ağaçları ve bilhassa çamları beyaza bürünmüş Weihnacht hayallerinin suya düşmesinin üzerinden tam  iki hafta geçti. Parklardaki bazı erkenci ağaçların yavruağzından boyalı çiçeklere bürünmeleri, tenezzühe çıkanlara karakışı unutturuyor. Yağmurlar ılık ılık yağdığından, yeraltını havalandıran hayvancıklar da şaşkınlıklarından dışarı çıkmışlar. Güz meyvelerini yüklenmiş latif dalların hâlâ nazlı nazlı sallanmaları, zihinlerdeki mevsimleri iyice birbirine karıştırıyor. Hobi bahçeciklerinin parkında yükselen mor yapraklı eriklerin yüz binler dilleriyle baharı ilân edişini temaşa eden çevredeki ağaçlar da budaklarını tereddüt içinde gösteriyorlar. Yürüyüş yollarını süsleyen yaprak dökmez ve arıların maşukası sarı çiçeklerin hali ise, psikolojik olarak mevsimin sesinden pencerelerini kapatan ruhlara yepyeni menfez açtırıyor. Bazıları tomurcuklarda ürkek ürkek etrafına bakınırken, acelesi olanlar çoktan sokağa çıkmış. Bahar sevdalıları sarı güllerin önlerinde durup lâtif rayihalarını içlerine çekerek, Celâl’in kollarındaki Cemal’inin raksanı seyrediyorlar. Rengârenk sardunyalara gelince… Bunların geçmişteki kardeşleri Aralık ayının başlarında hayata veda ederlerdi. Karakışın ortasında, balkonun duvarlarına tutunmuş şu sardunyaların gelen geçene sevgiyle başlarını sallaması, bahsettiğim bu zamanı geçen zamanlardan iyice ayırıyor.

Kışı bekleyenler zemherir kaygısıyla titrerlerken, Nur Talebeleri mevsimin nisbeten güzel geçeceğini söylüyorlardı. Ocak ayının ortalarında, hâlâ kış ile yüzleşmediklerini söyleyenlerin sayısı burada hayli fazla…

Bediüzzaman Hazretleri iklim ile insan sayfası arasında ilginç irtibatlar kurar. Kâfirlerin ölümüne üzülmeyen semanın, Allah dostlarını teşyi ederken gözyaşı döktüğünü mealen ifade ediyor. Bu seneki Avrupa’da, bilhassa Almanya’da çarkların semavî dinler lehine dönmeye başladığını daha önce de arz etmiştik. Belki de Mesih’in tasarrufu zuhura başlamış olmalı. İnsanî değerlerde hareketlenmeler görünüyor. Geçen senelerde sersemleşip durgunlaşan dimağların kıpırdandıklarını görüyoruz. Zira deccaliyetin bunca zamandır insanlığa işlediği cinayetleri sorgulama görülüyor manşetlerde. Mülhidler artık alenî olarak gazetelerin ilk sayfalarında inkâr-ı  uluhiyette bulunamıyorlar. En dinsiz ve ahlâksız gazetelerin manşetlerine de yansıdı Allah inancı… Almanların kıymet verdikleri meşhur sporcu Michael Schumacher geçirdiği spor kazasıyla komaya girince, Bild ve Express gibi magazin gazeteleri halkı duâya çağırıyor. Üç sene önceye kadar şiddetle kiliseye ve İslâm’a yapılan saldırılar, iyice iç sayfalara ve oralarda da satır aralarına çekilmeye mecbur oldular.

Zemherirdeki baharı Köln’de, Ren sahillerinde seyrettim. Avrupa´nın genelinden bahsetmem elbette doğru olmayabilir. Ve bugünden sonra nelerin olacağını Allah bilir. Mevcut bir manzarayı size tasvir etmeye çalışıyorum. Manevî âlemlerle maddî âlemlerin irtibatını kim inkâr edebilir ki… Bize düşen, acz ve fakrımızla O’nun dergâhına yönelip ve istiğfar ile duâya durmak. Rahmân ve Rahîm olan Rabbimizin merhametini ancak bu şekilde celb edebiliriz.

Elhasıl: Sema ve arzın,  insanların ef’âliyle irtibatını Kur’ân anlatıyor. Avrupalı aydınlar, antisemitizm korkusunu aşarak gerçek tarihle yüzleşmeye niyetli olduklarını artık gizlemiyorlar. Korkunç dünya harpleri, Yahudi tehcirleri, Bolşevik ihtilalleri, Kuzey Avrupa’daki “dinsizlik ekolleri” gibi tersyüz edilmiş konular, çok yakında yeniden ele alınacak… Ve Almanya, bedel ödemekten artık kurtulacak. Kilise geleneksel rolünün üzerine çıkarak dünyamızı ve insanlığı tehdit eden global tehlikeleri konuşmaya çoktan başladı. Bankalar ve fonlarla dünyayı haraca bağlayıp istedikleri bölgeyi ateşe veren çeteyi hür dünya yavaş yavaş kıskaca almaya başlıyor. Hadiselerin içine düşmeksizin dışardan dikkatlice seyrettiğinizde zemherirdeki baharda her gün yeni yeni müjdeli haberler işiteceksiniz. Aya, Güneşe ve bütün kainata hükmeden Rabbimizin mevsimlerini Celâl ve Cemâl adeselerinden seyretmeye devam edeceğiz inşaallah…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*