Zübeyir Ağabey

Üstad’da fanî olmuş aziz Zübeyir Ağabey,

Her şey ona malûmdur, fenafi’l-Üstad ağabey.

Eşiğine başını çakmış çıkmayasıya,

Uykuyu feda etmiş, göze bakmayasıya,

Uyumamak için hep, cehd etmiş kıyasıya,

Canını fedâ etmiş, gözün kırpmayasıya.

Üstadını bire bir gölge olmuş izlemiş,

Bin bir marazı varken, sabrederek gizlemiş,

Gidememiş yıllarca ana-baba özlemiş,

“Her şeyim sana feda olsun Üstadım” demiş.

Kim kendini ihbar edip attırır hapislere,

Tek gayesi Üstadına hizmet sunayım diye.

Kim derisini kâğıt, kanını mürekkep eder,

Risâleler çok lâzım tayyarelerle gönder der.

“Servetim olsa idi, harcardım bu uğurda,

Bilirim ebedî saadet, Risâle-i Nur’da.”

“Üstad için senelerce, hapislerde kalırım,

Ona hem hizmet eder, hem dersimi alırım.

Risâle-i Nur uğrunda idam olunacaksam,

Allah Allah diyerek boynumu uzatırım.”

“Kurşunla öldürüleceksem, göğsümü gereceğim,

Bu uğurda çekinmeden canımı vereceğim.

Hançerleri saplayıp kanımı akıtsalar,

Akan o kanlarımın ‘Risâle-i Nur, Risâle-i Nur’

Yazmasını, Rabbimden niyazlar edeceğim.”

Falakaya yatırıp insafsızca vurdular,

“Vur! Vur!” diye haykırdıkça, vuramayıp durdular,

Karşısında baş eğmeyen bir alperen buldular.

Ziver iken ismine Zübeyir dedi Üstad,

Ne büyük bir iltifat, ele geçmez saltanat.

Kafkas kartalı, şahin bakışlı, bir büyük velî,

Gülmeyen, fakat gülümseyen, gül-nikâb çehreli.

Cuma günü ayrıldı, genç yaşında dünyadan,

Belli ki, dâvet geldi cihandeğer Üstad’dan,

Enîn etti ağabeyler beklenmedik iftirâktan,

Cennetin pür nûr olsun unutulmaz kahraman.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*