Hem azâmet sahibi hem fazl ü kerem sahibi
Her kemâlât O’na mahsus kâinatın Hâlıkı
Yani kemâl-i sıfat zâtında O’nun mümdemiç
Sonsuz O’nun kudretine eşit olmaz hiç bi güç
Gücü bilinmesi için canlılara kudreti
Vermek O’nun bî-nihâye rahmetiyle izzeti
Gücü kendinden sanıp hem de öğünülmemeli
Verdiği kâbiliyetle kendisi bilinmeli
Durulamaz hem gücüne O ki Sâhib-i Celâl
Kudreti yanında olmuş firavunlar inhilâl
Rahmetiyle hem bütün nimetlerindir Râzık’ı
Hem de mahlûkuna sunan, azığının Hâlık’ı
Yalnız O’ndan korkarak gör nefsini hem hakîr
Aczini idrak ile muhtac O’na her şey fakîr
Kim ki yalnız O’ndan ister bu büyük bir rütbedir
Rabbisinin şanını i’lâ eden mertebedir
Hâlini yalnız O’na açan yüce makam taşır
Bu nezih samimiyet erbâb-ı dile yaraşır
Her ne yerde O’nu bilen ehl-i tevhîd hem ola
Zâtını esmâsı ile kâinatla tanıya
Böyle gönüller için elbette O kâfidir
Onları himaye eyler hem O dost vâfidir
İşte budur kulluğun engin yüce mânası
Bu inancın olmaz asla mâsiva sevdası
Her isim tezahüründe görülür ziya-ı nur
İşte Celâl ü Cemâli âleme verir huzur
Şimdi ey sevgili kardeş! O Cemâle teslîm ol
İki cihânda azîz hakka’l-yakîn müslîm ol
Benzer konuda makaleler:
- Hayatımızı hak ve hakikate vakfetmeliyiz
- Güller Cennete!
- İman ve küfür
- Yâ Samed!
- Hayatımızı hak ve hakikate vakfetmeliyiz
- Çöle inen Nur
- Son Mektup’u okurken
- BU KÂFİR!
- Risale-i Nur ve Diyanet
- İnsan, nasıl sahipsiz olur?
İlk yorum yapan olun