10 Kasım’da işte bu zihniyet…

Bilmem hatırlar mısınız? Bundan birkaç sene evvelki bir 10 Kasım haftasında, TV lerde gördüğümüz bir bankanın reklâm filmi vardı. Filmde M:Kemal’i canlandıran biri ile bir çocuğun bahçede konuşması dikkatimizi çekmişti. Bahçede güllerle ilgilenen M.Kemal’in eline, gülün dikeni batar ve eli kanar. Çocuk şaşırır ve:

“Aaaa… “der. M.Kemal çocuktaki hayret ifadesi üzerine döner ve “Ne oldu. Çocuk” der.

—Senin eline diken batar mı?

—Batmaz mı?

—Senin elin kanar mı?

—Kanamaz mı?

—Ama sen Atatürk değil misin?

—Öyleyim çocuk.

—Ama…”  ve bu minval üzere film biter.

Koskoca bir banka böyle reklâm yapıyor. İşte bu zihniyet var ya, zaten milleti rahatsız eden bu zihniyettir. M.Kemal’in, nihayet fâni bir insan olduğunu, sanki bilmiyorlarmış gibi, hâşâ ona bir ilâhlık, bir kudsiyet atfeden o zihniyet, işte yanlış bir zihniyettir. Ne yâni; eline diken batmaz mı? Eli kanamaz mı? Hasta olmaz mı? Ölmez mi? Bunların hepsi de olur. O, nihayet fâni bir beşerdir. Zaten onun yolunda gittiğini söyleyenler, onun “benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır” sözünü sanki hiç duymamışlar gibi. Kendi söylüyor fâni olduğunu, ölümsüz olmadığını.

Ama gelgelelim bizim hokkabazlar, düzenbazlar ona kudsiyet verip, işi maksatlı olarak başka mecralara çekiyorlar. Tabii birçoğu da bu işten nemalanıyor. Boşuna mı diyorlar “Atatürk ticareti” diye? O sayede, ona sığınarak, ona dayanarak işini yürütenlerin sayısı bir hayli fazla. Hani son zamanlarda ihdas olan arabaların arkasına yapıştırılan “K.atatürk” imzalı yapıştırmaları imal edenler nasıl köşeyi dönmüştür kim bilir? Keza, yıllar önce İstanbul Kartal’daki E-5 üzerindeki bir tepenin üzerindeki arsayı işgal edip, Atatürk heykeli yapanların o arsayı o şekilde hazineden gasbettiklerini duymuştuk. Bu ve buna benzer misaller çoğaltılabilir. Zaman-ı evvelinde ona ne medhiyeler düzülmüştü. Bundan kırk küsur sene önce, bizim gençliğimizin ilk yıllarında, Ankara’da bir ortaokulun duvar gazetesinde, M:Kemal’e yazılmış bir şiirde “Tanrı gibi görünüyor her yerde” mısraını görünce, okul idaresine tepkide bulunmuştuk. Aramızda da epey münâkaşa olmuştu.

Yıllardır bu milleti, bu milletin çocuklarını, koca koca adamlarını meydanlara dikip, heykeller önünde serfuru ettirilmesinin maksadı ne? Bundan ne umuluyor, bunun kime ne faydası oluyor? Dünyada eşi benzeri görülmeyen ve bütün dünyanın da güldüğü böyle haller, artık milleti de bıktırmış bir durumdadır.

Lütfen, akılla mantıkla hareket edip, millete memlekete faydası olmayacak işlerle uğraşmayalım. Herkesi de bulunduğu yerde bırakalım.    

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*