EURONUR ÖZEL

12 Eylül’den 28 Şubat’a

28 Şubat 12 Eylül denilen menhus ruhun veled-i nameşruasıdır.

Bu gün 28 Şubat.

O meşum post-modern darbenin sene-i devriyesi

Peki Nedir 28 Şubat?

Evet, 28 Şubat ise, O 12 Eylül denilen menhus ruhun veled-i nameşruasıdır.

Bu nedenle;

12 Eylül’ü tam anlamdan 28 Şubat da doğru anlaşılmaz.

Peki nedir 12 Eylül?

Sonda söyleyeceklerimizi başta söylersek:

Demokratların ve onların istinat noktası olan Nurcuların önünü kesme olayıdır.

Dolaysıyla…

Büyük Türkiye ve İslam birliğine giden yola mayın döşeme hareketidir.

Nasıl mı?

Öncelikle 12 Eylül öncesini bir hatırlayalım.

Bilindiği üzere Karaoğlan efsanesi iktidarda idi.

Ülkeyi bir uçurum kenarına getirmişti.

1979 yılında bir ara seçim yapıldı.

Demokratların temsilcisi olan Adalet Partisi %54 gibi büyük bir oy ile tüm ara seçimi kazandı.

Nurcular da topyekun destek verdiler.

“Nurcular demokratlara bir nokta-i istinattır” hakikatini tam olarak tecelli ettirdiler.

İşte bu büyük başarı 12 Eylül’ü tetikledi.

Çünkü;

Yapılacak en erken bir seçimde Demokratlar büyük bir çoğunlukla iktidara gelecek…

Doğru İslamiyeti ve İslamiyete ait doğruluğu topluma anlatacak Nurcular da büyük bir kuvvet kazanacak…

Böylece demokrat ve büyük Türkiye yolu açılacak…

Ardından bölgesel İslam birliğine giden yolda büyük adımlar atılacaktı…

İşte bu durum derin güçleri dehşete düşürdü.

Terörü hortlattılar…

Böylece büyük Türkiye hedefine giden yola mayınlar döşeyip patlattılar.

Önce Nurcuları karpuz gibi ikiye böldüler.

Ardından tüm demokrat kadrolara yasak getirdiler.

Böylece derin güçleri memnun edip hizmet ettikleri sahiplerini mutlu ettiler.

Yoksa;

“Bizim çocuklar işi kotardılar” sözünün başka ne manası olabilir ki…

Peki planlar burada bitti mi?

Elbette ki hayır.

Demokratlar yerine ANAP gibi ucube bir siyaseti devreye aldılar.

Maksat?

Yükselen değer olan İslami hizmetleri…

Ve demokrat değerleri bizzat kendi içlerinden kişilere tahrip ettirmek…

En azından sulandırarak etkisini yitirmek.

Öyle de oldu.

Hizmet grupları dünyevileşti, ahlaki değerler erozyona uğradı, sosyal dengeler bozuldu, demokrasi değerleri yozlaştı.

Ama bu ucube siyasi yapı da devam edemedi.

İşte bu noktada 28 Şubat devreye girdi.

ANAP’ın tamamlayamadığı misyonu AKP devraldı.

Zira;

28 Şubat olmasa AKP zihniyeti asla iktidar olamayacaktı.

Bu gün gelinen nokta ise tüm bu tezlerimizi destekler mahiyette.

Şöyle bir bakın ülke gündemine…

Aileden sosyal yapıya, ekonomiden enflasyona, adaletten hukuk ve yargıya, demokratik değerlere kadar her şey kötüye doğru yol almakta.

Hizmet gruplarının anlına vurdukları “hırsız ve terör” damgası da cabası.

Yani anlayacağınız…

12 Eylüldeki menhus ruh tahribatına devam etmekte.

Bu ağır şartlardan kurtulmanın yolu ise açık:

Demokrasiye inanan…

Hakiki demokratların tekrar iş başına gelmesinde.

Ülkeyi yine demokrasi yoluna döndürmesinde.

Başka da bir çare gözükmüyor şu gün için.

Benzer konuda makaleler:

Ahmet Said Akgül

Hakkın hatırı âlîdir; hiçbir hatıra feda edilmez! Devamı »

Bir Yorum

  1. Allah razı olsun.Bu hakikatleri bildikleri halde diyonidtlerin ve kuklalarinin kara probagandalari ile ehli iman sahipleri dejenere edilmektedir.
    Bu kal’a tahrip edilince ,yıkmaya yetiyor.kartondan kuleleri üflemek

    1
    0

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu