12 Mart 1971 tarihiyle sabit, anarşi meyvesi

Image
Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin Kur’ân tefsiri olan Risâle-i Nur Külliyatında, yine Kur’ân’dan yaptığı istihraçlar ve herkesin anlayamadığı bir ilim olan ebced hesabı ile tesbit ettiği tarihlerle münasib bazı hadiselerden haber verme mes’elesi vardır.

 

Risâle-i Nurları okuyanlar bunları görüp, biliyor zaten. Bizim de Risâle-i Nurlarla müşerref olduğumuz 1970 senesi, Türkiye’deki ilk büyük anarşi hadiselerinin meydana geldiği yıllardı. Takip eden senenin 12 Mart tarihinde ise, iktidarda olan AP hükümetine verilen muhtıranın bahanelerinden biri de, malûm o anarşik hadiselerdi.
İşte o meş’um ve hain ‘ikinci ihtilâl’ olan 12 Mart 1971 muhtırasından sonra, ağabeylerimiz bizlere, Bediüzzaman Hazretlerinin yıllar önce tarihiyle tesbit ettiği, bildirdiği bir bahsi okudular. O kısmı yeni duyduğumdan çok şaşırmıştım. İstikbale ait bir hadiseyi tarihiyle bildirmek, gerçekten büyük bir İslâm âlimine has iş olabilirdi. Malûm, 1943 Denizli hapsinde yazılan ‘Meyve Risâlesi’nin On Birinci Meyvesinin hâtimesi olan Felâk Sûresinin tefsirini yaptığı, o bahsin sonunda geçen cümleler şöyleydi:
“…Bu sûreye ait bir nükte-i i’câziyenin haşiyesidir. Nasıl bu sûre, beş cümlesinden dört cümlesiyle bu asrımızın dört büyük şerli inkılâplarına ve fırtınalarına mânâ-yı işârî ile bakar. Aynen öyle de, dört defa tekraren (şedde sayılmaz) kelimesiyle, âlem-i İslâmca en dehşetli olan Cengiz ve Hülâgu fitnesinin ve Abbâsî Devletinin inkıraz zamanının asrına dört defa mânâ-yı işârî ile ve makam-ı cifrî ile bakar ve parmak basar.
“Evet, şeddesiz beş yüz (500) eder; doksandır (90). İstikbale bakan çok âyetler, hem bu asrımıza, hem o asırlara işaret etmeleri cihetinde istikbalden haber veren İmam-ı Ali (r.a.) ve Gavs-ı âzam (k.s.) dahi, aynen hem bu asrımıza, hem o asra bakıp haber vermişler. Kelimeleri bu zamana değil, belki bin yüz altmış bir (1161) ve sekiz yüz on (810) ederek, o zamanlarda ehemmiyetli maddî mânevî şerlere işaret eder. Eğer beraber olsa, Milâdî bin dokuz yüz yetmiş bir (1971) olur. O tarihte dehşetli bir şerden haber verir. Yirmi sene sonra, şimdiki tohumların mahsulü ıslâh olmazsa, elbette tokatları dehşetli olacak….”
Image

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*