15 Temmuz fitnesinin ilacı bu ölçülerde

Karanlık kalkışmanın 5. yılı: 15 Temmuz fitnesinin ilacı bu ölçülerde

Bediüzzaman’ın Eski Said döneminde başlayıp Risale-i Nur’la devam ettiği eserlerinde dile getirdiği ölçülere kulak verilip gereğine uyulsaydı, 15 Temmuz fitnesi yaşanmazdı. Yıkıcı ve tahripkâr sonuçları hâlâ devam eden bu fitneden çıkışın yolu yine ölçülerde. İşte o ölçülerden bazıları:

– Hükümet içinde hükümetin zararı görüldü. – Din dahilde menfi tarzda kullanılmaz.

– Din başta devlet olmak üzere kimsenin tekeline alınamaz. – Siyaset topuzuyla kalpler ıslah edilemez. – Din adına siyaset yapanların yanlışları, büyük çoğunluğu dinin aleyhine geçirir. – Cemaatlerin işi devlet yönetmek değil, manevî hizmetlerdir.

– Adalet müessesesi hiçbir cereyanın tesiri altına girmez, tarafgirlik kaldırmaz. – Hafiyelerin sözüne adalet bina olunmaz. – Bir masumun hakkı bütün halk için dahi iptal edilemez. – Suç ve ceza şahsîdir. Birinin hatası ve cinayetiyle başkası mes’ul tutulamaz.

– Bir masumu idam etmek mi, yoksa on caniyi affetmek mi daha zarardır?

– Bu çağda devlet ancak Meclis, meşveret ve fikir hürriyetiyle idare edilebilir.  – Riyaset-i şahsiyenin kat’iyen aleyhindeyim. – Meb’us hürdür, hiçbir tesir ve baskı altında olmamak gerektir. – Millet uyanmış; aldatmalar dağılacak, hakikat ortaya çıkacak. – Selâmet-i millet için bir fikrim var: Sulh-u umumî, aff-ı umumî ve ref’-i imtiyaz lâzım.

15 Temmuz fitnesinin ilacı bu ölçülerde

Bediüzzaman’ın Eski Said döneminde başlayıp Risale-i Nur’la devam ettiği eserlerinde dile getirdiği ölçüler asrımızdaki maddÎ manevΠhastalıklara ilaç olduğu gibi 15 Temmuz’ların da ilacı.

Bediüzzaman’ın Eski Said döneminde başlayıp Risale-i Nur’la devam ettiği eserlerinde dile getirdiği ölçülere kulak verilip gereğine uyulsaydı, 15 Temmuz fitnesi yaşanmazdı. Yıkıcı ve tahripkâr sonuçları hâlâ devam eden bu fitneden çıkışın yolu yine ölçülerde. İşte o ölçülerden bazıları: * Hükümet içinde hükümetin zararı görüldü. * Din dahilde menfi tarzda kullanılmaz.” * Din başta devlet olmak üzere kimsenin tekeline alınamaz. * Saltanat-ı dünyeviye aldatıcıdır; Âl-i Beyte bile yaramaz. * Yüz elimiz olsa nura ancak kâfi gelir.” * Siyaset topuzuyla kalpler ıslah edilemez. * Din adına siyaset yapanların yanlışları, büyük çoğunluğu dinin aleyhine geçirir.” * Cemaatlerin işi devlet yönetmek değil, manevî hizmetlerdir. * Adalet müessesesi hiçbir cereyanın tesiri altına girmez, tarafgirlik kaldırmaz.  * Hafiyelerin sözüne adalet bina olunmaz. * Hükümet ele bakar, kalbe bakmaz. İhtimale dayalı suçlama yapılamaz. * Bir masumun hakkı bütün halk için dahi iptal edilemez.

Suç ve ceza şahsidir

* Suç ve ceza şahsîdir. Birinin hatası ve cinayetiyle başkası mes’ul tutulamaz. * Bir masumu idam etmek mi, yoksa on caniyi affetmek mi daha zarardır? * İstibdat ne şekil alırsa alsın, isterse meşrutiyet libası giysin, sille vururum. * Bu çağda devlet ancak Meclis, meşveret ve fikir hürriyetiyle idare edilebilir. * Riyaset-i şahsiyenin kat’iyen aleyhindeyim. Şahs-ı mütehakkim değil, meşveretin ruhu olan efkâr-ı amme hâkimdir. * Meb’us hürdür, hiçbir tesir ve baskı altında olmamak gerektir. * Fikren muhalefet hiçbir rejimde suç değildir. Aksine, muhalefet meşrû ve samimî bir muvazene-i adalet unsurudur. * Millet uyanmış, mugalâta ve cerbezeyle iğfal olunsa da devam etmeyecektir. Feveran eden efkâr-ı umumiye ile o aldatmalar ve mugalâtalar dağılacak ve hakikat meydana çıkacaktır inşaallah. * Selâmet-i millet için bir fikrim var: Sulh-u umumî, aff-ı umumî ve ref’-i imtiyaz lâzım.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*