Yeni bir yıla daha girdik.
2024 bitti 2025 başladı.
Öncelikle sitemiz yenilendi.
25. yıl sloganı ile yepyeni bir arayüze kavuştuk.
Güzel ve albenisi yüksek bir arayüz olmuş.
Emeği geçenleri tebrik ediyoruz.
Ve daha nice yıllara diyoruz ve ülke ve dünya gündemine dönüyoruz.
Asgari ücret
2025 yılı 2024 yılından daha zor geçecek gibi.
Bunun en açık göstergesi asgari ücret.
Görünen o ki zengin daha zengin, fakir de daha fakir olacak.
Zaten makas çok açıktı.
Daha da açılacak.
20 bin TL ile günümüzde geçinmek çok zor.
Üstelik geçim enflasyonun yüzde 70-80 gibi olduğu bir zeminde şartlar çok daha zorlaşacak.
İktidar diyor ki: “isteyen fazla versin elini tutan yok.”
Öyle de çalışanların kahir ekseriyetinin asgari ücretli olduğu…
İşsizliğin de bu derece yüksek olduğu bir zeminde patronlar çok da cömert davranmazlar.
Olan yine gariban tabakasına olur.
Asgari ücret böyle de emekli nasıl dersiniz?
Onların durumu daha da kötü.
Milyonlarca emekli asgari ücretin çok altında bir ücret alıyor.
Velhasıl…
Toplumun neredeyse yarısı zekata muhtaç bir hayat yaşıyor.
Ekonomik krizin bütün yükünü de bu kesim çekiyor.
Hak böyle ise iki sebepten dolayı sıkıntılar artıyordur:
Birincisi yolsuzluk ve hırsızlık çoktur.
İkincisi ise israf çoktur.
Üstad boşuna demiyor, “Ya Avrupa kâfir zalimleri veya Asya münafıkları, desiseleriyle ya çalar veya gasbediyor” diye.
Öyle değil mi gerçekten?
ABD seçimleri
Trump tekrar başkan seçildi.
2024 yılındaki en önemli olay bu idi hiç kuşkusuz.
Çünkü;
ABD dünya gündemini belirleyen önemli bir ülke.
Trump’ın nasıl bir politika izleyeceği merak konusu.
Ülkemiz için de önemli durum.
Son günlerdeki açılım girişimlerinin Trump ile bir ilgisi var mı bilmiyoruz.
Ancak;
Yıllarca APO siyaseti ile ülke gündemini karıştıranların, şimdilerde kucak kucağa olmalarını toplum garip bir merakla izliyor.
Bakalım işin sonu nereye varacak.
BOP ve Suriye
BOP projesi Suriye ile sona geldi gibi.
Irak ile başlayan süreç, Libya ve Tunus ile devam etti.
Mısır zaten dizayn edilmişti.
En sonunda Esad rejimi de düştü.
ABD ve İsrail destekli güçler Suriye’de yönetimi ele geçirdi.
Böylece vitrinde gözüken diktatörler tarih sahnesinden silindi.
Elbette ki BOP’çuların hedef ve maksadı farklı olabilir.
Bu notada bir çok sıkıntı da çekilebilir.
Ancak;
Çok uzak olmayan yakın bir gelecekte…
ABD kendi iç problemlerine dönerse…
Ortadoğudaki milletler biraz akıllarını başlarına alırsa…
Toplumlar demokratik bir sürece yönelirse…
Türkiye’de de demokrasi güçlenirse…
Güçlü bir Türkiye liderliğinde…
İslam birliğine giden yol açılabilir.
Bu sözlerimizi hayal sanmayın.
Zira;
“Ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılâbı içinde, en yüksek gür sada İslâmın sadası olacaktır!” sözünü makbul bir kuluna söylettiren Rahmet-i İlahiden ümit kesilmez.
Benzer konuda makaleler:
- Peygamber efendimizin iletişim tekniği
- Terörün çözümü Bediüzzaman’da
- Bir nur talebesinin siyasetteki istikameti
- Müflis Proje: KEMALİZM
- BM’de Humus alarmı
- Arap Birliği planı BM’de
- Türkiye’nin yapması gereken
