EURONUR ÖZEL

Aile Saadeti

Özel Makale / Aile

Aile: Toplumun Temeli ve Şeytanın Hedefi

Evlilik Allah (CC)’ün emri. Peygamberimiz’in (ASM) sünneti.
Sağlıklı bir aile, güzel meyvelerin zuhur ettiği ihtişamlı bir bahçe. Cennet bahçeleri gibi.
Aile toplumun temeli. Aile mükemmel olursa toplumun da mükemmel olacağı açık bir hakikat.
Aile, dünyaya ilk kez merhaba dediğimiz ve şartsız sevginin ne demek olduğunu ilk öğrendiğimiz yerdir bizim için.
Hayattaki ilk ve en büyük deneyimlerimizi ailemizle yaşarız. İlk kez onların yanında adım atar, ilk kelimelerimizi onlarla söyler ve yine ilk mutluluklarımızı onlarla yaşarız.

Şüphenin Yıkıcı Etkisi ve Aile Saadetinin Anahtarı

Ancak…
Ve Âdem’e melâikenin secde etmesi ve şeytanın etmemesi hâdisesiyle, nev-i insana semekten meleğe kadar ekser mevcudât musahhar olduğu gibi, yılandan şeytana kadar muzır mahlûkatın dahi ona itaat etmeyip düşmanlık ettiğini ifade ediyor. (Sözler)
Aile, insanın apaçık düşmanı olan iblisin gözünü diktiği ve bozmak ve yıkmak için avaneleri ile birinci gündem maddesi ile her gün toplantı yaptığı çok çok önemli bir müessese.
İcraatta kullandığı en önemli silahı ise şüphe, zan ve vesvese.
Şeytan, evvelâ şüpheyi kalbe atar. Eğer kalb kabul etmezse…
Nice ailelerin bu silahla yok edildiklerini haberlerden okuyoruz. Etrafımızda tanıdığımız insanlarda görüyoruz, üzülerek izliyoruz.
Bu nazik konuda dikkat edilmesi gereken husus testiyi çatlatmamak. Testi bir sefer çatladı mı yapışmıyor, hiçbir şey ilk günkü aşk ve sevgi gibi olmuyor.
Testiyi çatlatan taş ise şüphe. Eşler birbirinden şüphelenmeye başladı mı şeytan kıyı başını ele geçirdi demektir. Artık işi, yavaş yavaş ilerlemek. Acelesi yok. Bina yıkılsın da ne zaman yıkılırsa yıkılsın.
Dağılmış aileler, yığılmış problemler. İki arada bir derede kalmış çocuklar. En çok huzuru hak ettikleri bir yaşta perişan anne babalar.

Şer’an koca, karıya küfüv olmalı, yani, birbirine münasip olmalı. Bu küfüv ve denk olmak, en mühimi, diyanet noktasındadır.
Bir ailenin saadet-i hayatiyesi, koca ve karı mâbeyninde bir emniyet-i mütekabile ve samimî bir hürmet ve muhabbetle devam eder. (Lem’alar)

Emniyet-i mütekabile, eşlerin son nefeslerine kadar devam ettirmeleri gereken ebedi saadetlerinin anahtarı.
Bizi yaratan, olacak her halimizi bilen Rabbimiz bu zayıflığımıza merhamet edip şüphe virüsünü yok etmek için bize bir yol ihsan ediyor.
Mü’min eşler, barışmak için her yolu denediler ama problemleri çözülmedi ise, son çare olarak aşağıdaki ayetlerde zikredilen yolu uygulayacaklardır.
O kimseler ki karılarına zina isnat ederlerse kendilerinden başka onların şahitleri olmazsa Dört defa ve her bir şahadetinde “şahadeti billahi” diyerek “Gerçekten o doğru söylediğine” şehadet etmelidir. Ve beşinci defasında da Eğer yalancılardansa Allah’ın lanetinin kendisinin üzerinde olmasını söylemelidir.
Kadın da bu suçu reddeder Dört defa şehadetinde “şahadeti billahi” diyerek gerçekten kocasının yalancılardan olduğunu söyler. Eğer kocası doğru söyleyenlerdense Beşinci defasında “Allah’ın gazabının kendisinin üzerinde olmasını söyler. (Nur Suresi 6-9)
Bu iki ayet-i kerime şüphe virüsünü yok ettiği gibi bütün problemlerin fışkırdığı “yalan” mikrobunu da öldürür.
Allah’ın lanet ve gazabı hiçbir mü’min kulun bile isteye kabul edeceği hal değildir.
Günümüzde önüne geçilemeyen boşanmalar, çoğu kimsenin kendi kafasına göre çözüm aramasından ortaya çıkıyor.
İnsanı yaratan, onun hakiki sahibi merhameti ile aklımıza bir kapı açıyor. Anladık, uyguladık ne güzel. Tatlı sonuçlarını yaşarız.
Bilmedik, anlamadık ve önem vermedik problemler denizinde bata çıka dünya seyahatine devam ederiz. Ancak yüreğimiz parçalı, ciğerimiz su dolu olarak.
Hayatta her anımızda yanımızda olan ve yegane varlığımız olan ailemize sımsıkı sarılmalı ve her defasında onları ne kadar sevdiğimizi söylemekten çekinmemeliyiz.

Benzer konuda makaleler:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu