Aile ve evlilik üzerine

Konya Sivil Toplum Kuruluşlarının sekizincisini düzenlediği “Ufuk Turu Toplantıları”nın bu seneki ana konusu: ‘Değerlerin Dönüşümü ve Ahlâkî çözülme’ üzerineydi.

Değerler, Değerlerin Oluşması ve Dönüşümünde Ailenin Rolü, Çalışma Hayatında Değerlerin Yeri, Siyaset ve Değer İlişkisi, Medya, Hukuk, Aile konularında oturumlar yapıldı.

Aile konulu oturumda Doç. Dr. Abdulkerim Bahadır, Dr. Semin Güler ve Rehber Psikolojik Danışman Dilek Zekiye Kaşık’ın evlilik üzerine sunumlarını dinledik.
Bu haftalık yazımızın başlığı onların ‘Aile’ üzerine sunumlarının ana konusunu oluşturuyor.

MODERNİZM AİLEYİ PARÇALIYOR

Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Öğretim Üyesi olarak vazifesini sürdüren Bahadır, aynı zamanda Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı Genel Sekreteri. Evlenecek gençlere maddî destek yanında evliliğe hazırlık eğitimleri de veriyorlar. Doğrusu böyle bir vakfın varlığından haberdar olmak bile mutluluk vericiydi!
Doç. Dr. Abdülkerim Bahadır, modernleşmenin en fazla etkiyi aile kurumu üzerinde yaparak, boşanmaları arttırdığını ifade etti. Seküler hayat, hoşgörü eksikliği, şiddetin sıradanlaşması, özel hayatın teşhiri, paganist kültürün yaygınlaşması, lüks hayatın özendirilmesi aynı evde, aynı kanepede oturan birbirine yabancı fertleri ortaya çıkarmıştı.
Bu yüzden sivil toplum kuruluşları yoğun bir şekilde çalışmalı, kitle iletişim araçları denetlenmeli, ailede boş vakitlerin değerlendirmesi üzerine ciddî çalışmalar yapılmalıydı.

GENÇLER, EVLİLİKTEN KORKUYOR

Dr. Semin Güler, Konya Aile Destek Eğitim Merkezinde halka açık ücretsiz danışmanlık çalışmaları yapmakta. Başlığımızdaki tesbit ona ait. Danışmanlık hizmeti almaya gelen çiftlere ‘Neden evleniyorsun?’ diye sorduklarında ‘Evlilik yaşım geldi’ diyorlardı. ‘Neden Ayşe?’ ya da ‘Neden Ali?’ sorusuna verdikleri ‘Çünkü çok güzel, çünkü çok yakışıklı’ şeklinde cevaplarsa, gençlerin evlilik kriterleri hakkındaki düzeyin göstergesiydi.
Evde aile büyüklerinin de söz sahibi olduğu ‘geniş aile’ modelinden ‘çekirdek aile’ye geçiş, problemleri büyütmüştü. Yol gösterecek bir aile büyüğünün eksikliği, gençleri alternatif çözümler konusunda çaresiz bırakmaktaydı. Gençlerimiz problemlerine çözüm bulmada hazırlıksızlardı. Buldukları tek çözüm boşanma idi.
İşte bu noktada Aile Danışmanlık Hizmetleri önem kazanıyordu.

LÜTFEN BEYLER, EŞLERİNİZE DEĞER VERİN!

Rehber Psikolojik Danışman Dilek Zekiye Kaşık ise ailede bireysellik üzerinde durdu. Başlıktaki ifade onun salondaki beylere tavsiyesiydi.
Aile, değer üretiminde ve değerlerin yeni nesillere aktarımında en etkin kurumlardan biriydi. Bununla birlikte günümüzde büyük problemler yaşıyordu.
Eskiden sessiz sakin kadınlar makbulken, şimdilerde erkekler kadının konuşkan, hareketli olmasını istiyordu. İnternet arkadaşlıklarının yaygınlaşmasının sebeplerinden biri de buydu.
Artık değerler değişmişti. Cenneti bile artık dünyada yaşamak istiyordu çoğu insan. Yalancı cennet hükmünde hayatlar yaşanıyordu.
Kadında duygusal zekâ ön plandaydı. Buna karşın erkekler çoğu zaman kadına değerli olduğunu hissettirmiyordu. Erkeğin kadına verdiği değer ölçüsünde kadın da çocuklarına kıymet verecekti. “Babaların çocuklarına verecekleri en güzel hediye annelerini sevmektir” sözü boşuna değildi.
Kendini değersiz hisseden kadın çözüm üretemiyordu. Devamlı şikâyet etmesinin, stresinin, gittikçe dozu artan depresyonunun sebebi de buydu.
Böyle bir ortamda yetişen çocuğun ilerleyen yıllarda evlilikten korkması gayet normaldi.
Oysa ki eşler birbirinin hayatını kolaylaştırmaya niyetlenseler evde verimli bir zemin oluşurdu. Allah da maddî manevî bereketini bu beraberliğin üzerine gönderirdi.

***

Uzmanların sunumları büyük bir dikkatle izlendi. Bitiminde sorular cevaplandı.
Duâlarımız evliliklerin ‘ebedî hayat arkadaşlığı’ niyetiyle başlayıp sonsuza kadar devam etmesi üzerine.
Bu tür organizasyonların artarak devam etmesi temennisiyle…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*