OSMAN ZENGİN

Alafranga, Alaturkayı mağlup etti…

Kelime manâsı olarak, Alaturka; “Türk, Osmanlı usulü” Alafranga ise; “Frenk, Fransız usulü” demektir. Bu iki kelimeden bahis açıldığında, bizim milletimiz, tuvalet şekillerinden bahsedileceğini anlar.

Evet, bu makalede, biz de, onlardan bahsedeceğiz. Belki, bu tarz makaleler pek fazla yazılmasa da, cemiyet hayatımızın bir parçası ve sağlığımızla alâkalı olduğundan bahsedelim istedik. Hani anlatılır ya, Avrupa’da eskiden tuvalet bile yoktu vs. diye.. Fakat Müslümanların, Peygamberlerinden (asm) öğrendiği malûmatlar îcabı, temizlik ve nezafete verdikleri ehemmiyet çok mühimdir. Tuvalet ile alâkalı emir ve tavsiyeleri de, ümmetinin dikkat ettiği şeylerdendir.

Hâl-i hazırda, dünyayı kasıp kavuran, corona virüsünün en büyük sebeblerinden biri olanel yıkamayı, (daha evvel Çin ile alâkalı bir makalemizde bahsettiğimiz gibi), hadis-i şerifteki emir gereği, Müslümanların çoğu, yemekten önce ve sonra, ellerini yıkamaktadırlar. Buna benzer, temizlik ve sıhhat ile alâkalı, Peygamberimizin (asm) birçok tavsiyesi vardır. Hele, çok bağlayıcı bir emri ise “temizlik imandandır” hadis-i şerifidir. Öyle bir mukayeseyapıyor ki, temizliği, imanın bir şartı gibi gösteriyor.

Gelelim, esas bahsedeceğimiz tuvalet meselesine. Ankara’da doğup büyüdüğümden, o senelerde başşehirde bile, ben alafranga (veya halk tabiriyle gâvur tuvaleti) tuvalet görmemiştim. Münasebetimiz olan, misafirliğe gidip geldiğimiz evlerde de yoktu. 70’lisenelerin ilk başlarında, İstanbul’a gittiğimde, orada görüp, şaşırmıştım. Sonradan tabii, Ankara’da da, yavaş yavaş karşılaşmaya başladık. Bu tuvalet şekli, milletin fertlerinin çoğuna ters geliyordu. Mecburen böyle bir tuvalet kullanmak durumunda kalanlar ise, bir şekilde bunu alaturkaya çevirip kullanma cihetine gidiyordu. Nitekim 70’li senelerin başlarında, Ankara’daki Yeni Asya büromuz da öyleydi ve onu biz, bir şekilde tadilatla alaturkaya çevirmiştik.

Artık şimdilerde, neredeyse, yeni yapılan evlerin çoğunda, maalesef, alaturka tuvalet yok. Öyle bir hâle gelmişiz ki, alafranga, alaturkayı mağlup etmiş. Avrupa’ya gittiğimizde haydi neyse, adamların memleketi, ama bir müslüman memlekette, hele de, Mekke ve Medine’deki otellerde bu vaziyetleri müşahede etmemiz, bize daha da vahim gelmişti. Tamam, hani, hastalık ve sakatlık vaziyetleri olabilir, o başka. Ama normal insanların bunu kullanması da bir garib.

Geçenlerde, bir firma, alafranga tuvalet dediğimiz klozetlere bir aparat yapmış, güya alaturka tuvaletin oturuş biçimine benzetiyorlarmış. Ve orada da, kendi aparatını medhetmek için, her iki tuvaletin, şöyle bir mukayesesini yapmış:

”Yaratılışımız gereği, boşaltım sistemimiz, sadece 35 Derecelik açı yakalandığı zaman, tam olarak doğru çalışmaktadır. Bu açının meydana gelmemesi durumunda, tam ve doğru boşaltım sağlanamamaktadır. Modern tuvaletlerde bu açıyı yakalamanın en etkin yolu ………. kullanmaktır. Modern çağın kolaylıklarından olan “alafranga” olarak tabir edilen tuvaletler, oturma pozisyonu itibariyle boşaltım için uygun değildir. İnsan vücudu çömelerek dışkılamak üzere dizayn edilmiştir. Kalın bağırsağın bitiminde bulunan “Puborektal Kas” denilen bağ, boşaltım sistemimizin kapağı görevini üstlenmektedir. Ayaktayken tamamen gerilen bu kas, bir kapak gibi çıkışı kapatmaktadır. Bu, ayaktayken yerçekiminin etkisiyle, yanlışlıkla dışkılamayı engellemektedir. Oturduğumuz zaman ise, bu kas gevşer ve çıkışı rahatlatır. Fakat modern tuvaletlerdeki oturma pozisyonunda bu gevşeme, tamamen boşaltım yapmamıza engeldir. Ikınarak dışkılamanın sebebi budur. Çömelme pozisyonunda ise, doğru açı yakalandığından kapak tamamen açılır. Bu sayede rahat bir dışkılama sağlanır, ıkınma ve zorlanma ortadan kalkar.”

İşte, Allah edecek, söyletecek ya… Adamlar, kendi yaptıkları aparatın faydasını anlatacağım derken, alaturka tuvaletin; sıhhat ve fıtrat için, nasıl münasib olduğunu da ikrar etmiş oldular.

Benzer konuda makaleler:

54 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu