Âlem-i İslâm’ın acınacak hali ve bazı çözüm yolları

altÂlem-i İslâmın ve ülkenin durumu yürek paralıyor. Bu kargaşa, terör, tedirginlik, ölüm ve kara tabloyu bizzat yaşayanlar var. Dolaylı olarak etkilenenler var. Çok vahim bir manzara!
İhtilâf, kin, düşmanlık, nefret, fitne, kan ve gözyaşı! Nizamı ve akordu bozulmuş bir ümmet. İçte de dışta da âdeta biz bizimle, yani kendi kendimizle vuruşuyor birbirimizi boğazlıyoruz! İşin en acı tarafı bu. Zındıka komitesi, menhus menfaati için kardeşi kardeşe kırdırıyor.

İslâm dünyası idarecilerinde bir yorgunluk, bıkkınlık, basiretsizlik, şaşkınlık görüntüsü var. Özümüzden uzaklaşmanın ve esastan sapmanın travmasını yaşıyoruz. Nice istidatlar ve fırsatlar heder olup gidiyor. Problem yumağı gün geçtikçe büyüyor ve çözümlenemiyor. Her türlü terörist grubun cirit attığı bir coğrafya haline geldik. Bu coğrafyanın bu durumdan kurtulabilmesi için her kademedeki Müslümana düşen bir sorumluluk var. Rahmetin celbine mâni olan, şahsî ve toplu günahlarımızla sisli bir girdaba girdik adeta.

İnsan kaynaklı kıymetli istidatları, her türlü mânevî, maddî enerjiyi toprağa akıtan bir güç kaybı yaşıyoruz. Çatışma, harp ve kamplaşmayı, ötekileştirmeyi çağrıştıran bir menfilik ve gerilimin içerisindeyiz. “Egolar”, bencillik, tarafgirlik ve basiretsizlik; hakikat ve muhabbete giden köprüyü olduğu gibi yıkma ve atma mesaisinde. Bu menhus ruhu kovmak gerekiyor.

Âlem-i İslâm’daki ihtilâfı tâdil edecek çare nedir?

Çare muhakkak Kur’ân’da ve Sünnet-i Seniyyede. Ve onun manevî mu’cizevî tefsiri Risale-i Nurlarda.

“Eski Said Dönemi Eserlerindeki, “TULUAT” bölümü üzerindeki çalışmamdan çıkan çözüme yönelik bazı tesbitler:

“İnsanca, hak, hukuk, adalet, rey-i cumhur üzerine geniş bir istişare ve dayanışmayı işaret ve kabul ediyor buna devam etmek gerekiyor.

Sevginin gerçek manada; “Allah için sevmek” hakikatiyle buluşması temin edilmeli.

“Beşeriyet dinsiz yaşayamaz!” gerçeği ve önemine kulak vermek gerek.

İslâm Âlemindeki, ulema, âkil kimseler, siyasiler, diplomatlar, iş adamları ve diğer sorumlular çağın şartlarını Kur’ân rehberliğinde yorumlayıp tatbik edecek donanım, bilgi, tecrübe, cesaret ve liyakatı kazanacak tarz ve metodları geliştirmelidirler. Bunu ümitle bekliyoruz.

“Dinî Cemaatlerin” amaç ve yapıları farklı da olsa, toplumla ve birbiriyle olan münasebetlerinin daha sık tatbikine ihtiyaç var. Farklılıklar zenginlik olup, imtizaç ve meziyetlerin ortak platformda buluşması “İttihadı İslâma” yardım demektir.

Ene’lerle değil “nahnü”lerle yani; “Ben” değil, “Biz”lerle yol almak, rahmeti celb edecektir.

“Cerbezeye” tevessül etmeden, menfilikleri değil, güzel, müsbet icraat ve fikirleri öne çıkarıp yapıcı olmak, muvazeneyi sağlayacak. Muhabbet güllerini açtıracaktır.

Ecnebi komitelerin gizli plan ve tuzaklarına düşmeden benliğimize ve özümüze yönelmemiz güzel günler için atılan semereli tohumlardır. Her türlü kaba kuvvet, anarşi ve terörizme karşı müsbet ve meşrû yollarla mücadele sürdürülmelidir. Ahlâksızlık, rüşvet, fuhuş, uyuşturucu belâsına karşı manevî cihadı sürdürmek inancımız ve tarihimizin bizdeki vefası ve mirasıdır.

Farklı, karşı görüş ve düşünceyi mahkûm eden; “ihtilâftan” faydalanmasını bilmeliyiz.

Tenkitleri çok keskinleştirmeden “Hakta ittifak, ehakta ihtilâf olduğundan, çok defa “hakkın” ehaktan hak olduğunu idrak etmeliyiz. Her işi, faaliyeti, hizmeti, kendi fıtratına uygun yapmadığımız zaman maksadımızın aksiyle tokat yiyeceğimizi unutmayalım.

“Herşeyin güzel olanını al” kaidesini nazara alan bir hayat yaşamak, sadece kendimize değil. İnsanlık ailesi için de çok büyük bir katkı sağlamaktır.

“Çaresi bulunan şeyde acze, çaresi bulunmayan şeyde cezaya iltica etmemek” önemli bir düsturdur.

“Farklı ve büyük işlerde yalnız kusurları görmek cerbezeliktir; aldanır ve aldatır.”

“Propaganda, zalim cerbezenin veled-i nâmeşruudur.” Hele de “Sosyal Medya” nimetini fitne ve fesatta kullanan ahmak dostların varlığı büyük bir yaramızdır. Allah muhafaza etsin. Amin.

Ecnebi siyasetinin; “fitne, ihtilâf, menfaat, yalancılık, tahribine karşı.” Manevî siperimiz olan duâya devam etmek olmalı. Hep birlikte duâlarda ve terörsüz günlerde buluşmak ümit ve temennisiyle.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*