EURONUR ÖZEL

Alışveriş Nasıl Olmalı?

Özel Makale / Alışveriş

Mu’cizatlı Kur’an-ı Kerim’e ölçü olmuş bir tek sayfa ve tek ayet olan müdâyene ayetini hatırlamakta ve daima hatırda tutmakta dünyevi uhrevi çok faydalar vardır.

Müdâyene Ayetinin Önemi ve Faydaları

Alışverişte emniyetin esasını tesis eden bu ayet-i kerime, 1446 yıldır insanlara huzur içinde adaletle yaşamanın temel noktalarını ders veriyor. Bu temel noktalara uyulduğu ölçüde ihtilaflar ortadan kalkıyor, nimet-külfet dengesi kuruluyor ve tabii ki adliyelerin iş yükü büyük ölçüde azalıyor, devlette millette rahat nefes alıyor.

Modern Ticarette Yazılı Sözleşmenin Önemi

Günümüzde peşin alışverişler ticaretin neredeyse %10’u nispetinde yapılıyor. Ticaret vadeli alışverişler üzerine dönüyor. Böyle olunca da vade ortasında veya sonunda ihtilaflar ortaya çıkıyor. Kötü niyetlileri bir tarafa koysak bile iyi niyetli insanlar bile unutkan olabildiği için ödeme yaparken başta konuşulana uymadığı için veya satıcı uymadığı için ihtilaf kaçınılmaz oluyor.

Halbuki ayet-i kerime ticaretin üzerinde döndüğü vadeli alışverişleri düzenleyerek ilk ikazını yapıyor:

“Ey iman edenler! Belirli bir vâdeye kadar birbirinize borç verdiğiniz zaman onu kaydedin. Aranızda doğrulukla tanınmış bir kâtip onu yazsın. Kâtip, Allah’ın kendisine öğrettiği gibi (adalete uygun olarak) yazmaktan kaçınmasın da yazsın. Üzerinde hak olan borçlu kişi akdi yazdırsın, Rabbi olan Allah’tan sakınsın da borcundan hiçbir şey noksan bırakmasın.” (Bakara Suresi 282)

Ticari anlaşmaların yazılı şekle bağlı olması, söze bağlı olmaması emrediliyor. Bugün profesyonel şirketler de bu işlemlerini artık kurumsal bir yapı içinde sağlam esaslara bağladıklarından çok daha ileri gidip (belki de abartıp) şirket aleyhine olabilecek bütün ihtimalleri, güççücük yazılarla metin haline getirip; okuyanı bıktıran ve sonra okumaktan vazgeçiren anlaşmalarına koyuyorlar.

Ayet-i kerime; anlaşmayı yaptıran sefih veya zayıf veya söyleyip yazdırmaya gücü yetmiyorsa velisinin bu iş yapmasını, erkeklerden iki şahit tutulmasını; iki erkek şahit bulunamıyorsa bir erkek iki kadından şahit tutulmasını emrediyor. Ta ki kadınlardan biri şaşırırsa diğeri onu ikaz edip hatırlatsın. Şahitlerin çağrıldıklarında mutlaka gelmeleri gerekiyor.

Ayet-i kerime yazmaktan usanmamamızı hatırlatıyor. Gerçekten insan aceleci olduğu için vadeli alışverişi peşin gibi hemen yapmak istiyor. Ancak bu aceleciliğin ilerde yol açacağı sıkıntıları bilse ayette tavsiye edilen usanmadan yazılı anlaşma yapmayı ihmal etmez. Bir de vadenin kısa veya uzun olması arasında fark olmadığını onun vadesi az olsun çok olsun yine mutlaka yazılı olması emrediliyor.

Bütün bunların peşin alışverişlerde geçerli olmadığı hatırlatıldıktan sonra, kâtibe ve şahitlik yapanlara bir zarar verilmemesi aksi halde bu durumun kendilerine dokunan bir fısk olduğu da hatırlatılıyor. Ayet-i kerime devamında seferde olup kâtip bulunamazsa borçludan alınacak rehinelerin kâfi olduğunu bildiriyor. Rehinler emanet edilen kimsenin, talep halinde bunları iade etmesi şahitliğin de gizlenmemesi gerektiği vurgulanıyor.

Bu kısa yazıda ayetin tamam hikmetlerini izah etmek elbette mümkün değil. Mal üretimi ve mübadelesi kıyamet gününe kadar devam edecektir. Alışverişin olmadığı gün mahşer günüdür. İnsana verilen üç kuvvenin tecavüzünün önünü kesecek olan usul ve uygulamaları Allah (CC) güzelce izah etmiş. Bize düşen anlamak ve en güzel şekilde hayata geçirmektir. Adalet, emniyet, huzur ve rahatın yolu buradan geçiyor.

Ayetin İş Hayatına Yansımaları

Tersi durumda; hukuk fakülteleri ne kadar savcı ve hâkim yetiştirse yetiştirsin; adliye binalarımız ne kadar gösterişli olursa olsun ihtilaflar bitmez. Çözmek uzun zamanlar alır. Arabulucu kurumu neden hukuk sistemimizde yer aldı? Çünkü adliyelerin doğrudan davalara bakmaya nefesi yetmedi. Mecburen uzlaşma yolları arandı. Uzlaşmanın en kesin ve güvenli yolu da ayet-i kerimenin emrettiği anlaşmaların YAZILI olmasıdır.

Benzer konuda makaleler:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu