Almanya, `vicdanî test´ten geçemedi

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Uyum Bakanı Armin Laschet, Baden-Württemberg eyaletinde Alman vatandaşlığına geçmek isteyen yabancılar için uygulanmaya başlanan ve halk arasında ‘’vicdan testi’’ olarak bilinen sualnamenin, istenen sonucu sağlayabilecek nitelikte olmadığını söyledi.

Laschet, ‘’Frankfurter Rundschau’’ gazetesine verdiği demeçte, ‘’Baden-Württemberg eyaletindeki sualname istenen sonucu sağlayabilecek nitelikte değil. Başlangıçta sadece Müslümanlara yönelik olduğu için ayrımcıydı. Hedefe yönelik değil, çünkü gerçekten tehlikeli olabilecek bir kişi doğru cevapları ezberleyerek soruları yanıtlaşacaktır’’ dedi. Bu sualnamede yer alan ahlâkî görüşlerle ilgili bazı soruların da devleti ilgilendirmediğini belirten Laschet, yabancıların daha yoğun şekilde Alman vatandaşlığına geçmelerini istediğini, her Alman vatandaşı olan yabancının uyum politikası için bir başarı olacağını söyledi.

Laschet ayrıca, Almanya’da oluşturulacak bir ‘’öncü kültür’’de hem Almanların, hem de yabancıların önemli değer yargılarının yer alması gerektiğini belirterek, Almanların da yabancılardan, yaşlılara saygı duyulması gibi öğrenecek çok şeyleri olduğunu yineledi. Berlin’deki Herbert-Hoover Realschule adlı orta dereceli okulda her yerde ve her zaman sadece Almanca konuşulması yönünde karar alınmasıyla ilgili olarak da Laschet, bunun öğrencilere de danışılarak alınan bir karar olduğunu, ancak kendisinin bu konuda bir genelge yayınlamayacağını, okullarda kontrol ya da yaptırımlara gerek olmadığını savundu.

“VİCDAN, VİCDANSIZLIK OLMASIN”

Federal Alman Liyakat Nişanı sahibi olan politika danışmanı ve gazeteci-yazar Nazmi Kavasoğlu ise ‘’vicdan testi’’ uygulamasıyla ilgili olarak Alman politikacıları eleştirdi. Kavasoğlu, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, bazı politikacıların yaklaşık 50 yıl sonra akıllandığını ve küreselleşmenin yarattığı ekonomik darboğazların aşılması için yeni proje ve düşünce üretmek yerine dövecek adam aradıklarını ifade ederek, ‘’Vicdan, vicdansızlık olmasın’’ dedi.

Bu politikacıların kurban olarak seçtikleri yabancıların başında da Türklerin geldiğini söyleyen Kavasoğlu, ‘’Yabancılara yönelik uygulanması gereken programlar, günümüze kadar göstermelik yabancılar sorumlularıyla idare edilmeye çalışıldı. Mızrak çuvalı deldikten sonra suçlu bulundu: Çuval. Oysa gerçek suçlu mızraktır’’ şeklinde konuştu.

Almanya’nın kalkınmasına büyük katkılarda bulunan Türklerin yıllarca kendi çaresizlikleriyle baş başa bırakıldıklarını kaydeden Kavasoğlu, ‘’Şimdi de kolayca suçlanıyorlar. Politikacılar işin kolayına kaçmak yerine köklü çözümler üretmek zorundadırlar. Eğer yapmıyorlarsa yerlerini yapanlara bıraksınlar’’ dedi.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*