Arap Dünyasındaki Hürriyet Hareketleri

Arap dünyasındaki diktatör rejimler bir bir yıkılıyor.

Önce Tunus.

Sonra Mısır…

Şimdilerde ise Libya..

Anlayacağınız, tüm diktatörler telaş içinde.

Bahreyn, Suriye, Ürdün ve diğerleri…

Siyasetçiler, bilim adamları, sosyologlar, tarihçiler bu hareketleri anlamak için çaba sarf ediyorlar.

Halkı harekete geçiren sebepler ne?

ABD ve Batı bu hareketlerin neresinde?

CİA ve MOSSAD işe karıştı mı?

Soros yine bir karışıklık mı çıkarıyor?

Bunlar bir demokrasi hareketi mi, yoksa kontrollü bir hareket mi?

Halk istediğini alacak mı?

Sorular uzayıp gidiyor.

Elbette ki konunun uzmanları bu hareketleri tüm yönleri ile inceleyecekler. Tarihe düşülecek notlarda tüm detaylar yer alacak. İlerleyen zamanda elde edilecek neticeler ile hareketlerin maksat ve hedefleri tam olarak anlaşılacak.

Bunlar işin bir yönü.

Ama asıl olarak gözüken ise şu:

İnsanlar analarından hür doğdular ve hür olarak yaşamak istiyorlar.

Arap, Kürt, Türk, Alman, İngiliz vs…

Hangi ırktan olursa olsun…

Her insanda fıtri olarak var olan bir duygu bu.

Atlas okyanusundan Süveyş kanalına kadar olan bölgede yaşanan olayda olduğu gibi

Milletlere İslamiyet açısından üstatlık etmiş olan Arap milleti de hür olmak istiyor.

Hürriyeti arıyor.

İşin özü bu.

Elbette ki bu süreç kolay olmayacak.

Fransız ihtilali ile başlayan hürriyet hareketleri ancak 1950 yıllarından sonra karar kıldı.

Bakın bize, altmış yıldır uğraşıyoruz.

İhtilaller, darbeler, post modern süreçler…

Daha da tam demokrasiye de geçebilmiş değiliz.

Bu nedenle, Arap dünyasındaki bu süreç de kolay olmayacak.

Belki yıllar alacak.

İçten ve dıştan karıştırmaya çalışanlar olacak.

Belki bazen millet tümden yanıltılacak.

Ancak iş sonunda hürriyete varacak.

Bundan hiç kuşkunuz olmasın.

Fıtri meyiller durdurulamaz.

Su donduğu zaman demiri parçalar.

İnsanların kaybedecek bir şeyleri kalmadığı zaman yapmayacağı şey yoktur.

İnşallah Arap kardeşlerimiz de sonunda hürriyetlerine kavuşacaklar.

Dini ve İslamı perde ve alet ederek süregelen tüm istibdat ve baskılar son bulacaktır.

Duamız ve ümidimiz bu yöndedir.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*