Arjantin’den bir Nur Mektubu – Güney Amerika Risâle-i Nur hizmetleri

Yıllar önce kendi memleketinde, kendi insanlarının imanlarını ve ahiretlerini kurtarmak amacıyla yazdığı eserlere mani olmak için, Üstadımıza hapishaneleri, sürgünleri reva görmelerine rağmen şimdi bir ecnebî memleketindeki hapishanenin gayri müslim idarecileri, insanlığın ekmek ve su gibi ihtiyacı olduğu aynı Nurların okunması için, bize tahsis ettikleri araba ile hapishaneye götürüyorlar.

Dünyanın bir ucu Arjantin’den, güneşin battığı yerden, Nurların doğduğu yere, Türkiye’ye binler selâm!

Arjantin hizmetlerinin daha ilk günlerinden itibaren, maddî – manevî duâları ile bizleri unutmayan herkesten Allah razı olsun! Henüz bir yılını bile doldurmayan Güney Amerika’daki Nur hizmetleri, daha geniş sahalarda devam ediyor. Biz de bu son havadisleri duâlara vesile olması niyetiyle paylaşmak istiyoruz.

Evvelâ; Santa Fe şehrinden Rosario şehrine gelen birisi, İslâmiyet hakkında bilgi almak için oradaki mescide uğruyor. Daha önceden Nurları bilen, ciddî hizmet eden başka bir kardeşimiz ile tanışıyor. Beraber altı saat boyunca ara vermeden Küçük Sözler, Yirmi Üçüncü Söz, Hastalar Risâlesi ve Ramazan, İktisat ve Şükür Risâlelerinden okuyorlar ve bitiriyorlar. Hatta okurken duygulu anlar da yaşanıyor. İslâm hakkında bilgi almak isteyen şahıs ağlamaya başlıyor. Bunun üzerine diğer kardeşimiz de dayanamıyor ve ağlayarak okumaya devam ediyorlar. Ve Risâle-i Nur Külliyatı’ndan sadece birkaç kitap okuyarak, tam ve muknî bir iman dersini alan bu şahıs belki de hayatındaki en güzel ve önemli kararı hiç tereddüt etmeden veriyor ve soruyor: “Ben Müslüman olmak istiyorum, şimdi ne yapmalıyım?”

Rosario’da Nurların neşrine çalışan bu kardeşimiz, birkaç ay önce kendi şehirlerindeki hapishanenin kütüphanesine Risâle-i Nurların konulmasına vesile oldu ve her hafta gidip oradaki mahkûmlarla ders okumaktalar. Bu dersler neticesinde, mahkûmlardan birisi Risâlelerden aldığı nur-u iman dersi ile İslâmı seçti ve şimdi Müslüman olarak hayatına devam ediyor.

PERU’DAKİ YEDİ HAPİSHANEYE RİSÂLE-İ NUR GİRDİ

Adeta bir çekirdek olan bu hapishane hizmetleri, diğer ülke ve şehirlerdeki hapishanelerde de filiz vermeye başladı. Önce Arjantin’in kuzeyindeki Peru’nun başşehrinde, Adalet Bakanlığına bağlı hapishaneler genel müdürü ile görüştük. Türkiye’den geldiğimizi ve mahkûmların ıslâhı için bir projemiz olduğundan bahsettik. Hapishanelerin ağzına kadar dolup taştığını ve yer kalmadığını ifade eden yetkililer, bu tarzdaki çalışmalara çok fazla ihtiyaç duyduklarını belirttiler. Risâle-i Nurları bir hafta inceledikten sonra bu eserlerin çok harika olduğunu ifade ederek, Peru’daki yedi hapishanenin her birisine kitaplarımızın konmasına müsaade etiler. Bununla beraber mahkûmlarla sohbet ve ders okuma imkânını da sağladılar. İslâmiyet hakkında çok az, ya da yanlış bilgileri olan mahkûmlar, okuduğumuz dersten çok memnun kaldılar. Hatta bir mahkûm dağıttımız Tabiat Risâlesi’nden biraz okuyunca: “Ben Müslümanları başka bir varlığa tapıyor sanıyordum. Halbuki görüyorum ki aramızdaki fark çok az. Bu kitaplar çok hoşuma gitti ve bunları okumak istiyorum.” dedi. Diğer mahkûmlar da aynı heyecanla okumak istediklerini belirtiyorlardı. Bu eserleri hapishane kütüphanesine koyacağımızı ve oradan alıp okuyabileceklerini söylediğimizde ise çok sevindiler.

Ders sonunda İslâmiyet hakkında birçok soru sordular. Bunlardan birisi; Kur’ân-ı Kerim’in değişip değişmediği idi. Biz Kur’ân-ı Kerim’in 1400 yıldan bu yana tek bir harfinin dahi değişmediğini söyleyip izah edince çok şaşırdılar ve etkilendiler. Bizi şaşırtan başka bir hadise ise, konferans salonundan ayrılırken, ders esnasında bizlerden “Allah” adını henüz öğrenen mahkûmların “Allah! Allah! Allah!” diyerek yüksek sesle bağırmalarını duymamız oldu.

ARJANTİN HAPİSHANELER MÜDÜRÜ DR. JUAN NATELO: “GELİN, RİSÂLE-İ NURLARI ANLATIN

Peru’daki bu güzel hizmetlerin heyecanını yaşarken, başka bir gelişme de Arjantin’de gerçekleşti. Buradaki hapishanelerden sorumlu genel müdürlüğe, bilhassa Meyve Risâlesi’nden bazı vecizelerin de yer aldığı, mahkûmlar için hazırladığımız ıslâh projemizi sunduk. Arjantin’in bütün hapishanelerinden sorumlu müdür Dr. Juan Natelo eline geçen vecizeleri okuduğunda ise hemen internetteki sayfamıza girip Risâleleri inceliyor. Bu eserlerin mahkûmlar için faydalı olacağı kanaatına varan hapishaneler genel müdürü, daha fazla bilgi almak için bizi çağırdı. Biz de Risâle-i Nurların, mahkûmlar için hakikî bir teselli ve ıslâhları için mühim bir ders olduğunu ve kabul ettikleri halde hapishane kütüphanelerine koyabileceğimizi ifade ettik. Müdür de, bunun kolay olduğunu fakat sadece kitap koymanın yeterli olmadığını ayrıca hapishanelere gidip bizzat anlatmamız gerektiğini söyledi. Ve hemen aynı gün, hapishanelere rahatça girebilmemiz için özel bir kimlik kartı hazırladılar. Şimdi Arjantin’de bulunan otuz beş hapishanenin kütüphanelerine Risâleleri göndermeye başladık. Hatta iki hapishanenin kütüphanesine bizzat Nurları koyduk ve mahkûmlarla dersler okuduk. Bu derslerde duygulananlar, göz yaşlarına hakim olamayıp ağlayanlar hem lisan-ı halleriyle hem de lisan-ı kalleriyle ziyaretimizden duydukları memnuniyeti ifade ettiler.

Bizler de bu hizmetlerdeki inayeti bir tahdis-i nimet nev’înden anlatmak ve Üstadımızın bu iman dâvâsındaki fevkalâde muvaffakiyetini gösteren bir noktayı nazara vermek istiyoruz. Yıllar önce kendi memleketinde, kendi insanlarının imanlarını ve ahiretlerini kurtarmak amacıyla yazdığı eserlere mani olmak için, Üstadımıza hapishaneleri, sürgünleri reva görmelerine rağmen şimdi bir ecnebî memleketindeki hapishanenin gayri müslim idarecileri, insanlığın ekmek ve su gibi ihtiyacı olduğu aynı Nurların okunması için, bize tahsis ettikleri araba ile hapishaneye götürüyorlar, hapishanede uygun ortamı hazırlıyorlar, ders sonrasında ikramlarda bulunup yine arabayla dershanemize kadar bırakıyorlar.

BAŞ RAHİP PANÇO MARTİNEZ: RİSÂLELER İNSAN RUHUNA TESİR EDİYOR

Allah isterse, Hıristiyanlara da bu hizmeti yaptırdığını hayretle müşahede ediyoruz. Bu hapishanelere ilk ziyaretleri Arjantin hapishanelerinden sorumlu Baş Rahip Panço Martinez ile yapmış ve beraber dersler okumuştuk. Risâlelerin insanın ruhuna tesir ettiğini söyleyen, Rahip Panço, gittiğimiz her yerde güvenlik görevlilerine, çalışanlarına, yöneticilerine hatta bindiğimiz arabanın şoförüne varıncaya kadar herkese Risâle-i Nurları tavsiye ediyor ve okumaları için ısrar ediyor. Ve bu hizmetlerden memnuniyetini ifade ediyor.

Arjantin hapisane hizmetlerinin, sonradan fark ettiğimiz bir tevafuğu da; hapishane dersine başladığımız gün, Meyve Risâlesinin tashihi bitip baskıya verdiğimiz gün olmasıydı. İnşallah, Arjantin ve Peru’dan sonra diğer Güney Amerika ülkeleri de en zulmetli yerlerden, hapishanelerden nurlanmaya başlıyacak.

KİLİSE CEMAATİNE 20. MEKTUB’U OKUDUK

Ayrıca geçtiğimiz Cumartesi Rahip Panço’nun dâveti üzerine, kilisesine bir ziyarette bulunduk. Yaklaşık seksen kişinin bulunduğu kilisede, Rahip Panço kendi cemaatine “Bugün aramızda azizler var, bunlar ta Türkiye’den buralara kadar gelen Müslüman kardeşlerim” deyip bizim hapishanelerdeki hizmetlerimizden, anlatılan iman hakikatlarından, mahkûmların dayanamayıp ağladığından ve insanın ruhuna hitap eden çok güzel kitaplarımızın olduğundan bahsetti. Sonra “Türkiye’den gelen Müslüman kardeşlerimiz” diye tanıtarak bizi kürsiye çağırdı. Biz de cemaati selâmladıktan sonra, Risâle-i Nur Külliyatı’ndan bahsedip, yaklaşık elli dilde tercümesi olduğunu ve sadece Müslümanlara değil bütün insanlara hitap eden eserler olduğunu anlattık ve numune olarak Yirminci Mektub’dan bir parça okuduk. Kemâl-i ciddiyetle ve başlarıyla tasdik ederek dinledikleri bu kısa fakat ehemmiyetli dersin sonunda herkesin kiliseyi inletircesine alkışlayarak bizi uğurlaması açıkçası bizi de heyecanlandırmıştı. Önceleri Hıristiyan, sekiz seneden beri Müslüman olan Rober Tayyip Ağabey, kilisede birisinin alkışlandığını hiç duymadığını, bunun çok ilginç bir hadise olduğunu ve okunan hakikatlerin kilisede bulunanların kalplerine ulaştığını gösterdiğini söyledi. Kilisedeki bu kısa ders sonrasında, yetmiş yaşlarında bir kadının yanımıza kadar gelerek, “Selamun aleykum” deyip tokalaşmak için elini uzattığı esnada biz ne olduğunu anlamadan elimizi öpmesi ve babasının Müslüman olduğunu söylemesi bizi oldukça şaşırttı. Programın sonunda, yanımızda getirdiğimiz kitaplarımıza yoğun ilgi gösteren kilise cemaatine, kitaplarımızdan hediye ettik. Rabbim tesir ve hidayet versin. Âmin.

Bununla beraber, Buenos Aires’te yaklaşık iki aydan beri bir radyoda hazırlayıp sunduğumuz “La luz de la fe” yani “Nur-u İman” adındaki programımız devam ediyor. Radyo programımızı, Risâle-i Nur’dan konular belirleyip, Nurları bilen, okuyan Arjantinli Müslümanları konuk alarak her hafta gerçekleştiriyoruz. İnternet üzerinden İspanya, Peru, Meksika, Şili gibi İspanyolca konuşulan farklı ülkelerden de dinlenilen bu program vesilesi ile daha geniş sahada daha çok insana Nurları duyuruyoruz ve inşallah hava sahifesinde de Nurlar yazılıyor.

Bu arada Meksika’nın en büyük üçüncü şehri olan Guadalajara’da bir Müslüman grubun, laluzdelafe.org ismindeki internet sitemizden Küçük Sözler’i elde ederek, her hafta toplanıp ders okuduklarını öğrendik. Ayrıca kendi internet sitelerinde anasayfadan da Risâle-i Nurları paylaşıyorlar.
Bu hizmetlerimizin belkemiği diyebileceğimiz İspanyolca tercüme ve kitap basım faaliyetlerimiz de devam ediyor. Şimdiye kadar, Yirmi Üçüncü Söz, Küçük Sözler, Hastalar Risâlesi, Ramazan-İktisat ve Şükür Risâlesi, Tabiat Risâlesi, Otuz Üç Pencere, İhlas-Uhuvvet Risâleleri ve Meyve Risâlesi olmak üzere sekiz küçük kitap bastık. Dokuzuncu kitabımız olarak ise Üstadımızın, “Tabiatta boğulanları dalâletten kurtarıyor ve bu zamanda herkese, hususen şüpheye ve inkâra düşenlere lâzımdır ve tiryaktır” ve “Amerika âlimleri, elbette Asa-yı Musa Risâlesine lâkayt kalmayacaklar. Eğer dini din için seven kısmının ellerine geçse, fütuhat yapar” dediği “Asa-yı Musa Mecmuası”nı bastık ve duâlarınızla onuncu kitabımız olan Münacat Risâlesi’ni baskıya hazırlıyoruz.

HADDİMİZİN FEVKİNDE, ŞUURUMUZUN HARİCİNDE HİZMETLER

Son olarak bir ihtida haberi vermek istiyoruz. Buenos Aires’e yakın Pergamino şehrinde bulunan Mario isminde altmış beş yaşındaki başka bir şahıs da internetteki sitemizden tavsiye üzerine Risâleleri okuyor ve Arjantin’de Risâle-i Nurlar ile ruhları, kalpleri, hayatları nurlanan ve İslâmiyeti seçenler kervanına dahil oluyor.

Velhasıl, Arjantin ve diğer Güney Amerika ülkelerinde yaşayan hem Müslümanların hem de diğer dinlere mensup insanların ekmek ve su gibi ihtiyaçları olduğunu gördüğümüz bu hakikatleri, her vesileyi kullanarak bilhassa ruhen Nur’a müştak, Nur’un fıtrî talebelerini bulmak istiyoruz. Otobüslerde, metrolarda, sokaklarda o anda gördüğümüz belki de bir daha hiç göremeyeceğimiz insanlara, en azından birer broşür vererek Nurlarla tanışmalarına vesile olmaya çalışıyoruz. Haddimizin fevkinde ve şuurumuzun haricinde cereyan eden bu hizmetler için her zaman ihtiyaç duyduğumuz duâlarınızı bekliyoruz. Allah, hepimizi bu kudsî hizmette ihlâsla istihdam eylesin. Amin

Arjantin Nur Talebeleri namına
Ahmed Hasan, Abdullah, Fatih, Hüseyin

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*