
Hâmisen: Şimdi bu zamanda en büyük tehlike olan zındıka ve dinsizlik ve anarşilik ve maddiyyunluğa karşı yalnız ve yalnız tek bir çare var. O da Kur’ân’ın hakikatlerine sarılmaktır. Yoksa koca Çin’i az bir zamanda komünistliğe çeviren musîbet-i beşeriye, siyasî, maddî kuvvetlerle susmaz. Yalnız onu susturan hakikat-i Kur’âniyedir.
Rehber Risalesindeki Leyle-i Kadir meselesi, şimdi hem Amerika, hem Avrupa’da eseri görülüyor. Onun için, şimdiki bu hükûmetimizin hakikî kuvveti, hakaik-i Kur’âniyeye dayanmak ve hizmet etmektir. Bununla, ihtiyat kuvveti olan üç yüz elli milyon uhuvvet-i İslâmiye ile ittihad-ı İslâm dairesinde kardeşleri kazanır. Eskiden Hıristiyan devletleri bu ittihad-ı İslâma taraftar değildiler. Fakat şimdi komünistlik ve anarşistlik çıktığı için, hem Amerika, hem Avrupa devletleri Kur’ân’a ve ittihad-ı İslâma taraftar olmaya mecburdurlar.
Emirdağ Lâhikası, s. 576
***
“Rehber Risalesi’ndeki Leyle-i Kadir Meselesi”nden:
…Şimal’de, Garp’ta, Amerika’da emareleri göründüğüne binaen nev-i beşerin maşuk-u mecazîsi olan hayat-ı dünyeviye, böyle çirkin ve geçici olmasından fıtrat-ı beşerin hakiki sevdiği, aradığı hayat-ı bâkiyeyi bütün kuvvetiyle arayacak. Ve elbette hiç şüphe yok ki bin üç yüz altmış senede, her asırda üç yüz elli milyon şakirdi bulunan ve her hükmüne ve dâvâsına milyonlar ehl-i hakikat tasdik ile imza basan ve her dakikada milyonlar hâfızların kalbinde kudsiyet ile bulunup lisanlarıyla beşere ders veren ve hiçbir kitapta emsali bulunmayan bir tarzda, beşer için hayat-ı bâkiyeyi ve saadet-i ebediyeyi müjde veren ve bütün beşerin yaralarını tedavi eden Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan’ın şiddetli, kuvvetli ve tekrarlı binler âyâtıyla, belki sarîhan ve işareten on binler defa dava edip haber veren ve sarsılmaz kat’î delillerle şüphe getirmez hadsiz hüccetleriyle hayat-ı bâkiyeyi kat’iyetle müjde ve saadet-i ebediyeyi ders vermesi, elbette nev-i beşer bütün bütün aklını kaybetmezse, maddî veya manevî bir kıyamet başlarına kopmazsa; İsveç, Norveç, Finlandiya ve İngiltere’nin Kur’ân’ı kabul etmeye çalışan meşhur hatipleri ve Amerika’nın din-i hakkı arayan ehemmiyetli cemiyeti gibi rûy-i zeminin geniş kıtaları ve büyük hükûmetleri Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan’ı arayacaklar ve hakikatlerini anladıktan sonra bütün ruh u canlarıyla sarılacaklar. Çünkü bu hakikat noktasında kat’iyen Kur’ân’ın misli yoktur ve olamaz ve hiçbir şey bu mu’cize-i ekberin yerini tutamaz.
Sözler, On Üçüncü Söz’ün İkinci Makamının Zeyli, s. 250; Gençlik Rehberi, s. 54
LÛGATÇE:
anarşilik: Terör, kargaşa.
ittihad-ı İslâm: İslâm birliği; Müslümanların birlik ve beraberliği.
hakaik-i Kur’âniye: Kur’ân hakikatleri.
uhuvvet-i İslâmiye: İslâm kardeşliği.
Şimal: Kuzey; kuzeydeki devletler, İskandinav ülkeleri.
Garp: Batı, Batı devletleri.
maşuk-u mecazî: Dünyevî anlamda aşık olunan.
fıtrat-ı beşer: İnsan yaratılışı, tabiatı.
rûy-i zemin: Yeryüzü.
Benzer konuda makaleler:
- Amerika Risâle-i Nur’u elbette arayacaktır
- Amerika ve Avrupa, ittihad-ı İslâma taraftar olmaya mecburdur
- Leyle-i Kadir’de ihtâr edilen bir mesele-i mühimme
- Risale-i Nur’a değil ilişmek, tervicine çalışmak elzemdir
- Amerika, Kur’ân’ın hakikatlerine sarılmalı
- Risâle-i Nur dersi hem ilim, hem ibâdettir
- Risâle-i Nur’un bu vatana pekçok faydası var
- Risale-i Nur’un bu millete pekçok faydası vardır
- Rus da dinsiz kalamaz
- Lisân-ı siyasette lâfız, mânânın zıddıdır

Kur’an’ı çağa tefsir ederek, “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, bu dünyadaki vazifem nedir?” sorularına cevaplar sunan, “iman-ı tahkiki”, “ahlâk” ve “istikamet” rehberi Risale-i Nur Külliyatı’nın müellifi.
İlk yorum yapan olun