Avrupa’da parıldayan Nur

Mart ayı boyunca, Anadolu’nun Nur’lu beldelerini dolaşıp durduk. Nisan ayının ilk on gününü ise Avrupa’da geçirdik.

Bu bir buçuk aylık süre içinde, Türkiye’de binlerce, Avrupa’da ise yüzlerce Nur Talebesiyle görüşüp muhabbetleşme fırsatını bulduk.

Almanya’da Nisan ayının ilk haftasında toplanan Avrupa çapındaki Nur Talebeleriyle hemhâl olarak, çok hoş ve bereketli vakitler geçirdik.

Yüzleri nur, içleri huzur doluydu. Hizmetteki şevk ve heyecanı, ruh hallerinden açıkça okumak mümkün.

Avrupa’ya herbiri belki ayrı bir vesile ve ayrı bir maksat için gelmişti. Fakat, Cenâb–ı Hak onları biraraya getirmiş, bir kudsî dâvâya pervâne yapmıştı.

Cidden, şevk dolu ve moral yüklü hizmet erleri bunlar. Hemen hepsini de yüzü mütebessim. Aralarında asık suratlı, karamsar tabiatlı kimseler bulunmaz ve bulundurmazlar.

Avrupa’daki Nur Talebeleri, tenkitçilikle vakit geçireni sevmezler. Ekşi ve abus suratlılardan hoşlanmazlar. Cemaatin vahdet ve ittihadına zarar verecek hal ve davranışlardan uzak dururlar. Hizmette ileri giden kardeşleriyle “şâkirâne iftihar” ederler.

Ne mutlu o fetih ruhlulara…

Ne mutlu, Avrupa kıt’asında Nur’un fütûhâtını azm û şevk û gayret ile idame ettirenlere.

İhlâslı hizmetler, sadece belirli bir yaş grubuna yönelik olarak yapılmıyor. İlköğretim yaşından ünivesiteye, işçiden, memurdan, esnaftan, emekliye varıncaya kadar, herkese ve her kesime yönelik gayretli faaliyetler sergileniyor.

Hanımların muhlisâne hizmetleri ise, ayrıca takdire şâyân olarak devam ediyor. Bu şefkat kahramanları, hummalı bir faaliyette bulunarak, hem kendilerini yetiştiriyor, hem de nesl–i âtîyi İslâm ahlâk ve terbiyesiyle yetiştirmeye gayret ediyor.

Bazıları, Avrupa’yı etkisi altına alan “sû–i ahlâk”a bakarak karamsarlığa düşebiliyor. Ancak, bu kıt’adaki Nur Talebelerinin hal ve hizmetlerini görenlerin şevki daha da artıyor, morali daha da yükseliyor. Biz de, böylesi bir yüksek moralle döndük Avrupa’dan.

Kutay’ın uydurmaları

Said Nursî’yi ana hatlarıyla müsbet mânâda ve objektif bir nazarla anlatmaya çalışan Taraf gazetesi (28 Mart–4 Nisan 2010) yazarı Ayşe Hür, bir–iki yerde Cemal Kutay’ın uydurmalarına takılıp kalmış.

Doğruyu bulmak için çaba göstermiş. Ancak, patinaj yapıp durmuş, ileri gidememiş. (Ayrıca, yazıda önemsiz birkaç hata daha var.)

Tarihçi diye lanse edilen Kürt kökenli Atatürkçü Kutay’ın, özellikle Said Nursî hakkında anlattıklarının doğru olmadığını bu köşede defaatle dile getirdik.

Ama, bu vesileyle burada bir kez daha hülâsa edelim ki:

1) Kutay’ın 1953’te Emirdağ’a gidip Said Nursî ile görüştüm demesi, tamamen asılsızdır. Yıllarca dillendirdiği bu görüşmesinin gerçek olmadığını, ömrünün son demlerinde kendisi de bir radyo programında itiraf etti.

2) Kutay’ın Said Nursî ile Teşkilât–ı Mahsusa (TM) arasında kurmuş olduğu bağlantısı, tamamiyle hayalî bir senaryodan ibarettir. Nursî’nin 1915’te Kafkas Cephesinde alenen kurmuş olduğu Milis Teşkilâtının gizli TM ile herhangi bir bağlantısı yoktur.

3) Said Nursî’nin “Cihad Fetvâsı”nı bir denizaltıyla Trablusgarb’a (Libya) götürdüğü iddiası, yine Kutay’ın bir düzmecesidir. Bediüzzaman, o tarihte Van’da Horhor Medresesinde tahsil gören 90 kadar talebenin başındadır. Bir kimseyi aynı anda hem Van’da, hem Libya’da göstermenin nasıl bir düzmece ve çarpıtma eseri olduğunu hemen herkes tahmin edebilir.

4) “Türkçe İbadet” isimli kitabında yalan ve yanlış halkalarının ne kadar uzunca bir zincir oluşturduğunu 1998’de yayımlanan “Türkçe İbadet Tartışması” isimli kitapta ortaya koyduk. Şüphesi olan varsa, bu esere müracaat etsin.

HOŞÂMEDİ

Köprü dergisinde yıllardır (müstear isimle) akademik yazılar yazan muhterem Ahmet Battal’ın Yeni Asya’da da yazmaya başlamasını büyük bir sevinç ve memnuniyetle karşıladığımı ifade etmek istiyorum.

İlim, ihlâs, gayret ve sadâkat kulvarında sebat ile temayüz etmiş bu mehabetli kalem ve kelâm sahibinin yazdıklarını, eminim Yeni Asya okuyucuları da pür dikkat ve iştiyakla takip edeceklerdir.

Muhterem arkadaşımıza hoşgeldiniz diyor, çalışmalarında hayırlı muvaffakiyetler diliyorum.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*