Ayasofya niçin açıldı?

Ayasofya nihayet açıldı.

Danıştay kararından sonra resmen eski kimliğine kavuştu.

Böylece Sultan Fatih’in vakfiye şartları yerine getirilmiş oldu.

Peki Ayasofya niçin açıldı?

Çünkü kullanacak bir şey kalmadı?

Siyasete alet edilecek her şey tüketildi, bitti…

Milletin ortak değerleri bozuk para gibi harcandı, bir bir yok edildi.

İşte dini değerlerimiz…

Mevcut yönetim öylesine kullandı ki dini değerlerimizi, camiler, imam hatipler, cemaatler ve diğer kurumlar öylesine siyasete alet edildi ki…

Bu gün insanlar dinden soğumaya başladılar.

Camilerden uzaklaşama da had safhada.

Cumalara gitmeyenlerin sayısı da hızla artıyor.

Hutbeleri dinlemek bir ıstırap haline geldi.

Hal böyle iken…

Şimdi siz gelin de “dindar nesil yetiştireceğiz” sözüne inanın!

Bırakın dindarı artık imam hatiplerden “deist gençlik” filizlenmeye başladı.

Bu da büyük bir tehlike…

Bütün bunların en öndeki sebebi ise dinin siyasete alet edilmesidir.

Anlayacağınız, dini değerlerimiz olabildiğince siyasete alet ediliyor.

Aynı zamanda milletin ortak değerleri olan vatan, asker, okul, üniversite gibi kurumlar da olabildiğince siyasete alet ediliyor bu gün.

Peki bunlar olumlu sonuç verdi mi?

Elbette ki hayır.

Üstelik ters tepti.

Bu gün iktidar cenahındaki desteklerin diplere doğru ivme kazanması bunun en açık delili.

İşte iktidar bu nedenle son kozunu oynadı.

Ve kullanacak başka bir ortak değer kalmadığı için Ayasofya’yı açtı.

Çünkü Ayasofya bütün muhafazakar ve milliyetçi kesimin en öncelikli meselesidir.

Elbette ki oy noktasında bir getirisi olacaktır.

En azından muhalif seslerin sesini kısacaktır.

Fakat bunlar iktidara yeni bir iktidar kazandırır mı?

Bu sorunun cevabını da en yakın bir seçimde ortaya çıkar.

Ancak her şeye rağmen…

İktidar cephesi ne düşünürse düşünsün…

Hangi niyeti taşırsa taşısın…

Ayasofya’nın açılması önemli bir olaydır.

Bazı düğümlerin çözüldüğüne ve açıldığına işarettir.

Hatırlayın!..

1950 öncesinde imam hatipleri de yine kemalist zihniyet mensupları açmıştı.

DP iktidar gelince bu okulları daha da çoğalttı.

Galiba Ayasofya da böyle olacak.

Üstelik Ayasofya’nın kemalist düşünce çatısında bir araya gelmiş muhafazakar kemalistler, milliyetçi kemalistler, ulusolcu kemalistler eli ile açılmış olması çok daha dikkat çekici.

Bu durum da Kemalizmin tuzun suda eridiği gibi erimeye başladığının göstergesi.

Artık bir süre tapındıkları Kemalizm helvasını yemeye başladılar.

Çünkü akıl midelerinin yiyeceği kalmadı.

Allah’ın hikmetinden sual olmaz.

Biri size “Doğu Perinçek” Ayasofya’nın açılmasını alkışlayacak” dese..

“Olmaz, olamaz ve imkansız” derdiniz, değil mi?

İşte daha bir kaç yıl öncesine göre imkansız olan şey bu gün oldu.

Ve Perinçek Ayasofya’nın açılmasına alkış tuttu…

Evet gelinen nokta önemli.

Bazı düğümler çözüldü ve daha da çözülecek.

Umuyoruz ki 2020 sonrası güzel günlere gebe.

Zorlukla birlikte hep kolaylık da vardır.

Büyük sıkıntılar içinde hep büyük umutları taşırlar.

İnşallah yakın bir gelecekte ülkemiz bu sıkıntıları aşacaktır.

 

 

 

Benzer konuda makaleler:

3 Yorum

  1. Ayasofyanın açılışını siyasete alet olarak yorumlamışsınız . Sevincinizi net olarak belirtemiyorsunuz.İçinde bulunduğunuz siyasi kimliğiniz ve tercihleriniz “gögsünüzü gere gere Ayasofyamız açıldı.Üstadımızın vasiyeti yerine geldi.” diyemiyorsunuz.. Yanılıyor muyum?

  2. Ahmet sait kardeşim bu sitede sana yer yok nurları beş para etmez siyasete siyasetine alet etmeyin sana kardeşim siyasetçilerin durumundan. Ben nurlara bakarım konuşan görünen iman kuran hakikatları olmalı sana ve bu siteye yakışmıyor. Sen Türkiye de olsaydın bu kadar rahat konuşmazdın. Siyaset den uzak dur

  3. Ahmet Bey, Adamın Biri Kabede Namaz Kılarken Dua Ediyormuş. Allahım Bana Bir Erkek Evlat Ver Diye…Ehli Kalb Ona Yaklaşmış… Senin Önce Evlenmen Lazım Demiş…Ayasofya Gibi Bir Mabedin Açılışını Danıştay Kararına Bağlıyorsun Öylemi…Atılan İmzanın Arkasındaki İradeyi Görecek Basiret Gözü Yok O Zaman. Bir Ülkenin Gelişmişliğinin Barometresi Sanayisi Ve Sanayideki Yerli Katkı Oranıdır. Denizcilik Sektöründe Çalıştığım İçin Size Ordan Bahsedeyim İstersen. 2002 Yıllarda %20 Lerde Olan Yerli Katkı Oranı Şimdi %70leri Aşmış Durumda. 18 Yıldır Hiç Bir Gemimiz Yurtdışına Sipariş Verilmedi Biliyormusun? Tamamı Türk Tersanelerinde Ve Türk Mühendis Ve İşçilerimiz Tarafından Yapıldı. Burdan Denizcilikteki Savunma Sanayimize Gelince Donanmamız Yeniden İnşa Ediliyor. Şimdi Size İnşa Edilen Gemi Tiplerini Yazsam Vakit Ve Yer Müsade Etmez. Şu An Da Mavi Vatan Kavramı Diye Bir Strateji Oluştu İse Bu Donanmamızın Ve Onunla Kollektif Çalışan Hava Kuvvetlerimizin Eseridir. Savunma Sanayimiz Son 200 Yılın En İyi Seviyesindedir. Bunlar Emek Ve Alınteri Mahsuludur. Bunun Arkasında Da İşini Bilen Güçlü Bir Siyasi İradenin Sonucudur. Eğer, Doğu Akdenizdeki Çıkarlarımızı Koruyamamış Olsa İdik, Ayasofyanın Pencerelerini Dahi Açamazdık. Euzu Çekip Siyasetten Uzak Olduğunuzu Söylersiniz Ancak, Dibine Kadar Siyasetin İçindesiniz. Bu Yüzden Risalei Nur İle Diğer Cemaatler Arasına Çelikten Bir Perde Oldunuz. Onların Bu Hakikatlare Yabani Kalmasının Müsebbibi Sizlersiniz. Allah Basiret Ve Feraset Versin.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*