Bayrak Kanununa muhalefet eden belediye

Zamanın ilcaatına göre, geçmişte yazdığımız bazı yazıları tekrar nazarlarınıza takdim etmek icab ediyor. İşte bunlardan biri de, bundan üç sene önceki (31.10.2009) bir Cumhuriyet Bayramı sonrasında yazdığımız “Böyle bayrak olur mu?” başlıklı yazımızdı.

İşte, önce biz o yazıyı tekraren sizlere takdim edip, sonra da bugünkü yorumumuzu yapacağız:

“Bayrak, bir milletin sembolüdür. Bizim Bayrağımızın milletimiz nazarındaki yeri bir başkadır. Rivayetteki hadise doğru ise, o; bir savaş sonrası şehid olanların, göllenmiş kanlarının üzerine gece yansıyan, ay ve yıldızın aksini de içine alan bir şekilden meydana gelir. Yani kırmızı zemin üzerine, beyaz ay ve yıldız. Ve biz bunu gözlerimizle yarım asırdır görüyor ve biliyoruz.

Ama ne hikmetse, 12 Eylül sonrası ve özellikle de özel TV’lerin yayına başlamasından sonra millî bayram, v.s. zamanlarında birkaç TV tarafından üst logoda verilen bayrağın ortasına bir de M. Kemal resmi koyma usûlü başladı. Aslında bu yanlış bir şeydi. Milletin bayrağına nasıl bir şahsın silueti aksederdi? Ama maalesef yumuşak karın olduğundan da kimse bir şey demiyordu/diyemiyordu. Hâlbuki başka bir şey olsa, kıyamet kopar ve “Bayrak Kanunu’na muhalefetten” dâvâ açılırdı.

Özellikle bu Cumhuriyet Bayramı haftasında TV’lere tek tek baktım. Bir kaçı hariç, çoğu bu havaya uymuş, sanki mecburiyet varmış gibi. Hele hele, ‘bize yakın’ gibi görünenlerin de bu havaya girmesi anlaşılır gibi değil. Bu yanlışa, milletin manevî bir sembolünün yanlış uygulanmasına niye destek olurlar ki? Üstelik bir de sabah erken saatlerde, bazıları Kur’ân okuyor ve üzerinde resimli bayrak görüntüsü, hiç hoş kaçmıyor.

Bayrağa karşı yapılan bu yanlışlık olmasa, bayrağın orijinal halinin dışında, bütün ekranı M. Kemal resmiyle kaplasalar bize ne? Ama işte bu yanlış hal zuhur edince tepki gösteriyoruz. Bu yapılanlar Bayrak Kanunu’na da muhalefettir. O kanundaki iki maddede şöyle yazıyor: ”Madde 2 -Türk Bayrağı, bu Kanuna ekli cetvelde gösterilen şekil ve oranlarda olmak kaydıyla; beyaz ay-yıldızlı al bayraktır…” Yani albayrağın üzerinde beyaz ay ve yıldızdan başka bir şey olamaz. Diğer maddede ise, “Madde 7 – Türk Bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk veya lâyık olduğu manevî değeri zedeleyecek herhangi bir şekilde kullanılamaz…” diyor. Şimdi buna göre nasıl olacak? Varın siz karar verin.

Bu arada dünya bayraklarına baktım, hiç birinde böyle bir şahsın resminin içinde bulunduğu bayrak görmedim. Ancak, 70’li yıllardaki komünist hareketlerin hızlı olduğu zamanlarda bayrak gibi açılan bazı bez parçalarında komünist liderlerin siluetlerini görüyorduk. Kim bilir, belki de o manzaraların hafızalarında yer ettiği bazı karıştırıcıların, yine bir karıştırma senaryosudur bu yapılan.

Sayın devletlûlarımız, lütfen bu yanlışı düzeltin! Kanuna muhalif olan bu şekle engel olun. Bayrağımız orijinal şeklinde kalsın.”

İşte gördüğünüz gibi, bizim o yazıda anlattıklarımız ve bayrağımıza karşı yapılan bu yanlışlığı, daha doğrusu Bayrak Kanununa muhalefeti nazarlara vermiş, Bayrağımızın, yapılan bu yanlışlıklardan kurtarılmasını söylemiştik. Ama aradan geçen üç sene zarfında değişen bir şey olmamıştı. Bu işi yapan, Bursa’nın tek CHP’li belediyesi olan Nilüfer Belediyesiydi.

Geçtiğimiz bu son Cumhuriyet Bayramında da aynı şeyi yapmış, Bayrağımızın içine yine değişik bir M. Kemal resmi oturtarak millete dağıtmıştır. Hatta sadece Nilüfer kazasında oturanlara değil, diğer merkez kaza olan; Osmangazi ve Yıldırım’a kadar da bu bayrakları ulaştırarak, adeta kafalara çakarcasına, her yere Türk Bayrağının dışında ihdas ettikleri bir bayrak çeşidini dağıtmışlardır.

Bilmiyoruz, yukarıda Bayrak Kanunu da zikrettik. Türk Bayrağı da bellidir. Bunun dışında bir bayrak ihdas edip kullanmanın hükmü nedir? Bu zihniyet, kanunlara muhalif de olsa böyle şeyleri işlemekte serbest midirler? Birçok insanın bundan rahatsızlığını müşahede ettik. Hatta bizi tanıyan çok kimse de, “Bununla alâkalı tekrar bir yazı yazıp, bize tercüman olur musunuz?” dediler. Biz de o insanlara tercüman olarak soruyoruz: Kimse bunlara “Ne oluyoruz, ne yapıyorsunuz, ne yapmak istiyorsunuz?” demeyecek midir?      

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*