Bediüzzaman Kur’an aklıyla konuştu

Batman’da düzenlenen panelde, “Bir asrı aşkındır konuşan bir akil adam var; Bediüzzaman. Herkes en önce ona kulak vermeli” denildi.

Bediüzzaman Kur’ân aklıyla konuştu

Büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî’nin 53. Vefat yıldönümü dolayısıyla Batman’da da “İnsanlık ve Dünya Barışı için Bediüzzaman Said Nursî’nin Milliyet Anlayışı” başlıklı panel düzenlendi. Batman Risale-i Nur Enstitüsü ve Yeni Asya Gazetesi Batman Temsilciliği tarafından düzenlenen panel Batman Üniversitesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Panele Nur hizmetinde ömür geçiren kıdemli ağabeylerin yanı sıra, İl Müftüsü Hasan Çağlar, Batman Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tahsin Kılıçoğlu, STK temsilcileri ve kalabalık bir kitle katıldı.

Kur’ân-ı Kerîm tilâveti ile başlayan panelin açılış konuşmasını Eğitimci-Yazar Burhan Zengin yaptı. Risale-i Nur Enstitüsü ve Yeni Asya Gazetesi’nin her yıl Bediüzzaman’ın vefat yıldönümünde farklı programlarla kutladığını belirterek, vefatının 53. Yılında da bu paneli düzenlediklerini kaydetti.

Kısa bir konuşma yapan Batman Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tahsin Kılıçoğlu, panelin büyük bir ihtiyaca cevap verdiğini dile getirdi. Daha sonra panele geçildi.

Paneli yöneten Maruf Özülkü, katılımcıları Türkçe, Arapça ve Kürtçe selâmlayarak “hoş geldiniz” dedi. Akil adamlar uygulamasına göndermede bulunan Özülkü, “Bir asrı aşkındır konuşan bir akil adam var. Kur’ân aklıyla konuşan İslâm’ı asrın idrakine göre anlatan bir akil adam; Bediüzzaman Said Nursî. Bugün ülkesini seven insanın seven insanlığın barışı isteyen herkesin en önce kulak vermesi gereken akil adam odur” dedi.

HEPİMİZİN KARDEŞLİK HUKUKUNA İHTİYACI VAR

Panelde ilk olarak Ankara Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi gazetemiz yazarı Prof. Dr. Ahmet Battal söz aldı. Prof. Battal, konuşmasının başında Prof olarak değil, kardeşlik hukukunu yazan Bediüzzaman’ın bir talebesi olarak konuşmak istediğini söyledi.

Hepimizin kardeşlik hukukuna ihtiyacı olduğunu ve ırkçılığın modern çağın ortaya çıkardığı bir sorun olduğuna değinen Battal, “Çocuk iken millet ve milliyet kavramı için kafamda net bir tarif yoktu. Kur’ân kursunda aldığımız İslâmî bilgilerde `İbrahim milleti` olduğumuzu öğrendim. Sonra okulda ‘Türküm doğruyum’u öğrendik. Tek millet var zannettim. Lisede okurken Bingöl’den gelenler arkadaşlarımın kendi dillerini konuşurken başka milletlerinde olduğunu ve üniversite okurken Uganda’dan gelenleri gördüm” dedi. Battal şöyle konuştu:

“Kendimizden olmayan özellikle övünme anlayışı Hz. Âdem’in nesline Şeytan’dan bulaşmış. Bunlar Hz. Muhammed’in Türk olduğunu ispatlamaya çalışıyorlardı, böylece daha çok seveceklerdi güya. Bunun ötesinde Nuh’un Türk olduğunu ispatlamaya çalışıyorlar ve büyük oğlu Yafes Türk idi diyorlardı. 80 yıldır bu bizi tıkadı. Şimdi de bundan vazgeçmeye çalışıyoruz” dedi.

Menfi milliyetçilik denilen belâ insanlığa iki büyük belâ getirdiğini dile getiren Battal, “Milliyetçilik ve ulus devlet denilen iki belâ çıkardı Batı’nın başına. Sanayi toplumuyla milliyetçilik belâsı çıktı. 1. ve 2. Dünya savaşlarında milyonlarca kişi öldü. Batı dersini aldı AB’yi kurdu. Dördüncü halifeden sonra hilâfet saltanata dönüştü. Emeviler menfi milliyetçilik yaptılar. İslâm dünyasına büyük zarar verdiler. Sonraki dönemlerde de zulümler yaşandı ve yatay gelişme oldu Avrupa’nın gerisinde kaldık. Batının elleriyle İslâm dünyası manen çöktü. Menfi milliyet etkisi ile ümmet birbirine düşman edildi” dedi.

İSLÂMA IRKÇILIĞI EMEVİLER SOKTU

Daha sonra söz alan panelist gazetemiz yazarı Latif Salihoğlu, 40 yıl önce Batman’da Risale-i Nur ile tanıştığını ve dünyaya niçin geldiğini öğrendiğini belirterek, “Bediizzaman`ın hayata bakışı hayatının başından sonuna kadar Kur’ân’ın bakışıyla bakmıştır” dedi.

Irkçılığın ilk İslâm dünyasına girmesi konusunda Bediizzaman’ın Emevileri örnek gösterdiğini ve ilk İslâma milliyetçiliği Emevilerin soktuğunu ve diğer milletleride buna sevk ettiklerine değinen Salihoğlu, “100 yıldır milliyetçiliğin sıkıntısını çekti bu millet. Bize nasıl bulaştı bu illet. Bediüzzaman bu bir Frenk illetidir diyor. Fransız ihtilâli ile Avrupa’da milliyet ve ırkçılık hortladı ve sömürgeciliğe başladılar. İslâm ümmetini sömürdüler. 1. ve 2. Dünya savaşı asıl sebebi hâkimiyet dâvâsı milliyetçilik marazı idi” şeklinde konuştu.

1933’te Kürt Teali Cemiyeti Başkanı Mir Celadet Bedirhan’ın M. Kemal’e yazdığı mektubunu gösteren Salihoğlu, Bedirhan’ın nasıl Kürtçülüğe yöneldiğini ve yapılan Türkçülük oyunlarını anlattı.

Salihoğlu konuşmasının sonunda, “İslâm tarihinde hiçbir zaman milliyetçilik temelinde çatışma ve dışlama, ötekileştirme olmamıştır” dedi.

Panelin çözümler bölümünde 105 yıl önce Şarkı Kürdistan Gazetesi’nde Kürtlere Kürtçe seslenen Bediüzzaman’ın tavsiye mektubu Kürtçe ve Türkçe okundu. Bu sırada salonda duygulu, etkili ve güzel bir atmosfer meydana geldi. Panel soru-cevap bölümüyle sona erdi. 

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*