‘Bediüzzaman modelinin haklılığı ispatlandı’

Bazı ilim adamlarının Bediüzzaman hakkındaki görüşlerini bugün de aktarmaya devam edelim: Prof. Yusuf Kaplan: “Bediüzzaman, Osmanlı’nın cumhuriyete geçiş sürecinde İslâm coğrafyasının yetiştirdiği en büyük düşünür. Bütün zamanları seferber edebilmiş, bütün zamanları kendi çocuğu kılabilmiş, bütün zamanların çocuğu olabilmiş.

Düşünür olarak Bediüzzaman, Hz. Peygamber’de (asm) benim gözlemlediğim âlim, ârif ve hakim esmâsını bizatihi kendi kişiliğinde tecessüm ettirmiş tek kişi. Bu öbür âlimleri küçümsediğim anlamına gelmez.

“Bediüzzaman’ı diğer âlimlerden ayıran bize hediye ettiği iki dildir. Bediüzzaman İslâm düşünce geleneğini fıkhı, kelâmı, hadisi, tarihî, tasavvufu, ebcedi… harekete geçiren tek figür. Bediüzzaman sadece bir alana hapsedilemeyecek kadar büyük. Tasavvufla ilişkisi görünmese de müthiş bir nefis terbiyesi ve tezkiyesini hayatından örneklerle bize sunuyor.

“Bediüzzaman bence 20. yy’ın değil 21. yy’ın düşünürü. Dünyanın modernlikle birlikte sürükleneceği yeri görebilmiş İslâm dünyasındaki tek düşünür. Geleceğe dönük, 21. yy’a dönük ne söylenmesi gerektiğini, muhkem yerin neresi olduğunu, ayağımızı muhkem bir şekilde nasıl basabileceğimizi göstermiş tek düşünür. Bunun için nasıl bir zihnî sefer yapılacağını gösterebilmiş biri.

“Daha önceleri Bediüzzaman’ın ifadeleri niye ezberleniyor diye kendi kendime sorardım, şimdi daha iyi anlıyorum ki o ifadeler tam olarak aktarılmadığında cümledeki hakikat tam olarak aktarılamıyor. Onun için merak edenlerin bu eseri okumalarını tavsiye ederim.”

* Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne: “Bugün kimin haklı olduğu ortada. Kemalizm çökmüştür. Bediüzzaman modelinin Kemalist modele göre haklılığı ve doğruluğu ispatlandı.”1

* Prof. Dr. Nilüfer Göle: “Bediüzzaman’ın kimliği, modern bilimin doğuşundan itibaren yeni bir düşünme şekline dönüşüyor. Diğer dini yorumcularla Bediüzzaman’ın yaklaşımı arasında önemli bir fark var. İnanç sistemini çok daha farklı bir insan tanımı olarak var ediyor. Bu anlamda çok önemli. Sadece bilim ve dinle ilişkisi değil, dinin yaşamaya devam etmesi açısından bakıldığında da çok önemli bir hizmet. Bediüzzaman hareketinin geçmişten kopmaya karşı da çok önemli bir hareket olduğunu düşünüyorum, bir anlamda o geçmişin devamlılığını da sağlıyor. Sanki toprak altında yaşayan ve toprakla birlikte onda yaşayan bitkilerin köklerini sürekli besleyen bir gıda gibi, insanların mazilerinden gelen ruh dünyasını ve akıl dünyasını farklı bir biçimde beslemeye devam ettiğini görüyoruz.” 2

* Suriyeli tanınmış âlim Prof. Dr. Muhammed Said Ramazan el-Butî: “Bediüzzaman, son derece akıllı bir strateji yürüttü. Arap ve İslâm dünyası, bir örnek olarak Üstadın bu duruşuna, bu tarzına muhtaçtır. Dâvetçi insanlar arasında silâha sarılmadan, şiddet kullanmadan dâvâ yürüten bir insan yok. Kendileri ile devlet ve siyaset arasındaki dengeyi kuramıyorlar. Ya siyasete girip kendilerini kaybediyorlar. Ya bir şekilde silâha sarılıyorlar. İki taraftan biri zarar görüyor. Ya çatışacak, ya da siyasete girip onlar gibi olacak; o zaman da irşad vazifesi yok olacak tabiî. Demek onlar bir örneğe muhtaçtır. Örnek de dâvâsından hiçbir şekilde taviz vermeyen Bediüzzaman’ın metodudur.” 3

Dipnotlar:

1- Prof. Dr. Mümtez’er Türköne, Yeni Asya, 18.01.2010.

2- Prof. Dr. Nilüfer Göle / Edebiyat, Kültür ve Sanat Dergisi Elif/08 Aralık 2010.

3- Yeni Asya, 4.2.2011.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*