Bediüzzaman özgürlükleri savundu

İzmir Yeni Asya Temsilciliği tarafından düzenlenen “Bediüzzaman’ın Üç Devirde Hürriyet Mücadelesi” konulu konferans geçtiğimiz hafta Murat Reis Kültür Merkezinde gerçekleşti. Sunuculuğunu Ahmet Yılmaz’ın yaptığı program Halil Çadır’ın Kur’ân tilâveti ile başladı.

Dâvetlilere programın başlangıcında, gönül pasını silen bir ney resitali sunuldu. Neyzen Mustafa Sağlam’ın nefesi dinleyicileri adeta mest etti. Daha sonra gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular konuşmasını yapmak üzere kürsüye dâvet edildi.

“Hürriyet Rahman isminin bir hediyesidir. İnsanın ne kendisine, ne de başkasına zarar vermemesidir” diyerek konuşmasına Bediüzzaman’ın hürriyet tarifi ile başlayan Kutlular sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hürriyet, ancak İslâmiyet ve imanla gerçek bir hürriyettir. Bediüzzaman ‘Sefahet ve rezaletteki hürriyet, hürriyet değildir. Belki hayvanlıktır, şeytanın istibdadıdır. Nefs-i emmareye esir olmaktır’ der. Hürriyeti imanın bir özelliği olarak görür. İmanlı bir insan kimseye boyun eğmez. Kimsenin istibdadı, tahakkümü altına girmez. Şehamet-i imaniyesi buna engel olduğu gibi, imanından kaynaklanan şefkati de kimseyi tahakkümü altına almaya müsaade etmez. En zalim diktatörlere boyun eğmeyen imanlı insan, öte yandan bir karıncayı dahi incitemeyecek şefkate sahiptir.”

Kutlular “1400 sene önce bizim dinimiz bu ölçüleri koymuştur. Rabbimiz iman hususunda insanları hür bırakmıştır” diyerek, hürriyetin en güzel manada Asr-ı Saadet’te yaşandığına, Bediüzzaman’ın bu nedenle meşrutiyeti Şeriat namına alkışladığına, dört halifenin seçimle iş başına geldiğine, cumhuriyetin gerçek mânâsıyla o zaman tatbik edildiğine değinerek konuşmasına devam etti.

İstibdadın Asr-ı Saadetten sonra bir hastalık gibi topluma yayıldığını ifade eden Kutlular, türlü türlü istibdat çeşitlerinin mevcut olduğuna; pederin evladına, şeyhin müridine, idarenin halka karşı baskılarını göstererek dikkat çekti.

Hak ve hürriyetlerin önündeki engellerden birinin de “kutsal devlet” anlayışı olduğunu ifade eden Kutlular “Bizde kutsal devlet anlayışı var. Halbuki devlet değil, millet kutsaldır. Milletin hak ve hürriyetleri kutsaldır. Devlet millet için vardır, millete bir hizmet aracıdır” dedi.

Üstadın hak ve hürriyet mücadelesinden bahseden Kutlular, sözlerine şöyle devam etti: “Üstad bedel ödemekten çekinmemiş. ‘Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam’ demiş. İdamı Allah’a kavuşmak için bir pasaport, hapishaneyi medrese görmüş. Sürgünse ‘Vatanın her yeri birdir’ demiş. İnancına ve hürriyetine böylesine sadık bir insana ne yapabilirsiniz ki…”

Konuşmasının sonunda sorulan sorulara cevap veren Kutlular sonuç olarak “Bediüzzaman üç devirde de hiç değişmemiş. Eski Said döneminde milletin hastalıklarına reçeteler sunmuş; Yeni Said döneminde bir iman inkılâbı var, çünkü milletin imanına taarruz edilmiş; Üçüncü Said döneminde Risâlelerin yeni harfle basılmasını söylemiş, idareye tavsiye ve ikazlarda bulunmuş. Hepsinde görevini yapmıştır” diyerek sözlerini noktaladı. Konuşması sonrasında Mehmet Kutlular’a yarım asırdır verdiği hizmetlerinden dolayı bir plaket sunuldu.

Programda Hasan Şen’in Bediüzzaman’a ithafen yazdığı “Nur Yüzlü Adam” şiiri Bediüzzaman’ın görüntüleri eşliğinde Ahmet Yılmaz tarafından yorumlandı. Son olarak Yeni Asya gazetesine satış, dağıtım ve abone çalışmaları ile emek veren İzmir, Manisa ve Aydın illerinden katılan temsilcilere teşekkür belgeleri verildi.

Çevre il ve ilçelerden gelen misafirleri buluşturan programda Yeni Asya Hanım okuyucularının hazırladığı gıda kermesi ve Yeni Asya Neşriyatın kitap standı misafirlerin yoğun ilgisini çekti.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*