Bediüzzaman’dan kadınlara tesettür dersi

Bediüzzaman Said Nursî eserlerinde ve derslerinde, açık saçıklığın yaptığı tahribattan da misaller vererek kadınlara tesettür dersi vermeye devam edecekti:

‘’Hem kadınlarda ecnebî erkeklere karşı, fıtraten korkaklık, tahavvüf var. Tahavvüf ise, fıtraten, tesettürü iktiza ediyor. Çünkü, sekiz dokuz dakika bir zevki cidden acılaştıracak sekiz dokuz ay ağır bir veled yükünü zahmetle çekmekle beraber, hâmisiz bir veledin terbiyesiyle, sekiz dokuz sene, o sekiz dokuz dakika gayr-ı meşru zevkin belâsını çekmek ihtimali var. Ve kesretle vâki olduğundan, cidden şiddetle nâmahremlerden fıtratı korkar ve cibilliyeti sakınmak ister. Ve tesettürle, nâmahremin iştahını açmamak ve tecavüzüne meydan vermemek, zayıf hilkati emreder ve kuvvetli ihtar eder. Ve bir siperi ve kalesi, çarşafı olduğunu gösteriyor. Mesmûâtıma göre, merkez ve payitaht-ı hükümette, çarşı içinde, gündüzde, ahalinin gözleri önünde, gayet âdi bir kundura boyacısı, dünyaca rütbeten büyük bir adamın açık bacaklı karısına bilfiil sarkıntılık etmesi, tesettür aleyhinde olanların hayâsız yüzlerine bir şamar vuruyor!’’ 1

Sertel’in sahibi bulunduğu Tan Gazetesi’nin ahlâkî ve fikrî açıdan gençleri ifsat etme noktasındaki yayınları özellikle üniversite öğrencilerinin tepkisini çekiyordu.

‘’4 Aralık 1945 günü çok sayıda üniversite öğrencisi, turancılar ve islamcılardan oluşan grup önce İstanbul Üniversitesi sonra da Tan gazetesinin önünde gazetenin yayın politikasını protesto eden bir gösteri yaptı. Göstericiler daha sonra gazete binasına saldırdılar. Saldırıda gazetenin yönetim bölümüyle matbaası tahrip edildi ve yağmalandı. Bu arada genellikle sol yayınlar satan ABC ve Berrak kitabevleri de yağmalandı. “Allah Allah”, “Komünistlere Ölüm” nidalarıyla Beyoğlu’na çıkan göstericiler burada da, sol eğilimli olarak bilinen Görüşler dergisiyle Yeni Dünya ve La Turquie gazetelerini tahrip ettiler. Çok sayıda insan yaralandı.’ 2

Bu olay Said Nursî’nin bir mektubuna şöyle yansıyacaktı:

“Dün, Nurun manevî bir fütuhatı, bütün azamet ve dehşetiyle İstanbul da görüldü. Küfr-ü mutlakı dünyaya, hususan alem-i İslama yerleştirmek isteyen bir cemiyet ve onun naşir-i efkarı ve mürevvic-i amali olan bir iki gazete matbaası ve kütüphanesi darmadağın edilerek, dinsiz yaptık, komünist yaptık zannedilen gençlik ve mekteplilerin ağzıyla ve harekâtıyla ve fiilleriyle protesto edildi. “Kahrolsun komünistlik” diye beddualar edildi. Bu cemiyetin, binler lira maddi, milyonlar lira da manevî zararı oldu.’’ 3

Yeni Kurulan Cumhuriyet’in kurucuları devletin okulları, kurumları ve avrupa’dan getirerek eğittikleri eğitimcileri aracılığıyla ve aynı zamanda da basın ve yayın desteğiyle Müslüman kimliği üzerinde Avrupai kazınma ve değişiklikler yapmaya çalışırken; bakalım Bediüzzaman, etrafındaki bir avuç ümmî talebesiyle, Müslüman aileyi kurtarma ve yeniden Müslümanca inşa etme yolunda neler yapmaktadır?

Atilla Yılmaz

Dipnotlar:
1- Bediüzzaman Said Nursi, Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, Printend in Germany, 1994, s.198
2- Vikipedi, Özgür Ansiklopedi.
3- Bediüzzaman Said Nursi, Emirdağ Lahikası, Yeni Asya Neşriyat, Printend in Germany, 1994,s.198

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*