Bediüzzamanın eğitim modeli içinde Kastamonu örneği

Eğitimde yeni yaklaşımlar

Müfredat ve genel anlamda muhtevasının tartışıldığı beklenilen arzu edilen ve istenen olumlu sonuçları veremeyen bir eğitim sisteminin insanımıza kazandırdığı kazandıracakları bilinen ve görülen gerçekler olarak seksen seneyi aşkın bir süredir gözler önünde seyredilmektedir…

Ülkemizde mevcut eğitim meselesinin bu olumsuzluklarına mukabil mutlaka eğitimde yeni yaklaşımları bilip bulup ve uygulamalıyız diyoruz…

Yaşadığı uzun ömrü içinde telif ettiği mükemmel eserleri olan Risale-i Nurlarda ruh ve akılla imtizaç ilme fenne tekniğe gelişmişliğe değerler eğitimine ve demokratik yapıyı içeren bir eğitim modelini ihlâs edinen Bediüzzaman’ın eğitime yeni yaklaşımlar olarak değerlendirebileceğimiz hususlara mutlaka el atılıp değerlendirilmesi gerekmektedir, diye düşünüyoruz.

Bediüzzaman Hazretlerinin eğitim modeli içinde bu bağlamda muhtevası insanın ruh yapısıyla uyum arz eden tesbitleri müfredat dediğimiz eğitimin ruh yapısında zenginleştirmeye yöneliktir.

Şekilciliğin ve bir takım dayatmacı argümanlarla insanın gerçek anlamda doğru istikamette eğitimli hale gelmesi asla mümkün olmamakla birlikte insanın fıtratına da aykırı bir husustur.

Mevcut eğitim sistemimizin ortaya koyduğu olumsuzluklar tarih aynasında yerini almıştır.

Şu tesbit oldukça manidardır şöyleki;

“20. yüzyılın başlarında tanzimattan bu yana Batı felsefesinden ‘insan’ kavramına yüklenen pozitivizm materyalist anlamlara göre gerçekleştirilen insan eğitimi insanı/insanlığı bir türlü mutlu edememektedir. Bugün maalesef insanlar/insanlık kendisiyle barışık değillerdir. İnsanımız kendi değerleriyle çatışmaktadır.” (Tefekkür Dergisi 22 02 2012)

Eğitim sisteminin bu acı sonuçlarının dinmesi ve daha fazla tahribe sebebiyet verilmemesi için aklın ve ruhun yolunu tercih etmek artık bir zaruret olarak karşımızda bulunmaktadır. Zaten Bediüzzaman Hazretlerinin ıztırabı da hep bu yönde olmuştur.

Sonuç olarak: Bediüzzaman’ın eğitim modeli içinde değerlendirdiği Kastamonu örneği diyebileceğimiz bir kriterin ele alınıp değerlendirilmesi sıkıntılı eğitimde yaklaşımlar olarak benimsenip faydalanmalıdır diyoruz.

Bir Kastamonu seyahatında Bediüzzaman Hazretlerinin 1936-1943 yılları arasında kaldığı mübarek mekânını ziyaret ederken o yıllarda kaldığı bu evde eğitimle alâkalı kabul buyurduğu lise talebelerine hitaben yaptığı konuşma eğitimde yeni yaklaşımlar versiyonu içinde örnek bir metoddur diyebiliriz.

Kastamonu ziyaretimizde o yıllarda muhataplardan lise talebelerinden Abdullah Yeğin  Ağabeyin de bulunduğu bir ortamda bulunurken Bediüzzaman eğitimde Kastamonu örneği kalp ve ruhumuzda şekillenmişti.

Eserlerine yansıyan husus aynen şöyledir “Kastamonu’da lise talebelerinden bir kısmı yanımıza geldiler ‘Bize Hâlıkımızı tanıttır, muallimlerimiz Allahtan bahsetmiyor’ dediler. Ben de dedim sizin okuduğunuz fenlerden her fen kendi lisan-ı mahsusuyla mütamediyen Allah’tan bahsedip Hâlıkı tanıttırıyorlar. Muallimleri değil onları dinlemeliyiz.” (Meyve Risalesi 6. mesele)

Bilgiye kapalı olmanın adı çağdaşlıkla özdeşleşmez. Bediüzzamanın eğitim modeli içinde yer verdiği eğitimdeki bu yaklaşımlara kulak vererek değerlendirmek gelişen ve değişen çağın gereğidir diyoruz.

Tercih bu milletin idaresiyle muhatap olan eğitimci beylerde

İşte hendek, işte deve…

Kalın sağlıcakla.  

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*