Bediüzzaman’ın siyasi prensiplerine sırt çevirmenin cezası

23 Mart Üstadımızın 61. vefat yıl dönümü.

Allah ondan ebediyen razı olsun.

Önümüze öyle bir prensipler manzumesi koymuş ki.

Bizlerin istikamette olmasına vesile oluyor.

Şayet bu prensiplere sıkı sıkıya bağlı kalırsak, kıyamete kadar istikamet hatası yapmayız, inşallah.

Bu prensipler ise üç ana madde halinde özetlenebilir:

1- İman ve Kuran prensipleri…

2- Hayat ve şeriat prensipleri…

3- İçtimaiyat ve siyaset hakkındaki prensipler…

İlk iki madde konusunda ittifak var.

Tüm Nurcular, Üstada gönül verenler, dostlar, kardeşler, talebeler bu iki maddeye sıkı sıkıya bağlılar.

Ancak üçüncü madde konusunda biraz sorun var.

Hatta yer yer ihtilaflar da…

Çünkü;

Hizmet erleri arsındaki ayrılıklar hep bu madde üzerinden olmuş.

Fitne de bu siyaset madenini çok işletmiş.

Bazılarının safiyetinden, bazılarının fazla hassasiyetinden, bazıların hırsından, makam sevdasından, öne çıkma gayretinden fitne hep yol bulup gelmiş.

Siyasi bahaneler ile hizmet erlerini dağıtmış.

Şöyle bir bakın 12 Eylül sonrasına.

Bu konuda çok örnekler göreceksiniz.

Halbuki Üstadın bu konudaki fikri açık ve nettir.

Talebelerine tavsiyeleri de bir o kadar nettir.

Özetle:

Öncelikle siyaseti dinsizliğe alet edenlerden uzak durun der Üstad.

Sonra;

Dini siyasete alet edenlerden, kendi taraftarını dindar gösterip karşıyı din dışına itenlerden, müntesiplerine melek, muhalifine şeytan diyenlerden; kendine milli diğerlerini gayr-i milli gösterenlerden de uzak durun der.

Aynı şekilde;

“Irkı ve vatanı siyasetine alet edenlere de fırsat vermeyin” diye ikaz eder.

Öyle ise;

Vatan ve millet hesabına çalışan, hürriyetçi ve demokrasi taraftarı, maddi ve manevi değerlere önem veren, meclis ve kanun hakimiyetini savunan samimi idarecilere destek verin der.

Yani demokratlara…

Peki bizler ne yaptık?

Ne kadar dinledik Üstadın ikazlarını?

Verme dediklerine mesafeli durduk mu?

Maalesef…

Yeni Asya camiası hariç bir çok grubumuz oradan oraya savruldu.

Çeşitli bahanelerle Üstadın siyasi prensiplerine sırt döndüler.

Bazıları garip tevillere saptılar.

Üstadın vermeyin diye ikaz ettiği her kesime destek verdiler

Gizli veya açıktan.

Ve Demokratların böyle “etkisiz eleman” haline gelmesinin yolunu açtılar.

İşte geldiğimiz durum ortada.

Şayet bu gün ağır bir siyasi, sosyal ve ekonomik kriz var ise…

Toplum günden güne gerilip bir çöküşe doğru yol alıyorsa…

Bunun en önemli sebebi Üstadın siyasi ve içtimai prensiplerine karşı bir tutum alınmasındandır.

Gömlek değiştirmeyi adet edinmişlerin baş tacı edilmesidir.

Umuyoruz ki Üstadın meslek ve meşrebine gönül verenler hatalarını anlarlar…

Yanlıştan dönerler…

Ve Üstadlarının her konuda olduğu gibi, siyasi ve içtimai konudaki prensiplerine de sıkı sıkıya bağlı kalırlar.

İşte o zaman ülke siyaseti için bir çıkış yolu bulunmuş olur.

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. Ahmet bey o zaman niye demokrat parti ittifak yapmıyor. Tahmin edim mevcut iktidar istemiyor. Baştakilere üstadı anlatmak çok zor işlerine maalesef gelmez. Selamlar

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*