Ben O’nu görüyorum ya

Bahşedilen her nimetin varlığını bilir, istifade ederiz; ama kadrini, kıymetini bilmez ve bu yüzden de, lâyıkı vechile şükrünü edâ edemeyiz.

Her nimet, kıymetli; göz ise, her hepsinden değerli!

Özellikle şu mevsimlerde, her şeyin açılıp saçılışı; Yaradan’ın bahşettiği güzelliklerin birbiri peşine arz-ı endam edişi göz ile, gönül ile fark edilir.

Nebatî güzelliklerin tefekkürü, sevap kazandırdığı gibi; beşerî güzellikleri temaşâsı, günahlara yol açar.

Çünkü nazenin güllerin, çiçeklerin açılışı gibi; bir kısım lâtif şeyler de, saçıldılar korkusuzca, pervasızca ortaya.

İmtihandan imtihanlar, birbirini kovalar.

Yani bazı şeylere, Hak namına bakmak; bazısına da, bakmamak sevap!

Risale-i Nur’da ifade edilen, “Göz, bir hassedir ki, ruh bu âlemi o pencere ile seyreder. Eğer Cenâb-ı Hakk’a satmayıp (O’nun rızası dairesinde kullanmayıp), belki nefis hesâbına çalıştırsan, geçici, devamsız bazı güzellikleri, manzaraları seyr ile şehvet ve heves-i nefsâniyeye bir kavvat derekesinde bir hizmetkâr olur” 1 cümlesi, konumuza bir mirât.

Gözler gördüğünü resmeder ve bunu, hayal arşivine kaydeder. Artık çektiği bu resimler, hayal âleminde gözlerinin önündedir, her zaman.

Gayr-ı ihtiyârî aklımıza ve hayalimize gelenlerden sorumlu değiliz. Ne var ki, çirkin resimleri ve nâhoş manaları isteyerek hayal sahnesine dâvet etmek, bizi kötülüklere yöneltebilir, ruh dünyamıza zarar verebilir.

Tasavvuf felsefesinin kurucuları arasında gösterilen Zünnûn-ı Mısrî’nin dediği gibi, “Gözleri günahlara kapamak, korunmanın en güzel yoludur.”

Korunmaya en mükemmel örneklerden, bir örnek:

Hz. Âişe (radiyallâhu anhâ), gözleri görmeyen İshak (ra) yanına geldiğinde kendisini sakınır, örtüsüne çekidüzen verirmiş. Bu durumu hisseden İshak (ra), bir gün sorar:

“Ey mü’minlerin annesi! Ben âmâ olduğum hâlde benden de sakınıyorsun. Hâlbuki ben sizi görmüyorum!”

Hz. Âişe (radiyallâhu anhâ) cevap verir:

“Evet, sen beni görmüyorsun, fakat ben seni görüyorum.”

Ve dahi, bir başka “Gören” var ya!

Âlemlerin Rabbi, “Mü’min erkeklere söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, mahrem yerlerini korusunlar. Bu onların arınmasını daha iyi sağlar. Allah yaptıklarınızdan şüphesiz haberdardır. Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar” 2 buyuruyor.

İşte o günler, bu günler!

Bazı şeyi görmemenin zamanı…

Dipnotlar:

1- Said Nursî,  Sözler, 32.
2- Nur Sûresi, 30-31.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*