“İnsanda büyüklüğün mikyası; küçüklüktür, yani tevazudur. Küçüklüğün mizanı; büyüklüktür, yani tekebbürdür.”
Bediüzzaman Said Nursî
Bir gün Peygamber Efendimizin (asm) yanına bir Sahabî geldi. Sahabî, Peygamberimizin ile bulunmaktan heyecan duyarak titremeye başladı.
Bunu fark eden Peygamber Efendimiz (asm): “Kendini bu kadar sıkma, ben hükümdar değilim. Kureyş kabilesinden, kurumuş et yiyen bir kadının oğluyum.” Dedi.***
Amir ibni Rebiy anlatıyor:
“Peygamberimiz ile birlikte mescide gidiyordum. Yolda onun ayakkabısının bağı çözüldü. Hemen eğilip bağlamak istedim. Ama Peygamber Efendimiz (asm) ayağını önümden çekerek: “Bir Müslüman muhtaç olmadıkça kendi işini başkasına gördürmemelidir. Ben başkasına hizmet gördürmeyi sevmem.” buyurdu.
***
Peygamber Efendimiz (asm) Ebu Hureyre ile beraber çarşıya gitti. Çarşıda bir esnafın önünde durdular. Esnaf, Peygamberimizi tanıyamamış, çok kaba davranıyordu. Buna tahammül edemeyen Ebu Hureyre: “Sen ne kadar dini zayıf bir insansın, daha Peygamberini tanımıyorsun!” diye bağırdı.
Bunun üzerine esnaf işini bırakıp yerinden fırladı ve Peygamberimizin ellerini öpmeye davrandı. Fakat Peygamber Efendimiz (asm) elini çekerek: “Bu hareketin doğru değil. Ben sizin hükümdarınız değilim. Ben de sizden biriyim.” buyurdu.
Benzer konuda makaleler:
- Peygamber efendimizin iletişim tekniği
- Sahabe örnek bir hayat yaşamıştır
- Nûşirevân-ı Âdil (?-579)
- Hatıb İbn Ebi Beltea (?-650)
- Mehmet Kutlular: Bir nur talebesinin siyasetteki istikameti
- Risâle-i Nur ışığında gurur, tevazu, tahdis-i nimet ve küfran-ı nimet kavramları
- Selefiliğin tarihi kökeni, günümüz Selefileri ve IŞİD